SON DAKİKA
Hava Durumu

CHP’yi rahatsız eden ziyaret!

Yazının Giriş Tarihi: 29.10.2020 22:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.10.2020 22:38

Şöyle geriye doğru bir bakın, CHP’li milletvekillerinin terörist cenazelerinde boy gösterdiğini görürsünüz. Bundan hiç rahatsız olmadı CHP…
Terörist olduğu için bugün Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan PKK’nın siyasi ayağı HDP’nin Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a özgürlük istedi bu CHP…
Bu CHP, HDP ile ittifak yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bunların hiçbiri rahatsız etmedi ve etmiyor CHP’yi. 
Oysa, Atatürk’ün kurduğu cumhuriyete kastı olanlar bunlar. CHP’nin ruhuyla düşman bunlar. Buna rağmen CHP bu durumdan rahatsız değil. 
Ama…
Bu ülkenin yiğit evlatlarından biri olan, geçmişte işlediği suçların cezasını da adam gibi cezaevinde yatarak çeken, bugün legal olarak bu ülkenin diğerleri gibi her hakka sahip bir vatandaşı olan Alaattin Çakıcı’nın CHP’li bir belediye başkanı tarafından misafir edilmesi çok rahatsız etti CHP’yi…


CHP’li Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, geçtiğimiz günlerde Alaattin Çakıcı’yı makamında konuk etti.  
'Alaaddin Çakıcı'nın geçmişte cezaevinden arkadaşı olan ortak bir arkadaşlarının talebi doğrultusunda' bu ziyaretin gerçekleştiğini de açıkladı.
CHP’de adeta kıyamet koptu. Başkan gidip Terörist Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etse yere göğe sığdıramayacaklardı, ama Çakıcı gibi bir vatan evladını konuk etti diye linç etmeye kalktılar. 
CHP Genel Merkezi’ndeki bir takım yöneticiler hemen telefona sarılıp başkanı rahatsızlıklarını ilettiler. Yetmedi soruşturma açtılar. Yetmedi disiplin kartını ortaya sürdüler. 
Oysa, Alaattin Çakıcı bu ülkenin bir vatandaşı. Bu ülkenin çocuğu. İstediği devlet kurumunu ziyaret etme hakkı var. 


Böyle bir keyfiyeti var. Kapısına gelen vatandaşı buyur edip onu ağırlama görevi var mesela belediye başkanlarının. 
CHP işine geldiği zaman hukuktan, haktan adaletten ve eşit yurttaşlıktan dem vururken, işine gelmediği yerlerde de faşizan söylemlerin alasını ortaya koyuyor. 
Mesela CHP, devletin gizli sırlarını ifşa etmek yani bir nevi “İhaneti Vataniye”den yargılanan Enis Berberoğlu’nun yargıdan kaçırmak için milletvekili yaptı. 
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Başında bir terör sevicinin olduğunu herkesin bildiği TTB’yi ziyaret etti Genel Başkanları… 
Bunlarda sorun yok. Ama vatanseverliği ile bilinen, Alaattin Çakıcı rahatsız etti CHP’yi.
Çok yazık!
Ancak bu millet yiğit evlatlarına bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sahip çıkar kollar. Bugün HDP ile kol kola girenlerin, terörist cenazelerinde boy gösterenlerin, sokaktaki anarşi olaylarına hala vatandaşın tepki hakkı diyenlerin ne olduğunu da Alaattin Çakıcı gibi vatan sevdalısı adamların ne olduğunu da millet bilir ve ona göre davranır. 
Ne yazık ki Atatürk’ün kurduğu CHP, bugün Atatürk’ün en büyük emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne kurşun sıkanları şefkatle karşılarken, vatan için gözünü kırpmadan canını ortaya koyanları ise düşman gibi konumluyor. 
Bugün, HDP-PKK bağlantılı yüzlerce binlerce kişinin CHP’li belediyelerde istihdam edildiğini bilen CHP buna bir tek itiraz yükseltmezken, kendi belediye başkanını bir ziyaret nedeniyle adeta yaylım ateşine tutuyor. 
Alaattin Çakıcı, anladıkları dilden çok güzel bir cevap vermiş kendilerine. Rezilliklerini yüzlerine bir a-4 sayfasında vurmuş. O mektubu yayınlıyorum. Orada çok önemli bir noktayı alıntılayarak tamamlayalım. 
Çakıcı, CHP’nin oklarından birinin milliyetçilik olduğunu hatırlatıyor CHP’ye. Ve eğer kalbi Atatürkçü olsalar PKK’nın siyasi kanadı olan HDP ile ortak seçime girmezlerdi diyerek iki yüzlü tavrı ortaya koydu. 
 

Kurtuluş Savaşı Osmanlıya karşı değil batıya karşı verildi!

Bu ülkede zihniyeti bozuk bir kesim var. Özellikle milli bayramlarda ortaya çıkıyorlar. Atatürk gündeme geldiğinde ortaya çıkıyorlar. 
Kendilerini sözüm ona cumhuriyet sevdalısı, Atatürkçü diye nitelendiren bu mesnetsiz tayfa, Milli Kurtuluş Savaşımızı Osmanlı Devletine ya da Sultan Vahdettin Han’a karşı verdiğimizi sanıyorlar. 
Aksi halde savaşla ilgili bu tayfanın örneğin topraklarımızı işgal eden alçak Yunan ordusuna, doğuda insanımıza soykırım uygulayan katil Ermeni çetelerine, işgalci Fransız ve İngilizlere, İtalyanlara bir tek sözleri var mı? 
Bir öfkeniz ve kininiz olacaksa onu Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan ne varsa o ittifakta, topraklarımızı işgal edip mezalim uygulayan o alçaklara olması gerekmez mi? 
Sultan Vahdettin, Anadolu topraklarını 600 yıl koruyup muhafaza eden, Türk yurdu olarak kalmasını sağlayan tarihte kurduğumuz en büyük devletin son devlet başkanıdır. 
Öyle ki Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Mustafa Kemal Atatürk, ölüm haberini aldıktan sonra Vahdettin Han için söyledikleri gerçeği buz gibi gösler önüne seriyor:
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal, o sıralarda dostları ile beraber yemeğe oturmuştu... Hamdullah Suphi Tanrıöver’in anlattığına göre, Paşa haberi işitince; “Vah vah! Allah rahmet eylesin. Bir tarih kapandı. Kim isterdi ki böyle olmasını. Çok namuslu bir adam öldü... İsteseydi Topkapı Sarayı’nın bütün hazinesini götürür ve öyle bir ordu kurup, geri dönerdi ki...” ifadelerini kullanıyor. 


Yine o günün tanıklarından biri Hasan Rıza Soyak. O gece Mustafa Kemal’in gözlerinden ince ince yaşlar süzüldüğünü anlatıyor ileriki zamanlarda... Derhal odasına çekildiğini ve kimseyle konuşmadığı da kayıtlarda yer alıyor. 
Neyse, sonuç olarak Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda vatanı kurtarma görevini Mustafa Kemal Atatürk’e veren Vahdettin’in bizzat kendisi. Bakmayın siz kendisini 1923’te uzaydan bu topraklara geldiğini sanan tayfaya. Bin yıldır bu toprakları vatan bildik. Devlet kurduk, yıkıldı yeniden kurduk. Bugüne kadar bizi devletsiz bırakmayan tüm soyumuza binlerce kez dua etmeliyiz…  


.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.