'Newsweek, talimatla Türkiye'ye saldırmış'

Erdoğan ve Türkiye’yi hedef alan makalenin gizli yüzü itirafla su yüzüne çıktı.



ABD’nin ünlü dergisi Newsweek’te yayınlanan Türkiye’ye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a alçakça saldıran makalenin ardındaki gerçek ortaya çıktı. Makaleyi yazan ABD’nin BM Temsilciliği eski İletişim Direktörü ve Sözcüsü Jonathan Wachtel ile Claremont Colleges öğretim üyelerinden Albert Wachtel’in bu makaleyi “istek üzerine” kaleme aldıkları açıklandı.

Kabul edilemez ifadelerin yer aldığı makalede Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu sözlerle saldırdılar; “İhtişam ihtiyacının tükettiği despotlar canavarca planlarını paylaşma sonra da uygulama eğilimindedirler. Türkiye’nin Başkanı Erdoğan, tiranların yaptığı gibi Kürtleri şeytan gibi göstererek ortak bir düşman yaratmaya çalışıyor.”

ABD’nin Türkiye’ye yönelik niyetini bir kez daha ortaya koyan Newsweek’teki makalede, akıl almaz iftiralarla hem Türkiye hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hedef alındı.  İngiliz sosyal bilimci ve stratejist John McDermont’a göre ABD Başkanı Donald Trump Ortadoğu’da kontrolü kaybetmeye başladığını gördükçe iyice deliye döndü ve burada kontrolü tekrar ele geçirebilmek için önceki yönetimlerin Kürtlere verdiği sözü yani Bağımsız bir Kürt devletini kurdurabilmek için çabalıyor. Bu arada PKK da bu bağımsız devlete Türkiye’den toprak katabilmek için var gücüyle çabalıyor.  Kontrol ABD’nin eline geçerse büyük yol kat etmiş olacaklar.  Tabii Türkiye’nin böyle bir şeye asla izin vermeyeceğini iyi bilen Trump, bu amaçla ekonomik ve stratejik saldırılar düzenleterek Erdoğan’dan kurtulmaya çalışıyor. Bu çabalara içimizdeki bazı şeytani hainler de sırf “Tayyip Erdoğan nefreti” yüzünden destek vererek vatan hainliği yapıyorlar.
İŞTE O ALÇAK YAYIN
ABD’nin BM Temsilciliği eski İletişim Direktörü ve Sözcüsü Jonathan Wachtel ile Claremont Colleges öğretim üyelerinden Albert Wachtel işte tam da bu yüzden makalelerinde aşağılık bir biçimde saldırarak şu ifadeleri kullanıyor: “İhtişam ihtiyacının tükettiği despotlar canavarca planlarını paylaşma sonra da uygulama eğilimindedirler. Türkiye’nin Başkanı Erdoğan Tiranların yaptığı gibi Kürtleri şeytan gibi göstererek ortak bir düşman yaratmaya çalışıyor. Zor zamanlarda halk kendine güvenen liderlere tapar ve Erdoğan kendini Osmanlı’nın yeniden dirilişinin kutsanmış aracı olarak görüyor. DEAŞ’ın Kürtleri öldürmesine izin verdi ve ordusunu üzerlerine saldı. Mutlaka durdurulmalı ve bu yapılabilir. Kürtler ki onlar daha önceden Dağ Türkleri adıyla anılıyordu, ülkenin vatandaşlarının yüzde 20’sini oluşturuyor. Çoğu bağımsızlık istiyor ama 1999 yılında Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) eski ayrılıkçı Marksist lideri Abdullah Öcalan yakalanıp hapse atıldıktan sonra barışı teşvik etmişti. Çoğu buna boyun eğdi ama bir çoğu da hâlâ tarihi Kürdistan’ı yeniden kurmak için Suriye, Irak ve İran’daki kuşatılmış Kürtlerle birleşmek istiyor. Erdoğan 2013’te Kürt kimliğini, dilini tanıyacağını ve Kürt özgürlüklerini arttıracağını söyledi. Bunu bir ateşkes takip etti ama düşmanlıklar 2015’de yeniden başladı. Erdoğan, PKK terörizmine cevap verdiğini söyledi. PKK Erdoğan’ın Kürt bölgelerine güvenlik istasyonları ve barajlar inşa ederek ateşkesi mahvettiğini iddia etti. Her halükârda bir savaş vardı. Erdoğan silahlı helikopterlerle, topçu birlikleriyle, zırhlı birliklerle saldırarak binlercesini öldürdü ve çoğu Kürt olmak üzere 335 bin kişinin yerini değiştirdi. Bir Birleşmiş Milletler raporunda yıkılan köyler ay kraterleri gibi tanımlandı.”
"MUTLAKA DURDURULMALI VE BU YAPILABİLİR”
Bakın şu lafa çok dikkat edin: “Mutlaka durdurulmalı ve bu yapılabilir.” Bu şerefsiz köpekler böyle alçakça bir şeyi dile getirebiliyorlar. Niyetlerini açık etmekten hiç çekinmeyen bu ikili aldıkları talimat üzerine yazdıkları makaleyi şöyle bitiriyor: “Moskova, Tahran ve Ankara’nın istedikleri ‘Yeni Ortadoğu’yu tesis etmeleri önlenmeli. Daha önce savunduklarının tersini savunmadan kaçınmayan Başkan Trump, Washington’un bölgedeki taahhütlerini yeniden teyit etmeli. Dünya'nın Amerika’nın liderliğinin adalet ve barış için çalışmasına ihtiyacı var.” İşin en ilginç yanı ise Newsweek’in bu makaleyi yayınlaması. İşin yasal yönü nedir? Nasıl yapılabilir bilmiyorum ama acilen Newsweek dergisini ve şu iki şarlatanı yargıya taşımak gerektiğine inanıyorum.