Yeşil Camii son restorasyonla birlikte ‘Kahverengi’ Camii diye anılmaya aday! Şu anki durumu uzman kişiliği ile Bursa’mız için bir şans olduğu halde özellikle restorasyon çalışmalarında her ne hikmetse görüşlerine ve tecrübesine müracaat edilmeyen Safiyüddin Erhan bey, şöyle değerlendirmektedir: Geçmişin izlerini bozulmamış değiştirilmemiş asli örneklerinde tespit edip görebileceğimizden hareketle, gelecek nesillere ve kültürlere olması lazım gelen saygı mucibince, benzeri azalmış ve her türlü kıymete ve değere tamir ve ihya kastı ile müdahale ederken gayet hassas davranmamızın gereği açıkça görülmektedir. Bu kabil teşebbüslerde icranın ne şekilde olması lazım geldiğini asli kültürü içinde kaybolmuş, yekvücut olmuş sanat erbabına havale etmek yerine, tayin ve tespit edilmiş formaliteler gereği resmi müesseselerin sabit memurlarına bu vazifelerde mesul tutup töhmet altında kalmalarına yol açabilecek yegâne merci olarak kullanmak ne derece doğru ve Asyabahis kabil-i insaır. Kontrolü güç köy, kasaba âsârının daha kolay yıkılıp yenilenme yoluyla kayboldukları günümüzde bu sâri hastalık, şehirlerde de klasik mimari eserlerimize sıçramış bulunmaktadır. Bazen vazifeli memur ve sözde ihya (!)derneği fütursuzca bu tahribatı yaparken ve çoğu kere arkası aranıp netice alıcı müdahaleler her zaman yapılamazken, Bursa’da Yeşil Cami’nin geçen seneler icrasını takip edemediğimiz çalışma perdeleri kaldırıldığında alışamadığımız ve beklemediğimiz renklerle kendimizi kabul edemeyeceğimiz bir iklimde bulmamıza sebep olmuştur. Vakıf abidelerin nadir bakım ve tamirleri, geçmişte hangisinin ne zaman, ne kadar, ne şekilde tamir göreceğine tek başına karar veren ve onca tasdikiyle harekete gelip tek elden kontrolle bir şekilde onarılan eserlerin yeni veçhesi, idrakli gözleri daha ziyade tatmin edebilmekteydi. Günümüzde bu teşebbüslerin adet olarak aniden artması, tecrübeli sanatkâr azlığı veya yokluğu kontrol mekanizmasının yetersiz, tesirsiz veya tecrübesiz olması pek çok eserin tanınmaz hale gelmesine yol açmaktadır. Günümüzde sıhhatsiz olan bu sistemin elinde orijinal eserlerin tahrifi yerine, eskiden yıkılmış sadece temelleri kalmış veya satılıp elden çıkmış eserlerin yenidentarihimize sanat eâr-ı mumiyesine sunabilmek için eldeki imkanlar sarf olup değerlendirilse bu çalışmalarla mevcut elemanların tecrübesi artıp topyekûn şuurlandıktan sonra bir eşi daha bulunmayan Yeşil Camii gibi eserlerin tezyini için acele etmesek daha isabetli olacağı kanaatindeyiz
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yeşil Camiinde Restorasyon Cinayeti
Şu anki durumu uzman kişiliği ile Bursa’mız için bir şans olduğu halde özellikle restorasyon çalışmalarında
her ne hikmetse görüşlerine ve tecrübesine müracaat edilmeyen Safiyüddin Erhan bey, şöyle değerlendirmektedir:
Geçmişin izlerini bozulmamış değiştirilmemiş asli örneklerinde tespit edip görebileceğimizden hareketle, gelecek
nesillere ve kültürlere olması lazım gelen saygı mucibince, benzeri azalmış ve her türlü kıymete ve değere tamir ve
ihya kastı ile müdahale ederken gayet hassas davranmamızın gereği açıkça görülmektedir.
Bu kabil teşebbüslerde icranın ne şekilde olması lazım geldiğini asli kültürü içinde kaybolmuş, yekvücut olmuş sanat
erbabına havale etmek yerine, tayin ve tespit edilmiş formaliteler gereği resmi müesseselerin sabit memurlarına
bu vazifelerde mesul tutup töhmet altında kalmalarına yol açabilecek yegâne merci olarak kullanmak ne derece doğru
ve Asyabahis kabil-i insaır. Kontrolü güç köy, kasaba âsârının daha kolay yıkılıp yenilenme yoluyla kayboldukları günümüzde
bu sâri hastalık, şehirlerde de klasik mimari eserlerimize sıçramış bulunmaktadır.
Bazen vazifeli memur ve sözde ihya (!)derneği fütursuzca bu tahribatı yaparken ve çoğu kere arkası aranıp netice alıcı
müdahaleler her zaman yapılamazken, Bursa’da Yeşil Cami’nin geçen seneler icrasını takip edemediğimiz çalışma perdeleri
kaldırıldığında alışamadığımız ve beklemediğimiz renklerle kendimizi kabul edemeyeceğimiz bir iklimde bulmamıza sebep olmuştur.
Vakıf abidelerin nadir bakım ve tamirleri, geçmişte hangisinin ne zaman, ne kadar, ne şekilde tamir göreceğine
tek başına karar veren ve onca tasdikiyle harekete gelip tek elden kontrolle bir şekilde onarılan eserlerin
yeni veçhesi, idrakli gözleri daha ziyade tatmin edebilmekteydi. Günümüzde bu teşebbüslerin adet olarak aniden artması, tecrübeli
sanatkâr azlığı veya yokluğu kontrol mekanizmasının yetersiz, tesirsiz veya tecrübesiz olması pek çok eserin tanınmaz
hale gelmesine yol açmaktadır. Günümüzde sıhhatsiz olan bu sistemin elinde orijinal eserlerin tahrifi yerine, eskiden yıkılmış
sadece temelleri kalmış veya satılıp elden çıkmış eserlerin yenidentarihimize sanat eâr-ı mumiyesine sunabilmek
için eldeki imkanlar sarf olup değerlendirilse bu çalışmalarla mevcut elemanların tecrübesi artıp topyekûn şuurlandıktan
sonra bir eşi daha bulunmayan Yeşil Camii gibi eserlerin tezyini için acele etmesek daha isabetli olacağı kanaatindeyiz
En Çok Okunan Haberler