SON DAKİKA
Hava Durumu

Doktorlar uçabilir mi?

Yazının Giriş Tarihi: 23.11.2019 17:37
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.11.2019 17:37

Baştan cevap vereyim:
Doktor uçmazsa hasta uçurur.
Benim yaşlarıma gelmiş ve hastaneye yolu düşmüş insanların mutlaka olumlu ya da olumsuz doktor öyküleri vardır. Yeri geldikçe bu öykülerden –sözlü ya da yazılı olarak- bahsederiz. Biz de diğer insanların yaşadıkları öyküleri dinleriz.

Birkaç ay önce Bursa’da bir hastanede çalışan kıymetli bir doktor ile yaşadıklarımdan sosyal medya hesabımda iyi bir örnek olarak bahsetmiştim.
İki buçuk sene önce beni tedavi etmişti. Çok memnun kalmıştım. 3 ay ya da 6 ayda bir kontrole çağırmıştı. Hem ilaç yazdırmak hem de ilaç raporlarımı yenilemek için randevu alıp ve bazen randevusuz yanına gidiyordum. Bazen ondan randevu alamayınca da başka doktor ya da hastanelere de gittiğim ve ilaç yazdırdığım olmuştu. Son ilaç raporlarımı ve ilaçlarımı da randevu alamadığım için başka hastane ve doktora yazdırmıştım. Biliyordum ki, randevu almasam da bana ve herkese bakar. Ancak rahatsız etmek istemedim.

İki ay önceydi. Ve Doktorun (Adını yazmıyorum. Yeni bir mit yaratmak istemiyorum) asistanı beni aradı ve ‘Pazar günü müsaitseniz saat 12 gibi hastaneye gelebilir misiniz, Dr.…… beyin asistanıyım’ dedi. Çoktandır kontrole gitmemiştim ve bunu bir fırsat olarak gördüm ve gittim. Meğer sadece ben değilmişim. Pazar günü sabahtan saat 4’e kadar asistanı ile çalışmış ve daha önce tedavi ettiği hastaları hastaneye kontrole çağırmış. Kan tahlili, ekg, eko vs. tam bir muayene.

Tabii bu duruma çok şaşırdım. Diğer hastalar da şaşkındı. Bir devlet hastanesi doktoru hastalarını arayıp hastaneye çağırıyor ve kontrolden geçiriyor, hallerini hatırlarını soruyor. Diğer hastalarla da konuştum. Onların başına da ilk defa gelmiş. Hem şaşkındılar hem de memnundular.

Bunu sosyal medya hesabımdan, aynen yaşadığım şekilde, hiç abartısız anlattım. Şaşkınlığımı ve şükranlarımı ifade ettim. Takipçilerim de, arkadaşlarım da şaşırdı ve takdir etti. Çok örnek ve güzel bir davranıştı.

Kendi sayfamdan başka ‘Eğitimde güzel örnekler’ adlı sayfada da paylaşmıştım. O sayfada genelde öğretmenler paylaşım yapıyor. Ve her meslek gibi çok sızlananlar oluyor. İş yükünden, öğrencilerden, şiddetten, ücretlerden, angaryalardan vs. İyi bir örnek olur diye orada da paylaştım. İnsanlar çok takdir ettiler. Adresini, telefonunu isteyenler oldu. Çok paylaşanlar oldu.
Acaba yanlış mı yaptım. Doktorun iş yükünü mü artırdım diye de düşündüm. Ama olan olmuştu.

Aradan bir ay geçti. Benim yaşadığım ve abartısız paylaştığım haber 100 binlerce takipçisi olan ulusal sayfalarda ve yüzbinlerce layk alarak ve içeriği değişmiş olarak karşıma çıktı.
Meğer doktorumuz, muayene ettiği hastayı 3-4 gün geçince arıyormuş. Kontrole çağırıyormuş. Gelmezse kendisi hastanın evine gidiyormuş. Herkes onu konuşuyormuş…

Ve böylece ‘işini en güzel bir şekilde, ‘fedakarca yapan örnek bir beşer’ bir ‘Mitoloji Kahramanı bir melek’ haline dönüştürüldü.
Bazılarına yazdım. ‘Neden böyle yapıyorsunuz’ dedim. ‘Ne yani kıskanıyor musun?’ diyenleri oldu.

İnsanlar neden mitleştirmeyi yapar? diye sordum ve düşündüm.

Kendi mesleğimden örnek vereyim:
Yıllar önce bir okul müdürümüz Öğretmenler kurulu toplantısında, 7 gün devamsızlık yapan öğrencilerin adreslerine posta yoluyla giden ‘7 gün yazısı’nın sınıf öğretmeni tarafından veli aranarak elden teslim edilmesini talep etmişti. Böyle yapılarak, öğrencinin devamsızlık nedenlerinin de konuşulması ve gerekirse rehberlik edilmesi sağlanmış olacaktı. İdare de masraf ve külfetten kurtulmuş olacaktı. Bir sınıfta sene boyunca 2 ya da 3 defayı geçmeyecek olan bir durumu en az 1 saat tartışmıştık. Sonunda oylamaya sunmuştuk. Ve reddedilmişti. Aynı dönemde çalıştığım özel okulda ise sınıf öğretmenleri velileri 15 gün ara ile arayarak çocuğun durumunu konuşup idareye rapor veriyorlardı.
Ama meslektaşlarımın tamamı bahsi geçen doktoru takdir etmişti.

Hiç mecbur olmadığı ve teamül olmadığı halde kendisinden beklenmeyen bir şekilde Pazar gününü feda eden doktor aslında mevcut haliyle çoğu ‘memur’u rahatsız etmiştir.
Onun modifiye edilip insanüstüleştirilmesi ve örnek alınabilir durumdan çıkarılması gerekirdi. Toplumsal bilinçaltımız örnek alınabilir insanları olduğu gibi kabul etmeyi reddeder. Onları Süpermenleştirmek zorundadır. Süpermenleştirir ki uygulanabilir çıpayı, hizmet standartlarını yükseltmesin.
Ve şöyle diyebilsin: “Biz onun gibi olamayız. Hiç kimse onun gibi olamaz. O insanüstüdür”

Bursa’da uçan bir kardiyolog görürseniz bilin ki ben uçurdum.
Allah affetsin.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.