SON DAKİKA
Hava Durumu

Arap Baharı, kışa döndü

Egyptian climber Ahmed al-Shahat waves the Egyptian flag on a lamp post at Tahrir square, the focal point of the Egyptian uprising, in Cairo in this July 29, 2011 file photo. Ahmed al-Shahat managed, at dawn, to climb 15 floors on a building where the Israeli embassy is located to remove the Israeli flag from the embassy's balcony and replace it with the Egyptian flag on August 21, 2011. REUTERS/Amr Abdallah Dalsh/Files (EGYPT - Tags: CIVIL UNREST POLITICS)

Haber Giriş Tarihi: 13.01.2019 17:26
Haber Güncellenme Tarihi: 13.01.2019 19:26
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Arap Baharı, kışa döndü
Tunus'ta sekiz yıl önce "ekmek, onur ve özgürlük" sloganıyla başlayan ve kısa sürede pek çok Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkesini etkisi altına "Arap Baharı" isimli süreç "darbe, karşı devrim, iç savaş ve dış müdahaleler" nedeniyle adeta kışa döndü. Libya, Suriye ve Yemen'de bölgeyi saran gerilim atmosferi, dinmeyen kan ve gözyaşlarına neden oldu.
 

Halk gösterileriyle 20 yıldan uzun süre ülkeyi demir yumrukla yöneten Zeynel Abidin Bin Ali'yi 14 Ocak 2011'de Tunusluların devirmesi sadece bu küçük Kuzey Afrika ülkesi değil, tüm Arap coğrafyası için yepyeni bir sayfa açtı. Geçiş sürecinde yaşanan tüm zorluklara rağmen kişisel hak, özgürlükler ve demokratik kazanımlarını korumayı başaran Tunus, devrimin ekonomik beklentilerini somutlaştıramayınca, devrimin 8. yılına ekonomik temelli protestoların gölgesinde girmeye hazırlanıyor. Arap Baharı kapsamında halk ayaklanmalarının patlak verdiği diğer ülkelerse, Tunus'un aksine kazanımlarını koruyamadan daha otoriter yönetimler ve benzer ekonomik sıkıntılarla mücadele etmek zorunda kaldı.
FİTİL TUNAS’TA ATEŞLENDİ
Tunus'ta Muhammed Buazizi adlı üniversite mezunu bir gencin, seyyar satıcılık yaptığı arabasına el konulması ve uğradığı kötü muamele nedeniyle 17 Aralık 2010'da kendini yakmasının ardından Tunuslular, kitleler halinde sokağa döküldü.  Tunus'u 24 yıldır demir yumrukla yöneten Bin Ali'nin 14 Ocak 2011'de yakın ailesini de yanına alarak ülkeden kaçmasıyla, Arap Baharı'nın fitili ateşlendi. Tunus, geçiş sürecinde yaşadığı sancılara rağmen iktidarın seçimlerle bir sonraki sahiplerine devredildiği bir sisteme kavuştu. Arap Baharı'nın beşiği Tunus'ta devrim, birçok kazanıma rağmen ekonomik beklentileri karşılayamayınca ülkede bu yılki devrimin yıl dönümünde yeniden ekonomik temelli protestoların yaşanması bekleniyor.
MISIR’DA TERÖR EYLEMLER ARTTI
Arap Baharı'nın ikinci durağı Mısır'da 25 Ocak 2011'de başlayan halk hareketleri üç hafta gibi kısa sürede 30 yıllık Mübarek iktidarının sonunu getirdi. Adı pek çok yolsuzluğa bulaşan Hüsnü Mübarek 11 Şubat 2011'de görevi bırakmak zorunda kaldı. Ancak büyük umutlarla başlayan bu süreç, bir yıllık sivil yönetimin ardından 3 Temmuz 2013'te ülkenin ilk seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye yapılan askeri darbeyle sonuçlandı. Darbe sürecinde katledilen yüzlerce Mısırlının yanı sıra çok sayıda tutuklama ve idam kararları alındı. Ordu, siyaset üzerindeki etkisini artırarak muhaliflere karşı baskıcı bir kampanya yürüttü. Ekonomik olarak giderek fakirleşen Mısır, Arap Baharı sürecinin ardından terör eylemlerinin de baş gösterdiği daha sert bir kışa girdi.
SURİYE’DE 400 BİNDEN FAZLA KİŞİ KATLEDİLDİ
Suriye'nin Dera şehrinde 15 Mart 2011'de başlayan barışçıl protestolar daha sonraki süreçte Beşşar Esed rejiminin kanlı müdahalesiyle yerini yıllardır süren iç savaşa bıraktı. İç savaşta şu ana kadar büyük çoğunluğu rejim ve rejime destek veren güçler tarafından düzenlenen saldırılarda olmak üzere 400 binden fazla kişi katledilirken, milyonlarca Suriyeli evini kaybederek sığınmacı durumuna düştü. Uluslararası güçlerin askeri hesaplaşma alanı haline gelen Suriye'de, çatışmalar devam ediyor. Suriye'de sonuçlanamayan savaş, bölge ve komşu ülkeler için de istikrarsızlık unsuru olarak öne çıkıyor.
YEMEN’DE DÜNYANIN EN BÜYÜK İNSALIK FELAKETİ
Yemen'i 1978'den beri yöneten Ali Abdullah Salih'e karşı 27 Ocak 2011'de başlayan halk ayaklanması, Salih'in görevden çekilerek yerine yardımcısı Abdurabbu Mansur Hadi'nin geçmesi ve ardından Hadi'nin 21 Şubat 2012'de tek aday olarak girdiği seçimlerde ülkenin yeni Cumhurbaşkanı seçilmesiyle sonuçlandı. Ancak güvenlik boşluğu nedeniyle El Kaide gibi örgütler ülkede faaliyetleri için alan buldu. Yönetim boşluğundan faydalanan Husiler de başkent Sana'ya ilerleyerek hükümete darbe yaptı.  Suudi Arabistan'ın başını çektiği askeri koalisyonun 26 Mart 2015'te Yemen'e askeri müdahale kararı ise ülkedeki iç savaş için kırılma noktası oldu. Devam eden çatışmalar, abluka ve uluslararası müdahale nedeniyle gıda yetersizliği yaşanan ülkede açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Ülkede temiz su, gıda ve sağlık gibi temel hizmetlerin eksikliğinin yol açtığı kolera, çok sayıda Yemenlinin hayatına mal oldu. Salgın hastalıklar, yerinden edilmiş milyonlarca insanın hayatını tehdit etmeye devam ediyor. Yemen'de açlık ve hastalıklar nedeniyle yaşanan dram, Birleşmiş Milletler tarafından "dünyanın en büyük insani felaketi" olarak adlandırılıyor. (AA)
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.