Eren Erdem, bir Rus tv kanalına verdiği röportajda: “Türkiye'de birileri kimyasal silah olan sarin gazının hammaddesini Suriye’deki IŞİD kampına vermiş.” demiş. Cumhuriyet Halk Partisinden antikapitalist papaz kontenjanından milletvekili olan Erdem, daha önce de ‘Eğer Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse İran’dan yana savaşırım’ gibi şeyler de söylemiş.
Eren Erdem’in milletvekili olduğu devleti ispiyonlaması ve üstelik bunu iftira atarak yapmasına karşı parti yöneticilerinin bir şeyler yapmasını bekleyenler hayal kırıklığına uğradılar. Parti genel başkanı daha da ileri giderek Türkiye’yi Irak’ta ‘İşgalci’ olarak nitelemiştir.
Eren Erdem TC ile savaşacak olsa İran’ın yanında yer alacağını söylerken aslında Türkiye’ye karşı savaşabilecek kim varsa onun yanında yer almayı kast etmiştir. Kast etmemiş olsa bile duruşu ve tıyneti gereği Türkiye’ye karşı savaşmaktan başka bir şey yapmayacağı açıktır. Bunu da Rusya ile çıkan ilk savaş ihtimalinde ‘hammaletel hatab’ (odun taşıyıcısı) gibi behemehal bir vazife deruhte etmiştir. Bahsi geçen zat her an her yerde, herkesin yanında, herkesle birlikte bu ülkeye ve özelde bu ülkenin yerli halkının temsilcilerine karşı hazır kıta görevini cihad fi sebili-ş-şeytan ibadeti bellemiş ve belleyecektir.
Geçen yıl, Ramazan ayında Bursa-Kestel’de, basit bir esnaf-çocuk ve daha sonra da aile kavgasına elindeki barut ile yetişmiş, Twitter’dan yaptığı çağrı ile olayı ‘Alevi-sünni çatışması’na çevirmek için insanları kışkırtmıştır. Allah’tan ailenin ve alevi derneklerinin sağduyusu ile kısa sürede yalan olduğu ortaya çıkmış ve bu iğvacının barutu da elinde patlamıştır.
Şeytandır, boş durur mu? Kıyamete kadar izin almıştır. İğvacılığına devam edecektir. Bir dönem meslektaşı Fethullah aleyhinde kitap yazarken takdir-i şeytani onları aynı cephede yöntemlerini birleştirmeyi nasip etti.
Bu adamın CHP yöneticileri tarafından cezalandırılmasını bekleyen arkadaşları uyarıyorum. Bu ve bunun gibi adamların partiye alınma sebebi tam olarak budur. Cahillik etmeyin. Kıyameti bekleyin. Elbetteki kıyamet saati yakındır. O zamana kadar şunu bilin ki Şeytanın gazı zayıftır.
Arapların, ‘La yedurru-s-sehab, nibahu-l-kilab’ atasözünü unutmayınız. Siz rahmet yüklü bulut olun yeter ki.
‘Cübbeli’nin Kuşları’ yazıma tepkiler hakkında
Geçen hafta Avrupa’da yapılan sosyal deneyi hepiniz izlemişsinizdir. Kitab-ı Mukaddes’e Kur’an-ı Kerim kapağı takıp, insanlara ayetler okudular. İnsanlar Kur’an ayeti diye duyduklarına tepki gösterdiler. Ama dinledikleri ayetlerin kendi kutsal kitaplarından olduğunu öğrenince de şok olmuşlardı.
Ben bunu daha önce başka üstadlar/ hocaefendiler ile ilgili yapmıştım. Bazı cemaatlerin/ tarikatların yazdıkları/ söylediklerini karşıtlarının sözleri gibi sundum ve tepkilerini aldım. Sonra da tepki gösterdikleri sözlerin aslında kendi hocaefendilerine ait olduğunu gösterince verdikleri tepki şu oldu: ‘Bir açıklaması/ bir bildiği vardır/ abilere sormam lazım/ belki o yazmamıştır/ ’
Mübarek/ muhterem hocalarına laf ettiğimi düşünen ve şahsıma hakaretler ve küfürler yağdıran ‘Mürid’ler eminim ki hocalarının o sözlerini başka birisine aitmiş gibi yazsa idim oradaki zırvaları sahiplenmeyecekler ve ayetlerin penis e okunmasının nasıl bir sapkınlık olduğunu söyleyeceklerdi.
Bu türden mutlak müridleri olan tüccarların piyasa sıkıntısı çekmeyecekleri çok açık. Sacı, sakalı geçtik, sacın sakalın suyunu versen bu piyasa yer mi? Elhak yer.
Üstelik bugünlerde konjöktür desteği de almış durumdadır. --Malum Ortadoğu’da İran’ın, Esad’ın yaptıkları var-- Bu konjöktürden de rol kapmayı becermiş bir esnaf var karşımızda.
‘Mübarek hocamız burada canhıraş bir şekilde Şia fitnesine karşı Ehl-i Sünneti savunurken, olacak şey mi bu yaptığımız’
Hocaefendi şia fitnesine karşı cephede tek başına savaş vermekte iken biz onun barutuna barut katacak atom bombası etkisi yapacak ayetlerini elinden almakla meşgulüz. O orada dolum tesislerinde ümmete sac suyu imal ederken biz burada aynı ümmeti ondan ve zihniyetinden teberri etmeye çağırıyoruz. Olacak şey mi bu?
Bize düşen hocanın şanlı cihadını selamlamak ve saç suyumuzu alıp, bize sağlıklı tenasül uzuvları bahşeden hocamıza şükredip oturmaktır.
Çok beklersiniz.