SON DAKİKA
Hava Durumu

Ermenistan ile barış

Yazının Giriş Tarihi: 03.02.2022 20:26
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.02.2022 20:26

Yüzyıl önce Gümrü Anlaşması ile Türkiye-Ermenistan arasında barış sağlanmıştır. Günümüzdeki Türkiye-Ermenistan sınırı ortaya çıkmıştır. 4 Aralık 1920’de SSCB Kızıl Ordusu Erivan’ı işgal edince Ermenistan Cumhuriyeti fiilen sona ermiştir. SSCB sadece Ermenistan’ı değil, Azerbaycan ve Gürcistan’ı da aynı dönemde işgal etmiştir. Bu ülkelerin Türkiye ile yaptıkları anlaşmaları geçersiz sayan SSCB, bu üç ülke ile Türkiye arasında 13 Ekim 1921’de Kars Anlaşması yaptırıp, Batum’u Türkiye’den almıştır.


Bağımsız Ermenistan ile Türkiye’nin imzaladığı anlaşma ile iki ülke arasında başlayan barış dönemi iki gün sürmüştür. Anlaşma ile Ermenistan tarafı Türkiye’nin sınırlarını tanımıştır. Ne var ki SSCB’nin sosyalizm adına Ermenistan’a çökmesi anlaşmayı fiilen hükümsüz hale getirmiştir. Ermenistan değil ise de Avrupa ülkelerinde üs kuran Ermeni Diasporası, Gümrü Anlaşmasını tanımamış Türkiye’den “3 T” diye formülleştirilen (Sözde Ermeni soykırımını tanıma, Tazminat ödeme ve Toprak verme) isteklerini tekrarlamaya devam etmiştir.


Ermeni diasporası o kadar etkili olmuştur ki 1991’de kurulan Ermenistan’ı adeta esir almıştır. Ermenistan Anayasası, bağımsızlık bildirisi bu Üç T formülüne göre hazırlanmıştır. Ermenistan’da şehir meydanlarına Türkiye’ye karşı terör eylemlerinde ölen Ermeni teröristlerinin heykelleri dikilmiştir. 1993-1995 arasında Azerbaycan ile yaptığı savaşta galip gelen Ermenistan Karabağ’ı işgal edince, Üç T formülünün mümkün olabileceği hayalleri daha çok haber olmaya başlamıştır.
Diasporanın yanında AB üyesi ülkeler, ABD, Rusya ve İran hep Ermenistan’ın yanında durmuştur. Özellikle İran diğer ülkelerden daha fazla belirleyici olmuştur. Çünkü Azerbaycan ve Türkiye’nin ortaklaşa Ermenistan’ı abluka altına alması, Gürcistan’ın bu ablukaya destek olması ile Ermenistan 1992-220 arasında karadan ve havadan dünya ile bağlantısını yalnızca İran üzerinden yapabilmiştir. İran, Ermenistan’ın, petrol, elektrik gibi enerji ihtiyaçlarını da karşılamıştır.


Ne var ki ikinci Karabağ Savaşı’nda yenilen Ermenistan, Azerbaycan ile yaptığı 10 Kasım 2020 anlaşması ile barışın yolunu aralamıştır. Karabağ topraklarının önemli bir bölümünü bu anlaşma ile boşalttığı gibi Nahçıvan-Azerbaycan arasında bir kara yolu bağlantısının açılmasını da kabullenmiştir. İran her ne kadar bu anlaşmaya, barışa, “sınır değişikliğini kabul etmediği” söylemi ile engel olmaya çalışmış ise de başarısız olmuştur.


Zengezor Koridoru diye bilinen bu koridor tamamlandığında Türkiye ile Türkistan arasında kara yolu ulaşımın yanında fiilen petrol ve doğalgaz akımı da mümkün olacaktır. Türkistan ve Türkiye’nin geleceği bakımından yepyeni bir dönem başlamış olacaktır.


Ermenistan, Karabağ bölgesini işgal ettikten sonra bir türlü istikrara ve huzura kavuşmadı. Komşuları ile yaşadığı sorunlar, Ermenistan ekonomisini bitirdi. Yoksulluk Ermenilerin belini büktü. Ermeniler fırsat buldukça dışarıya kaçıp göç etti.  Ermenistan, diasporanın, Rusya ve İran’ın ucuz bir oyuncağı olmaktan kurtulamadı. 10 Kasım 2020’de başlayan barış dönemi Azerbaycan’dan daha çok Ermenistan’ı yok olmaktan korumuştur.


Türkiye ile Ermenistan arasında başlayan barış havası giderek ikili ilişkileri mümkün hale getirmiştir. İki ülke karşılıklı temsilciler tayin etmiştir. Temsilciler, ilişkilerin düzeltilmesi için yapılacak işler hakkında karşılıklı çalışmalar yapmaktadır.


İşte bu çalışmalar kapsamında Türkiye ve Ermenistan karşılıklı olarak biri birlerine hava sahalarını açmıştır. Ermenistan’dan kalkan ilk uçak, 2 Şubat 2022’de İstanbul’a gelmiştir. İki gün sonra ise benzeri bir yolcu uçağı İstanbul’dan Erivan’a gidecektir. Aynı durum muhtemelen sınır kapılarında Kars (Akyaka) ve Iğdır (Alican)’da yakında görülecektir.


Yunanistan’dan her yıl on binlerce ziyaretçi (mübadil ailesi) Türkiye’ye gelmektedir. Belki yakın bir zamanda tehcir edilen Ermeni ailelerinden olan ziyaretçiler de mübadiller gibi Türkiye’ye gelecektir. Yüzyıl önce kapatılmış olan barış kapısı, yeniden aralanınca Ermenistan’da bir nefes almış olacaktır.


Türkler ile Ermenilerin arasında ki ilişkiler inişli çıkışlı olsa da 1048’den başlayarak 1830’lara kadar genellikle iyi olmuştur. Sömürgecilerin yönlendirmesi ile hareket eden Ermeni terör grupları bu iyi ilişkileri bitirmiştir. Türkler de bu olaylardan zarar görmüştür ama Ermenilerin gördükleri zararları sömürgeciler telafi edememiştir.
Kafkasya’da Karabağ’da başlayan barış, Türkiye ve Ermenistan için de bir fırsatı getirmiştir. İki ülke arasında başlayan ve zamanla kökleşecek olan barış havası ticaret ve ulaşım kadar iki toplumun karşılıklı gidip gelmeler nedeniyle, biri birlerini daha çok tanımasını da kolaylaştıracaktır. Türk tarafı, Ermenileri ne dinleri için ne de ırkları için düşman saymış değildir. Ermeniler adına terör faaliyetleri yapan çetelerin barbarlıkları, barışı ve iyi ilişkileri ortadan kaldırmıştır. Karabağ’da başlayan barış, orayla sınırlı kalmamış Ermenistan’ı ve Türkiye’yi de içine almıştır. Ermeni diasporasının süngüsü düşmüştür. İran’ın yaktığı fitne ateşi sönmüştür. Şimdi Türkiye’ye düşen, sözde soykırım iddialarını araştırmak için, iki ülkenin yer alacağı araştırma komisyonunun kurulup çalışması için daha çok ısrarcı olmaktır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.