Gecikmiş bir yazı… “Bu devirde en çok hacı hocadan korkacaksın” cümlesi en basit Müslüman, dindar, din adamı eleştirisidir. (Eleştiri denirse eğer) Derslerimde bazı öğrencilerim, yeryüzünde fesadın, kötülüklerin yaygınlık kazanmasına karşılık, Allah’ın neden müdahale etmediğini sorarken, “Bir sürü imam, hoca, küçük kızlara tecavüz ediyor” örneğini kullanıyor.
7-8 yıl önce Antikapitalist Müslüman sayfalarda gördüğüm ve sayfama taşıdığım, ‘Hacca gidenlerin yüzde 80’i yeşil kart kullanıyor’ haberine denk geldim. Sormuşum: Bilgi kaynağınız nedir? Bu konuda bir araştırma verisi var mı elinizde? Bu soruma karşılık, ‘Ne yani Müslümanlar hatasız mıdır? Müslümanlar eleştirilemez midir’ demagojisi ile karşılaşmışım.
Seküler kesimlerin Dindarları bu şekilde eleştirmesi, yargılaması alışık olduğumuz bir şeydi. Hatta kendilerine Antikapitalist Müslümanlar diyenlerin saldırılarına/ yargılamalarına da alışmıştık. Ve hatta yine kendilerine ‘Kur’an’cı Müslümanlar’ diyenlerin yargı ve genellemelerini de kanıksamıştık ki, bu eleştirilerin en çok yöneltildiği ‘Şeriatçı Müslüman’lardan da benzer bir yargılama ve eleştirilere rastlamaktayız bu günlerde…
31 Mart seçimlerinden önce Saadetçilerin TV 5’inde bir araştırma şirketinin temsilcisi son anda kendilerinin yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını söylemişti. Hazretler, halka sormuşlar: “Aniden karı koca bir yere gitmek zorunda kalsanız, çocuğunuzu aşağıdaki mesleklerden hangisine emanet ederdiniz?” Anlattığına göre, bu araştırma kendilerinden önce, Özal zamanında da ‘laik bir araştırma şirketi tarafından yapılmış, cevapların ilk üçünde ‘İmam, Müezzin, Din hocası’ varmış… Buna karşılık kendilerinin yaptığı araştırmada ilk 10’da Din ile alakalı mesleklerin hiçbirisinin yazılmadığı görülmüş… Uzmanımızın yorumuna göre, ‘Bitmişiz. Ölmüşüz de ağlayanımız yok. Ne hale geldik. Bunun neresi başarı?’
Bir dakika 8 saniyelik videoyu en az 20 Müslüman bana gönderdi. Şöyle düşündüm: ‘Seçime 4 gün kala’ ‘Saadet Partisinin yayın organı’nda ne konuşulabilir? Tabii ki Mevcut iktidarın başarısızlığı konuşulur. İktidar partisinin ortalarda olmadığı dönemde ‘El’emin’liğin zirvesinde olan (!) ‘Hacı Hoca takımı’ şimdi diplere düşmüştür! Neden hoca/ İmam takımı üzerinden konuşuyorlar? Çünkü Saadet bu çevreden oy alıyordu. Eskiden Saadet’e oy veren bu insanlar, artık Ak Partiye oy veriyorlar büyük ölçüde. Öyleyse ‘Kahrolsunlar’
Sonra ‘böyle bir araştırma yapılmış mı gerçekten?’ diye merak ettim. Google’a yazdım. Sadece bu kişinin ve araştırma şirketinin adı ile TV5’te yaptığı bu açıklama geçiyor. Araştırmalarla ilgili hiçbir detay bilgi olmamasına rağmen, ‘Özal Dönemi ve AKP Dönemi Dindara bakış anketi sonuçları’ adı altında İslamofobik ergen antiteistler için araştırma verisi olarak kullanıma sunulmuştur. Bu anket nerede yapılmıştır? Gerçekten yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır? gibi bir soru akıllarına asla gelmez.
Böyle bir uyduruk, maksatlı, siyasi propaganda malzemesi sözde ankete Müslümanofobik çevrelerin itibar etmesini bir ölçüde anlayabiliyorum. Ama 40- 60 senelik ömrünü ‘İslam Davası’ için harcadığını bildiğim insanlar da bu ankete itibar etmişlerdir.
Çok eskiden beri tanıdığım, çocuklarını imam hatip ve ilahiyat fakültesinde okutan bir arkadaşım son iki üç senedir, sosyal medyadan bana tek yönlü ve çoğu yalanlanan mesajlar, videolar, capslar gönderir. Bu mesajların tamamının konusu ‘Müslümanlar, dindarlar, hocalar ve Ak partililerin karalanmasına dairdir. Fettöcü de olmayan (Çünkü fettöcüler bunlarla besleniyorlar) bu arkadaşımı kırmamak için cevap yazmıyordum. En sonunda patladım. Ve şunu yazarak sonuna gülücük koydum: “Abi, nedense sadece kendi mahallene taş atıyorsun. Bu kadar nefreti biriktirrmişsen hicret et. Allah’ın arzı geniştir. Yoksa hasta olacaksın. Bu kadar nefret insanın kalbine yüktür.” Tabii ki bana küstü. Artık göndermiyor…
Müslümanlar eleştirilmez değillerdir. Hacı Hocalar da eleştirilmez değillerdir. Ancak bu eleştirilerin iyi niyetle, bilgiyle ve insaf dairesinde kalarak yapılması durumunda kıymetleri olur.
Sormazlar mı adama? Madem bu din insanları iyi- Güzel şeylere yöneltemiyor. Madem bu dine inananların alayı ahlaksızdır. O zaman ne duruyoruz. Terk edelim. Dükkanı kapatıp gidelim.
‘Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ diğer yandan ‘Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile’ arasında gidip gelen değerlendirmeler, bugünlerde siyasi konjöktürün ve propagandaların da etkisiyle ikinci yargı revaç bulmaktadır.
Bedrin aslanlarının bir kısmının ‘Ganimet’ derdine düştüklerini, Müslümanlık’ın ve hacı hocalığın ‘insani zaaflardan ari olmak’ olmadığını bilerek, siyasi propaganda ve manipülasyonları da hesaba katmalı, Her ‘bittik, mahvolduk, yerlerde sürünüyoruz’ hıyarına tuzlukla koşmamayı öğrenmeliyiz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Ahmet Günaydin
En çok hacı hocalardan mı korkmalı?
“Bu devirde en çok hacı hocadan korkacaksın” cümlesi en basit Müslüman, dindar, din adamı eleştirisidir. (Eleştiri denirse eğer)
Derslerimde bazı öğrencilerim, yeryüzünde fesadın, kötülüklerin yaygınlık kazanmasına karşılık, Allah’ın neden müdahale etmediğini sorarken, “Bir sürü imam, hoca, küçük kızlara tecavüz ediyor” örneğini kullanıyor.
7-8 yıl önce Antikapitalist Müslüman sayfalarda gördüğüm ve sayfama taşıdığım, ‘Hacca gidenlerin yüzde 80’i yeşil kart kullanıyor’ haberine denk geldim. Sormuşum: Bilgi kaynağınız nedir? Bu konuda bir araştırma verisi var mı elinizde?
Bu soruma karşılık, ‘Ne yani Müslümanlar hatasız mıdır? Müslümanlar eleştirilemez midir’ demagojisi ile karşılaşmışım.
Seküler kesimlerin Dindarları bu şekilde eleştirmesi, yargılaması alışık olduğumuz bir şeydi. Hatta kendilerine Antikapitalist Müslümanlar diyenlerin saldırılarına/ yargılamalarına da alışmıştık. Ve hatta yine kendilerine ‘Kur’an’cı Müslümanlar’ diyenlerin yargı ve genellemelerini de kanıksamıştık ki, bu eleştirilerin en çok yöneltildiği ‘Şeriatçı Müslüman’lardan da benzer bir yargılama ve eleştirilere rastlamaktayız bu günlerde…
31 Mart seçimlerinden önce Saadetçilerin TV 5’inde bir araştırma şirketinin temsilcisi son anda kendilerinin yaptığı bir araştırmanın sonuçlarını söylemişti.
Hazretler, halka sormuşlar:
“Aniden karı koca bir yere gitmek zorunda kalsanız, çocuğunuzu aşağıdaki mesleklerden hangisine emanet ederdiniz?”
Anlattığına göre, bu araştırma kendilerinden önce, Özal zamanında da ‘laik bir araştırma şirketi tarafından yapılmış, cevapların ilk üçünde ‘İmam, Müezzin, Din hocası’ varmış…
Buna karşılık kendilerinin yaptığı araştırmada ilk 10’da Din ile alakalı mesleklerin hiçbirisinin yazılmadığı görülmüş…
Uzmanımızın yorumuna göre, ‘Bitmişiz. Ölmüşüz de ağlayanımız yok. Ne hale geldik. Bunun neresi başarı?’
Bir dakika 8 saniyelik videoyu en az 20 Müslüman bana gönderdi.
Şöyle düşündüm: ‘Seçime 4 gün kala’ ‘Saadet Partisinin yayın organı’nda ne konuşulabilir? Tabii ki Mevcut iktidarın başarısızlığı konuşulur. İktidar partisinin ortalarda olmadığı dönemde ‘El’emin’liğin zirvesinde olan (!) ‘Hacı Hoca takımı’ şimdi diplere düşmüştür!
Neden hoca/ İmam takımı üzerinden konuşuyorlar?
Çünkü Saadet bu çevreden oy alıyordu. Eskiden Saadet’e oy veren bu insanlar, artık Ak Partiye oy veriyorlar büyük ölçüde. Öyleyse ‘Kahrolsunlar’
Sonra ‘böyle bir araştırma yapılmış mı gerçekten?’ diye merak ettim. Google’a yazdım. Sadece bu kişinin ve araştırma şirketinin adı ile TV5’te yaptığı bu açıklama geçiyor. Araştırmalarla ilgili hiçbir detay bilgi olmamasına rağmen, ‘Özal Dönemi ve AKP Dönemi Dindara bakış anketi sonuçları’ adı altında İslamofobik ergen antiteistler için araştırma verisi olarak kullanıma sunulmuştur. Bu anket nerede yapılmıştır? Gerçekten yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır? gibi bir soru akıllarına asla gelmez.
Böyle bir uyduruk, maksatlı, siyasi propaganda malzemesi sözde ankete Müslümanofobik çevrelerin itibar etmesini bir ölçüde anlayabiliyorum. Ama 40- 60 senelik ömrünü ‘İslam Davası’ için harcadığını bildiğim insanlar da bu ankete itibar etmişlerdir.
Çok eskiden beri tanıdığım, çocuklarını imam hatip ve ilahiyat fakültesinde okutan bir arkadaşım son iki üç senedir, sosyal medyadan bana tek yönlü ve çoğu yalanlanan mesajlar, videolar, capslar gönderir. Bu mesajların tamamının konusu ‘Müslümanlar, dindarlar, hocalar ve Ak partililerin karalanmasına dairdir. Fettöcü de olmayan (Çünkü fettöcüler bunlarla besleniyorlar) bu arkadaşımı kırmamak için cevap yazmıyordum. En sonunda patladım. Ve şunu yazarak sonuna gülücük koydum: “Abi, nedense sadece kendi mahallene taş atıyorsun. Bu kadar nefreti biriktirrmişsen hicret et. Allah’ın arzı geniştir. Yoksa hasta olacaksın. Bu kadar nefret insanın kalbine yüktür.”
Tabii ki bana küstü. Artık göndermiyor…
Müslümanlar eleştirilmez değillerdir. Hacı Hocalar da eleştirilmez değillerdir. Ancak bu eleştirilerin iyi niyetle, bilgiyle ve insaf dairesinde kalarak yapılması durumunda kıymetleri olur.
Sormazlar mı adama? Madem bu din insanları iyi- Güzel şeylere yöneltemiyor. Madem bu dine inananların alayı ahlaksızdır. O zaman ne duruyoruz. Terk edelim. Dükkanı kapatıp gidelim.
‘Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi’ diğer yandan ‘Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile’ arasında gidip gelen değerlendirmeler, bugünlerde siyasi konjöktürün ve propagandaların da etkisiyle ikinci yargı revaç bulmaktadır.
Bedrin aslanlarının bir kısmının ‘Ganimet’ derdine düştüklerini, Müslümanlık’ın ve hacı hocalığın ‘insani zaaflardan ari olmak’ olmadığını bilerek, siyasi propaganda ve manipülasyonları da hesaba katmalı, Her ‘bittik, mahvolduk, yerlerde sürünüyoruz’ hıyarına tuzlukla koşmamayı öğrenmeliyiz.