DAĞDER kısa adıyla bilinen Bursa Dağ Yöresi ilçeleri Orhaneli, Keles, Büyükorhan, Harmancık ve Osmangazi'ye bağlı Dağ köyleri Yardımlaşma ve Kültür Derneği’nde bir süredir yönetimde yaşanan sorunlar artarak devam ediyor. 
Yaşar Türk’ün başkanlığında bir süredir sıkıntıların had safhaya ulaştığı dernekte geçtiğimiz günlerde 4’ü asil 6’sı yeden tam 10 yönetim kurulu üyesi istifa etti. 
İstifaların önemli olan tarafı Orhaneli kanadının tamamen yönetimden çekilmiş olması. 
İstifaların ardından köy derneklerinin toplantısına DAĞ-DER yönetiminin kabul edilmemesi de yaşananları net bir şekilde ortaya koyuyor. 
Yönetimdeki sorun aslında bir süredir devam ediyor. 
Yönetim kurulunda ağır tartışmalar, sınırı aşan sertlikteki konuşmalar belli bir kesimi oldukça rahatsız ediyor. 
Buna organizasyonlardaki dağınıklık da eklenince DAĞ-DER her geçen gün biraz daha ivme kaybediyor. 
İddialardan birisi 300 civarında bur veren DAĞ-DER’in Keles’ten tek bir öğrenciye dahi burs vermediği ileri sürülüyor. 
Üstelik ilk 200’de tıp okuyan bir öğrenci için yapılan başvuru bile reddedilmiş. 
Dahası DAĞ-DER’den bir öğrenci iki ay burs aldıktan sonra başka bir burs çıkıyor. 
Çocuk çok iyi niyetli DAĞ-DER’e başvuruyor ve kendisinin daha yüksek bir burs bulduğunu ve bu bursu ihtiyacı olan başka bir öğrenciye vermelerini ister. 
Yönetimden ise akıl almaz bir istek gelir. Ödenen iki aylık bursu da geri vermesi istenir. Oysa bu güzel kardeşimiz DAĞ-DER’den bursu almaya devam edebilirdi. 
Başka bir kardeşi burs alsın diye fedakârlık etti. Kötü etmiş. Bu muameleyle karşı karşıya kaldı. 
DAĞ-DER’deki bir başka tartışma da yardım amaçlı düzenlenen geceyle ilgili. Bedia Akartürk’ün ücretsiz çıktığı söylenen gecede saz heyetine 22 bin lira ödendiği sonradan ortaya çıkınca yönetimde kriz yaşanıyor. 
Üstelik ne kadar para toplandığı kimseye söylenmiyor. Kamuoyunda tanıtımı yapılan geceyle ilgili sonrasında kamuoyuna bir açıklama yapılmaması DAĞ-DER üyelerini rahatsız ediyor. 
Bir çok Dağlı dostumla görüştüm. Hepsinin şikâyeti var. DAĞ-DER’in bugünkü durumundan oldukça şikayetçiler
Dağ bölgesinden 3 milletvekili var Bursa’da onların da sessizliğine anlam veremiyorlar. Ancak bu durumun sürdürülebilir olmadığını ifade ediyorlar. 
Konu burada bitmiyor tabi. Yönetimdeki kavga sürüyor. Hem yöneticiler hem üyelerin ihraçla sopası ile terbiye edilmek istendiği iddiası da cabası. 
Öyle görünüyor ki DAĞ-Der yakında zorunlu olarak genel kurula gidecek. Bu mevcut yönetim için de bir güvenoyu olacak. Aksi durum DAĞ-DER’de sıkıntıları daha da üst seviyeye çekebilir. 

***************************
Kardeşlik budur!

Biri Selçuklu Devletimizin merkezi medeniyetimizin önemli merkezlerinden olan Erzurum. Diğeri Osmanlı İmparatorluğu’nu kuran kadim şehir Bursa…
İki kentin birbiriyle önemli bağları var. Bursa’da 500 bin Erzurum’lu yaşıyor örneğin. Sporda da bir kader birliği var. Geçen sezon Bursaspor ve BB Erzurumspor haksız yere haksızlıklar edilerek kumpaslarla bir alt lige düşürüldü. 
Asla iki takımda hak ederek düşmedi. 
Ve bu sezon ikisi de yeniden Süper Lig’e dönmek için amansız bir yarış içinde. Erzurumspor ikinci Bursaspor üçüncü durumda. Önlerinde ise Hatayspor var. 
TFF 1. Lig’de bu hafta karşı karşıya geldi iki takım. Birinden biri üzülecekti o Bursaspor oldu. 
Sahadaki mücadelede bir kazanan bir kaybeden var ama saha dışında iki kadim memleketin kardeşliği dostluğu bir kez daha ete kemiğe büründü. 
Dünya da bir güzellik görmek isterseniz Bursa-Erzurum kardeşliğine bakın. 
Bursaspor taraftarı otobüsle Erzurum’a gitti. Erzurum’a az bir mesafe kale ş otobüs kayarak yan yattı. Şükür, can kaybı ya da ciddi bir yaralanma olmadı. 
Haber duyulur duyulmaz Erzurum taraftarları Bursaspor taraftarları için seferber oldu. Onlara şehre getirip kahvaltıda ağırladı. 
Tam bir kardeşlik ortamı oluştu. Sonra hep beraber Kazım Karabekir Stadyumu’na geçildi. Maç boyunca taraftarlar takımlarını destekledi. Karşılaşma bitince o kardeşlik sahaya da yansıdı. Karşılaşmayı kaybeden Bursasporlu futbolculara sarıldı BB Erzurumspor futbolcuları. Onları teselli etmek için seferber oldular. Ne bir kötü söz ne bir gerilim.
İki kadim şehre de yakışan buydu ve o güzellikleri gösterdiler. Her iki şehirle de insanıyla da ne kadar gurur duysak az…

**************************************

Ayranı yok içmeye…

Gazeteci ağabeyim Mehmet Ali Yılmaz’ın tanımlaması bizim Hayri Başgan’a tam oturuyor: Hayırsız Hayri…
Hayri Başgan’ın bir tane görevi var Mudanya Belediyesi’ni idare edip Mudanya’ya hizmet etmek. Ancak her şeyi yapıyor bunun dışında. 6 yıldır ilçeye bir çivi çaktığı yok ama CHP İl Başkanı İsmet Karaca ile T 2 hattının önünde Büyükşehir’i protesto ediyor. 
İlahi Hayri Başgan, yapacağım deyip yapmadığın yüzü aşkın proje, bir yılda bitireceğim deyip 4 yıldır bir çukur açtığın Yıldıztepe orada duruyor. 
Elini attığın her yeri Kerbela ediyorsun sonra gidip Büyükşehir Belediyesi’ni eleştiriyorsun. 
Yav yapma be Hayri Başgan. 
Bu hırsını hizmete çevir diyeceğim ama malum ekibinin ve senin hizmet etmek gibi bir derdi yok. 
70’lerden kalma saplantı siyasetiniz dışında bir faydanız yok memlekete. Bak hemen yanında Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertarslan var. 
Seçildiği günden beri kendi ilçesi için çırpınıyor. Laf değil icraat üretiyor. Gemlikli de onu seviyor ve destekliyor. Kimse parti ayrımı yapmadan hizmet eden bir belediye başkanına söz etmez edemez. 
Uğur başkan hizmetlerle meşgul olduğu için laf üretmiyor üretecek zamanı da yok. Sende hizmet yok laf çok. Sadece konuşarak kavga ederek bu işler olmaz. CHP’de belki zemin bulursun ama olması gereken itibarı asla bulamazsın. 
Şimdi İsmet Karaca ve ekibinden bir basın toplantısı da Yıldıztepe’de yapmasını beklemek Mudanyalıların hakkı…