SON DAKİKA
Hava Durumu

“Diyarbakır Anneleri”  

Yazının Giriş Tarihi: 04.09.2021 20:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 04.09.2021 20:15

 
1 Eylül Dünya Barış gününü, Aydıncıkların, Nişantaşı-Cihangir in kaldırımlarının solunda yürüyerek solcu olunacağını sanan beyaz Türk ve Kürtlerin, iktidara ve devlete küfretmeyi sanat sanan üretme kabızlarının ve bunlara destek olmayı görev kabul eden “siyasetçilerin” vıcık vıcık sahte mesajlarıyla kutladık.  
Allah kabul etsin 
 
Yıllardır NATO hizmetinde ülkesine savaş açan PKK’lı alçaklar ve onların siyasi kolu olan partide katıldı kutlama mesajlarına, hatta HDP eş başkanı Pervin Buldan dostlarıyla “Barış İttifakı” kurmaktan bahsetti hiç utanmadan ve sıkılmadan, parti kimliğine bakmadan  
 
İnsan hakları, demokrasi, barış… he canım, sizde olmasanız bunları hiç kimse hatırlamıyor zaten, bir sizler varsınız bu değerlere sahip çıkan  
 
22 Ağustos 2019 tarihinde bir ana kaçırılan oğlunu aramak ve almak için Diyarbakır HDP il binasının önüne gitmişti hatırlarsınız, işte o ana yani Hacire Akar aynı gün TRT Kürdi ye Kürtçe olarak şunları söylemişti; 
İnsan hakları nerede? Buraya gelsinler. Eğer insan hakları olsaydı, düğününe 3 gün kalan parmağında yüzük olan oğluma böyle yapılmazdı. Neden insan hakları savunucuları burada değil? Neden hesap sormuyorlar? Bu menfaatperestlerden neden hesap sormuyorlar? Bunların hepsi menfaatlerinin peşinde koşanlar. Gelip buraya doluşmuşlar, gencin birisinin işi düşse korkudan buraya gelemiyor. Onları içeri alacaklar, ilaçlarla haplarla beyinlerini uyuşturacaklar, onları büyüleyip dağa gönderecekler. Eğer gelmezse yakacağım bu binayı, ne cezam varsa çekeceğim. 
HDP katliam yeridir, zalimlerin mekânıdır, baskının merkezidir. 
Bir evden üç insanı almak nerede görülmüş? 3 insanı bir evden alıp parçalayıp atmak nedir? 
Aynı bu oğlum gibi aldılar, kaybettiler sonra haber saldılar, ‘Haydi gel cenazeni al’ dediler. Cenazeyi bile görmedim. Haklı mıyım, haksız mıyım, siz söyleyin. Ciğerim yanıyor, akşam oldu herkes evine gitti, neden ben buradayım. Neden yanımda kimse yok? Hepimiz anneyiz, hepimizin ciğeri yanıyor diyorlar. Hepsi yalan, eğer hepimiz anneysek neden benim yanımda bir anne yok? Demek ki bu işte bir sahtekârlık var. Onların çocukları sabah işine gücüne gidiyor, neden ben buradayım ve oğlum neden yanımda değil. Oğlum neden gitsin masum insanları katletsin? Neden gitsin, sebep ne olabilir ki? 
Kim bana saldırdı, kim evimi talan etti, kim onları kaçırdı? 
Neden gelip onları götürüyorlar? Biri buraya gelmişse, bir daha asla çıkamayacak mı? Buraya giren çocuk bir daha buradan çıkamıyor.
” 
O kadar güzel anlatmış ki Hacire Ana, kitap yazılsa bu kadar iyi anlatılamazdı bu sahtekarlık, bu hırsızlık... 
(TRT Kürdiyi okuyunca aklına Osman Öcalan gelen olursa, Osman Öcalan o ekranda “Kahrolsun PKK” diye özetlenecek bir konuşma yapmıştı. Bu yüzden sahtekarlar tarafından eleştirildi) 
 Hacire Ana 24 Ağustos’ta evladına kavuşuyordu, ekranlarda o kucaklaşmayı izleyip gözleri dolmayana insan denemezken, insan haklarının arkasına saklanarak teröre destek verenleri ifşa ediyordu Hacire Ana 
 İşte bu kucaklaşmadan sonra 3 Mayıs 2019 tarihinde HDP il binası önünde anneler evlat nöbetine başladılar sıcak, yağmur, kar demeden iki yıldır evlatlarını terör örgütünden geri almak için bekleyen ailelerin sayısı 234’e ulaştı  
 12,15,18 yaşlarında HDP aracılığıyla kaçırılarak dağa gönderilen bu çocuklardan 32’si terör örgütünden kaçarak ailelerine kavuştu 
 İzmir, Van, Hakkari, Şırnak, Muş ve Almanya gibi yerlerde annelerin bu haklı eylemi devam etti 
 Analar, babalar PKK tarafından kaçırılan çocuklarını aramak için HDP il binalarının önüne gitmeyi tercih ederken  
Ülkemizin ana muhalefet partisi başkanı Kılıçdaroğlu terör suçtan tutuklu bulunan, çocukları dağa kaçıran HDP’nin eş başkanı Demirtaş için “Niçin içerde tutulduğunu anlamıyorum, derhal serbest bırakılmalı” diyordu 
 Analar HDP binaları önünde aç, susuz, soğukta beklerken aynı ittifakın lacivert ortağı partinin başkanı Meral Akşener, PKK’nın siyasi kanadı olan HDP için “Kürt siyasal hareketi” sıfatını kullanıyor, PKK’nin siyasi temsilcisine ailecek kahvaltı randevusu veriyordu 
 Kızı İngiltere’de özel üniversitede okuyan, boş vakitlerinde Rio festivaline giden, oğlu birbirinden pahalı arabalar kullanıp tatil için Maldivlere giden HDP eş başkanı Pervin Buldan  
Bu eş başkanı, ağaç dikmek için İstanbul’a davet eden Ekrem İmamoğlu          terör örgütüyle iltisaklı olduğu için görevden el çektirilen HDP’li belediye başkanlarına destek için Diyarbakır’a gidiyor İmamoğlu’da ittifaka halel gelmesin diye bu yiğit anneleri yok sayıyordu 
 
Kurulduğu tarihten bugüne 20.000 çocuğu kaçırarak, kandırarak dağlara götüren PKK, bu ülkenin basınından, siyasilerinden, yazarlarından, Aydıncıklarından, sanatçılarından, STK’lardan bir tepki görmedi 
İnsan hakları, demokrasi denince devleti suçlamak için yarışan, miting yapmadık şehir, basın açıklaması yapmadık meydan bırakmayan DİSK, KESK, İHD, TİHV, ÇGD, Barolar, TMMOB, TTB gibi kuruluşlar bırakın miting yapmayı dağa kaçırılan, terör örgütüne zorla katılan bu çocuklar için tek bir satırlık basın açıklaması dahi yapmadılar 
 Hani sık sık “kutuplaştırdılar ülkeyi” diye bir tekerleme dönüyor ya,  
Evlatlarını kaçıran HDP’nin binaları önünde nöbet bekleyen analarla,  
Erdoğan’ı devirmek için ülkenin bölünmesine bile razı olup HDP’nin dizinde yatanlar, kahvaltı yapanlar elbette farklı kutuplarda olacak  
 Daha önce Cumartesi annelerinin derdini de dinleyen Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan evlat nöbetinde ki anneleri de hem çadırlarında ziyaret ederek hem de iki yılını dolduran nöbetten dolayı; 
 “Dicle'nin kuzularını çakallara kaptırmamak için gece gündüz demeden çalışıyor, mücadele ediyor, gayret gösteriyoruz. 
Hain bölücü örgüte karşı başlattıkları azimli duruşun yıl dönümünde, Diyarbakır Anneleri'ni selamlıyorum”,  
“Sizi yıldıramadılar. Birdiniz, bir şehir oldunuz, iki şehir oldunuz ve her geçen gün büyümeye devam ediyorsunuz. Sizin bu şevkiniz, bu gayretiniz terör örgütünü çökertmeye yetti. 
Belki geç olacak, belki zor olacak ama zafer inşallah sizin gibi inanan annelerin zaferi olacaktır." 
 Şeklinde mesaj yayınladı 
 Hacire Akar, Medine Baran, Ayfer Bozkurt, Saadet Üdümlü, Fatma Akkuş, Gülbahar Aşiri, Türkan Mutlu, Mevlüde Üçdağ, Aydan Arslan, İmmihan Nilifırka, …… ve ismini yazamadığımız 234 anne ve babanın her birini teröre karşı verdikleri yiğit mücadeleden dolayı tebrik eder ellerinden öperim. 
 Selam ve Saygıyla  
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.