Yazımı yazmak için bilgisayar başına geçtim. Bir word dosyası açtım ve düşünmeye başladım. Tam o sırada telefonum çaldı. Yabancı bir numaraydı. Arayan kişi “Siz Ahmet Alpan mısınız?” diye sordu. Ben teyit edince de “Bekleyin, Sayın Cumhurbaşkanımız sizinle görüşecek.” dedi. 
Heyecanlanmıştım, kolay değil koskoca Cumhurbaşkanı arıyor. Kolay değil. Kekeleyerek “Tabi bekliyorum.” diyebildim. Sonra Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmaya başladı. Hal hatır bile sormadan;
“Bak Ahmet, Bursalılara bir mesajımı iletmeni istiyorum.” dedi ve konuşmaya devam etti:
“Bu pandemi musibeti Bursa’da da tırmanışa geçti. Sağlık Bakanımız oradaydı ve Bursalıları uyardı. Biliyorum, bütün dünyada artıyor. Fransa, İngiltere ve Almanya kâbus yaşıyor. Onlarla kıyaslarsak durumumuz iyi çok şükür. Ama görüyorum ki biz de hızla tehlikeli boyutlara gidiyoruz. O kadar söyledik, anlatmaya çalıştık. Maske, mesafe ve hijyen dedik. Görünen o ki laflarımız bir kulaktan girip öbüründen çıkmış. Kurallara uyulmadığı için de 1 ay öncesine göre, günlük vaka sayısı Bursa'da 3 kat artmış. Bu sadece Bursa için değil memleket için de tehlike.
Tedbirleri Cumhurbaşkanı olarak emirle uygulatmayı da bilirim. İşyerlerini kapatır, yasaklar koyarım. Ne var ki ben Bursalıların aklıselim insanlar olduğunu biliyorum. O yüzden durumun vahametini kavrayacaklarını düşünüyorum. Sen bir zahmet söyleyiver kurallara uysunlar da daha büyük sıkıntılarla karşılaşmak zorunda kalmasınlar…”
Şaşırmıştım ama yine de birkaç soru sorayım diye niyetlendim…
Tam o sırada hanım beni dürttü ve “Yine şekerin çıktı galiba. Bilgisayar başında uyukluyorsun. Kalk git yatağına yat bari.” diyerek uyandırdı.
Rüyada bile olsa Cumhurbaşkanımızla konuşmak elbet büyük bir şeref ama yine de, keşke Benim Bursalı hemşerilerim bu rüyayı görmeme neden olmasaydı diye düşünüyorum.
Benim bildiğim Bursa halkı duyarlıdır. İzan sahibidir. Ne oluyor bu güzelim memlekete? Ne oluyor ki kurallara uymak, maske takmak, sosyal mesafeyi korumak bu kadar büyük bir zül olarak görünüyor?
Yapmayın çok rica edeceğim. Yapmayın etmeyin canım Bursa halkı. Yoksa işin sonu iyice kötüye gidecek. Bakın İstanbul zıvanadan çıktı. Belki de ciddi tedbirlerle karşılaşacaklar.
İstanbul deyince aklıma geldi. Ekrem “İlk beni aramalıydılar” demiş. Adamda kompleks var. Adam yerine konulmadığını düşünüyor, düşündükçe de çıldıracak hale geliyor.
Ağır ol da molla desinler…