Gençler pek bilmez. Meşhur çizgi film karakteri Donald Duck vardı bir zamanlar. TRT’de “Donald Amca” diye yayınlanırdı yanılmıyorsam. Kolay provoke edilen, aniden parlayan, öfkeli bir karakterdi. Bu Amerikan çizgi filmi pek fazla tercih olmadığından ilgiyle seyredilirdi elbet. Birden aklıma geldi…

Amerikan dedim de aklıma aynı ön adi taşıyan başka biri geldi birden. Bu Donald çizgi karakter gibi görünse de ABD Başkanı Donald Trump. Twitlerle konuşmayı pek seviyor. Son twitleri ise hayli karışık. Nalına mıhına kabilinden…

Ancak, bir twiti var ki tam manasıyla itiraf. Ne diyor Trump?

“As I have stated strongly before, and just to reiterate, if Turkey does anything that I, in my great and unmatched wisdom, consider to be off limits, I will totally destroy and obliterate the Economy of Turkey (I’ve done before!). They must, with Europe and others, watch over...”

Tercüme edelim;

“Önceden kuvvetle belirttiğim gibi ve pekiştirmek için söylüyorum, Türkiye, benim derin ve eşsiz anlayışıma göre, sınırların dışında olduğunu düşündüğüm bir şey yaparsa, Türkiye'nin ekonomisini tamamen mahvederim ve yok ederim (Bunu daha önce yaptım!). Onlar, Avrupa ve diğerleriyle özen göstermeli...”

Yani ültimatomu! Türkiye’nin yanı sıra Avrupa ve “diğerlerine” de veriyor aklınca. Bu diğerlerinden kastı mahsusa her ne ise!

Bir önceki twitinde ise Türkiye ile ABD arasına PKK illetini Obama’nın soktuğunu öğrendiğini yazıyor. Ardından Gray Connoly adı avukatın “Verilen görev nedeniyle kendini bir şey zanneden Kürtler güvenilir müttefikler oldu. Gelecek sene Sevr anlaşmasının 100üncü yıl dönümü olduğunu ve Kürtlere bir halk oylaması vaat edildiğini de hatırlatırım." Şeklindeki twitini tekrar gönderiyor. Hayli dengesiz sözler değil mi?

Dengesiz olmasına dengesiz ama hepsinde açık bir itiraf var. Donald Trump Türkiye ekonomisine saldırdığını açıkça itiraf ediyor. Bununla da övünüyor üstelik. Ayrıca Gray Connoly’nin “Kürtlere bir halkoyu vaat edildiği” itirafını da ikrar ediyor.

Trump “Ekonominize saldırdım. Yine yaparım.” Derken Kürtler için Sevr’in 100üncü yıldönümünde bir halkoylaması olmasını istediklerini de “çaktırmadan” vurguluyor.

Anlıyorum, Kürtlere sözü var bunların. Geri çekilip onları iyot gibi açıkta bırakırken bir taraftan da umut vermeye çalışıyor ama sirkatin de söylüyor aynı zamanda.

Diğer yandan, ABD Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Nikki Haley de bir twit atıyor. Bakın ne diyor?

“We must always have the backs of our allies, if we expect them to have our back.  The Kurds were instrumental in our successful fight against ISIS in Syria.  Leaving them to die is a big mistake.  #TurkeyIsNotOurFriend”

Meali şöyle;

“Onların bizim arkamızı kollamasını bekliyorsak, herzaman müttefiklerimizin arkasını kollamalıyız. Kürtler Suriye’de İŞİD’e karşı olan başarılı savaşımızda etkiliydi. Onları ölüme terk etmek büyük bir hata.”

Buraya kadarı tamam da ardına koyduğu etiket tüyler ürpertici; “#TürkiyeDostumuzDeğildir”

Burada durmak gerek… Durmak ve düşünmek. Üstelik iyi düşünmek.

Ardından BBC art arda yaptığı yayınlarla Kürt muhalifleri, PKK’lıları ve HDP’lileri konuşturup aleyhimizde yayınlar yapıyor…

Bunu da iyi düşünüp değerlendirmek lazım. Çok ama çok iyi değerlendirmek.

Gelelim Sözcü taifesine…

Yılmaz denen şahıs “Başka Türkiye yok... Dik dur eğilme, yanındayız, Ecevit gibi dirayetli ol canımı ye.” Gibi komik bir twit atıyor. Ancak, “o zaman ekonomik saldırı yok bunlar beceriksiz demiştik. Meğer durum öyle değilmiş. ABD saldırmış özür dilerim.” Gibi bir ifade yok…

Kim ne derse desin Türkiye sınırların güvenliği için ne gerekiyorsa yapacaktır. ABD ile diplomasi sıkıntıları çözmede esas olacaktır.

Gerçek olan şey Türkiye artık dikte ettirilemeyen güçlü bir devlettir. Güçlü ve muhteşem bir lideri vardır…