SON DAKİKA
Hava Durumu

Diyanete Hutbe !

Yazının Giriş Tarihi: 15.02.2016 06:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.02.2016 06:00
 

 

Geçtiğimiz Cuma günü diyanetin camilerde okuttuğu hutbenin (aslında laf sokma demek daha yerinde olur) özeti Fethullah Gülen’in; “Kur’an İslamı diye bir sapıklık türedi” açıklamasıdır.

Diyanetin söylediğinden şu anlaşılıyor: Kur’an bize yeter diyenler Hz. Muhammed’i reddeden, Hz. Muhammed’in örnekliğini kabul etmeyenlerdir. Onlardan uzak durun.

 

Hz. Muhammed’in vefatından ve Kur’an’ın yazılmasından ve tedvininden sonra Kur’an dışı rivayetlerin konuşulmaya/ yazılmaya başlaması ile başlayan Kur’an- hadis ikilemi veya Akıl (Re’y)—hadis polemiklerine Diyanet klasik argümanlarla bir dalış yaptı. Hem de hutbeden ayar vererek yaptı bunu.

 

Hutbeyi dinleyen Müslüman ahalinin büyük bir çoğunluğu atadan hanefidir. Hanefi mezhebinin nispet edildiği İmam Ebu Hanife’nin hadislere karşı hassasiyeti ve ehl-i re’y ekolünün en önemli temsilcisi olduğu bilinmesine rağmen bu yapılmıştır.
Bu tartışma ve ‘sığ polemik’ taa O’nun zamanına kadar uzanan bir tartışmadır. İmamı yaşadığı dönemde ve sonrasında ‘Hadis düşmanı/ Peygamber düşmanı/ Zındık’ diye nitelendirenler olmuştur. Oysaki O hadislerden bazılarını ‘Peygamberi bu hadisten tenzih ediyorum’ yaklaşımı ile reddediyordu.

 

Neden ‘Sığ Polemik’ dedim?

Tarihte ve günümüzde tanıdığımız hiçbir ‘Kur’ancı’ veya ‘Akılcı’ Müslüman düşünür ‘Hz. Muhammed bizim için örnek değildir. Hz. Muhammed’in örnekliği olmadan Kur’an’ı yaşarız, O da kim oluyor?, O bir postacıdır’ demiş değildir. Ama tamamı bunları demişler gibi de itham edilmişlerdir. Ve terssine tarihte hadisleri referans alan hiç kimse Hz. Muhammed’i Allah’ın ortağı olarak algılayıp teorik olarak ilahlaştırmamıştır. Ama hadisleri dinde referans alan bu insanlar peygamberi Allah’ın yanı sıra ilah edinmekle suçlanmışlardır. 1300 küsür yıldır bu iki kesimin ne söylediği veya ne söylemediğini niyet atfetmeksizin anlayamamış bir ümmet olarak demagoji yapıp duruyoruz.

 

Bütün mesele aslında hadislerin ilk tedvininden başlayarak geç dönemlere doğru sayısal olarak artması ve hadisler üzerinden oluşan bir bilgi kirliliğine karşı eleştirel bir duruş sergilenmesinden kaynaklanmaktadır. Hadislere karşı eleştirel bir duruş sergileyenlerin Kur’an ayetleri dışındaki en eski referansları Hz. Ömer ve Hz. Aişe’den gelen ‘Hasbuna Kitabullah’ (Allah’ın Kitabı bize yeter) ‘Hasbuküm-el-Kur’an’ (Kur’an size yeter) ‘O’nun ahlakı Kur’an idi’ rivayetleri ve Hz. Ömer’in hadis yazımına karşı olan hassas duruşu ile ilgili rivayetlerdir.

 

Bu durumda Diyanete sormak gerekir:

Hz. Ömer ve Hz. Aişe hutbede söz ettiğiniz gibi Hz. Muhammed’in örnekliğine karşı olan, O’nu unutturmaya çalışan, O’nu dışlayan bir lobinin temsilcileri midirler?

Ayrıca Kur’ancıların Kur’an ayetleri içinden kullandıkları referanslar da en az sizin onlara karşı kullandığınız referanslar kadar güçlüdür.

Siz onların referans olarak kullandıkları ayetleri tevil edebildiğiniz kadar onlar da sizin onlara karşı kullandığınız ayetleri tevil edebilmektedirler.

 

Ayrıca Cuma namazına giden her Müslümanın her hafta hutbede söylenen ve hadislerden şüphe edilmesine yol açan şu cümleyi de Diyanet lütfen hutbe duasından kaldırsın:

“Ve Kale aleyhi-ssalatü ve-s-selam fi maa kaal, ev kema kaal” Bu cümleler bahsi geçecek hadislerin söylenilecek gibi olmayabileceği, başka türlü de söylenmiş olabileceğinden şüpheye düşürmektedir. Diyanet tutarlı olsun ve kendi mensubu olan Cübbeli’nin büyük abdest- küçük abdest içme, saç suyu içme, kan içme hadisleri dahil tüm hadislerin bağlayıcı olduğunu ve kaynaklarda yazıldığı gibi olduğunu ilan etsin.

 

Bu köşeden Diyanete yaptığım çağrılar vardı. Her biri İslamofobi projesine malzeme tedarik eden, ve hadisler üzerinden oluşturulan bilgi kirliliğine müdahale etsin. 1300 yıllık sığ polemikler üzerinden bilgi kirliliğine karşı eleştirel bir tutum sergileyen insanlara Cübbeli/Sifil ağzı kullanarak laf sokmasın.

 

Ben Kur’ancı değilim. Hadisçi de değilim. Bu tür kalıpların hiçbirine kendimi nispet etmiyorum. Tutumum şudur:

Horoza sormuşlar: “Üstad, İndirilen din mi? Uydurulan din mi?

Horoz: ben öptüğüme bakarım.

 

Bir bilgiyi, sözü referans almak için onu kimin söylediği/ kimden aldığı, kime nispet ettiğine bakmam.
Sözü dinler, en güzel olanına uyarım.

 

 

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.