Takvimlerden son yaprak koptuğunda yeni bir yıla giriyor insanlık. İnsanlık yeni bir yıla yepyeni umutlarla, heyecanlarla, heveslerle girerken hala bu çağa giremeyen tiplerde olabiliyor elbette.
Eskiden vekillik hatta bakanlık bile yapmış bir tip Fikri Sağlar, demeçlerine, yazılarına filan bakarsan çağı anlamış hatta kimilerinin “aydın” sıfatını taktığı bir tip ama işte bu aydın işinin kılık kıyafetle, senfoni konseri dinlemekle alakasının olmadığını bize ispatlayan bir tip. Ne dedi bu “Aydıncık” arkadaş?
“Yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına çıktığımda, benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var nitekim başıma da geldi demokrasiyi hukuk devletini bütün kavramları ortaya koyarken pratiği de hesaplamamız gerekiyor”
Hakimin karşısına çıkan türbanlı, hakim türbansız olursa adaletten kuşku duyar mısınız sayın Sağlar? Veya siz hakim karşısına çıktınız hakim erkek! Bilmeceye bak ne yapacak bu aydın Fikri Sağlar? Biz soruyoruz ama Fikri Sağlar için bu sorular anlamsız, onun istediği Türkiye’de herkes tek tip giyinir, çünkü onun inandığı çağdaş Türkiye anlayışı bu. Aslında Cumhuriyeti kuran CHP’nin anlayışı bu.
Yıl olmuş 2021 bu CHP’lilerin hala onuncu yıl marşını söylemeleri boşuna değilmiş.
İşte biz böyle tiplere “Aydıncık” diyoruz. Şimdi bu Fikri Sağlar’a beden 2021 yılına girmiş olsa bile kafa hala 1930 yılında kalmış, bir saniye ileri gitmiyor desek doğru olur ama bunun siyaseten bir anlamı yok. Fikri Sağların bilinç dışından kurduğu bu cümle gerçek CHP’dir.
Fikri Sağlar’ın bu cümlesine karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun cevabı ise Yeni CHP’dir.
Kavga; Eski (Kurucu) CHP- Yeni CHP kavgasıdır.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başarılı olabilmek için yüzde elli artı bir almanın şart olduğunu bilen ve bunu klasik Cumhuriyetin kurucu partisi ve ideolojisiyle alması imkansız olan CHP yönetimi başarılı olabilmek için pragmatizme olabildiğine sarılıyor.
Tek parti döneminde Kürt halkına yapmadık eziyet bırakmayan, dilini, kültürünü yasaklayan, güneş dil teorisi adında bir yalana sarılan, kart kurt sesinden Kürt olmuş diye resmi tez yazan eski CHP, bugün Kürt halkından geçici olarak faydalanmak için en kolay yol olan PKK ile HDP ile ortaklık yapmayı normal gören yeni CHP.
Düne kadar laiklik adlı içi fos hikaye bir kavramı din düşmanlığına paravan olarak kullanarak dini değerlere, Kur’an’a, Ezana, kılık kıyafete alabildiğine saldıran, bunun için gerekli yasal şartları ve kurumları oluşturan, AK parti iktidarında bile; kat sayı, imam hatipler, türban gibi konularda en sert karşı çıkışları, AYM ye gitmeyi vazife sayan eski CHP, vitrin bile olsa başı örtülü bir kadını PM’ne alan, Ramazan ayında iftara katılan, dua eden, SP ile ittifak yapan, Sağların sözüne “ Asla katılmıyorum” diyebilen genel başkana sahip yeni CHP.
Kurucu CHP- Yeni CHP kavgası 2023 seçimlerine kadar, bazen yüksek bazen düşük dozlarla yaşanmaya devam edecek.
Türban yasağının kalkması konusunu iptal ettirmek için anayasa mahkemesine koşa koşa giden Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün oy için bile olsa baş örtüsüyle ilgili olumlu söz söylemesi elbette kıymetli bir iştir.
Fikri Sağların, yeni CHP ye hem de Halk TV ekranından açtığı bu savaşın zamanlaması ise çok ilginç.
29 Aralık’ta ilk kongresini yapan DEVA (Demokrasi ve Atılım Partisinin) genel başkanı Ali Babacan, kongre konuşmasında ablasının üzerinden yaşadığı baş örtüsü yasağını ağlayarak anlatması hem basında hem de sosyal medyada gündem olduktan sonra 30 Aralık’ta Fikri Sağlardan gelen karşı cevap 2023 seçimlerinde CHP’nin müstakbel Cumhurbaşkanı adayı konusunda taban-tavan arasında kırılmalar yaşanacağının ilk işaretleri ve belki adayın hemen hemen belli olduğunu bizlere anlatıyor.
Sözcü adlı okyanus medyasının, yeni yılın ilk baskısı da çektikleri hazımsızlığı kusmak gibiydi. Gazete bu sayısında 2020 yılının felaket olaylarını fotoğraflı ve açıklamalı bir şekilde açıklarken, Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasını da felaketler içerisine kattı. Okyanus ötesine hizmet eden bu paçavra 2016 yılının ilk sayısında da yine manşetten bir bulmaca resmi koyup içerisine Cumhurbaşkanımıza küfür ve “ÖLTAYYİP” ifadesini çaktırmadan yerleştirmişti. Yayın politikasıyla ne mal olduğu belli olan bu paçavra için Ayasofya Camii’nin ibadete açılması elbette felaket, bizim içinse 2020 yılının taçlı yıldızıdır, bu topraklardaki hükümranlığımızın tescilidir.
Şimdi bu okyanus medyasına 2021 yılının felaket olaylarının kopyasını vereyim; Libya’da başarılı olduk, PKK’yı bitirdik, FETÖ’yü etkisiz hale getirdik, Terör koridoruna izin vermedik, Lityum Pil üretimi yapmaya başladık, Çanakkale Köprüsünü bitirdik, yerli otomobil fabrikasının inşaatı bitti üretim aşamasına geçildi.
Selam ve Saygıyla.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Abdülkadir Karakaya
Eski CHP Yeni CHP'ye Karşı
Takvimlerden son yaprak koptuğunda yeni bir yıla giriyor insanlık. İnsanlık yeni bir yıla yepyeni umutlarla, heyecanlarla, heveslerle girerken hala bu çağa giremeyen tiplerde olabiliyor elbette.
Eskiden vekillik hatta bakanlık bile yapmış bir tip Fikri Sağlar, demeçlerine, yazılarına filan bakarsan çağı anlamış hatta kimilerinin “aydın” sıfatını taktığı bir tip ama işte bu aydın işinin kılık kıyafetle, senfoni konseri dinlemekle alakasının olmadığını bize ispatlayan bir tip. Ne dedi bu “Aydıncık” arkadaş?
“Yargılandığım zaman türbanlı bir hakimin karşısına çıktığımda, benimle ilgili haklarımı koruyacağı ve adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var nitekim başıma da geldi demokrasiyi hukuk devletini bütün kavramları ortaya koyarken pratiği de hesaplamamız gerekiyor”
Hakimin karşısına çıkan türbanlı, hakim türbansız olursa adaletten kuşku duyar mısınız sayın Sağlar? Veya siz hakim karşısına çıktınız hakim erkek! Bilmeceye bak ne yapacak bu aydın Fikri Sağlar? Biz soruyoruz ama Fikri Sağlar için bu sorular anlamsız, onun istediği Türkiye’de herkes tek tip giyinir, çünkü onun inandığı çağdaş Türkiye anlayışı bu. Aslında Cumhuriyeti kuran CHP’nin anlayışı bu.
Yıl olmuş 2021 bu CHP’lilerin hala onuncu yıl marşını söylemeleri boşuna değilmiş.
İşte biz böyle tiplere “Aydıncık” diyoruz. Şimdi bu Fikri Sağlar’a beden 2021 yılına girmiş olsa bile kafa hala 1930 yılında kalmış, bir saniye ileri gitmiyor desek doğru olur ama bunun siyaseten bir anlamı yok. Fikri Sağların bilinç dışından kurduğu bu cümle gerçek CHP’dir.
Fikri Sağlar’ın bu cümlesine karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun cevabı ise Yeni CHP’dir.
Kavga; Eski (Kurucu) CHP- Yeni CHP kavgasıdır.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde başarılı olabilmek için yüzde elli artı bir almanın şart olduğunu bilen ve bunu klasik Cumhuriyetin kurucu partisi ve ideolojisiyle alması imkansız olan CHP yönetimi başarılı olabilmek için pragmatizme olabildiğine sarılıyor.
Tek parti döneminde Kürt halkına yapmadık eziyet bırakmayan, dilini, kültürünü yasaklayan, güneş dil teorisi adında bir yalana sarılan, kart kurt sesinden Kürt olmuş diye resmi tez yazan eski CHP, bugün Kürt halkından geçici olarak faydalanmak için en kolay yol olan PKK ile HDP ile ortaklık yapmayı normal gören yeni CHP.
Düne kadar laiklik adlı içi fos hikaye bir kavramı din düşmanlığına paravan olarak kullanarak dini değerlere, Kur’an’a, Ezana, kılık kıyafete alabildiğine saldıran, bunun için gerekli yasal şartları ve kurumları oluşturan, AK parti iktidarında bile; kat sayı, imam hatipler, türban gibi konularda en sert karşı çıkışları, AYM ye gitmeyi vazife sayan eski CHP, vitrin bile olsa başı örtülü bir kadını PM’ne alan, Ramazan ayında iftara katılan, dua eden, SP ile ittifak yapan, Sağların sözüne “ Asla katılmıyorum” diyebilen genel başkana sahip yeni CHP.
Kurucu CHP- Yeni CHP kavgası 2023 seçimlerine kadar, bazen yüksek bazen düşük dozlarla yaşanmaya devam edecek.
Türban yasağının kalkması konusunu iptal ettirmek için anayasa mahkemesine koşa koşa giden Kemal Kılıçdaroğlu’nun bugün oy için bile olsa baş örtüsüyle ilgili olumlu söz söylemesi elbette kıymetli bir iştir.
Fikri Sağların, yeni CHP ye hem de Halk TV ekranından açtığı bu savaşın zamanlaması ise çok ilginç.
29 Aralık’ta ilk kongresini yapan DEVA (Demokrasi ve Atılım Partisinin) genel başkanı Ali Babacan, kongre konuşmasında ablasının üzerinden yaşadığı baş örtüsü yasağını ağlayarak anlatması hem basında hem de sosyal medyada gündem olduktan sonra 30 Aralık’ta Fikri Sağlardan gelen karşı cevap 2023 seçimlerinde CHP’nin müstakbel Cumhurbaşkanı adayı konusunda taban-tavan arasında kırılmalar yaşanacağının ilk işaretleri ve belki adayın hemen hemen belli olduğunu bizlere anlatıyor.
Sözcü adlı okyanus medyasının, yeni yılın ilk baskısı da çektikleri hazımsızlığı kusmak gibiydi. Gazete bu sayısında 2020 yılının felaket olaylarını fotoğraflı ve açıklamalı bir şekilde açıklarken, Ayasofya Camii’nin ibadete açılmasını da felaketler içerisine kattı. Okyanus ötesine hizmet eden bu paçavra 2016 yılının ilk sayısında da yine manşetten bir bulmaca resmi koyup içerisine Cumhurbaşkanımıza küfür ve “ÖLTAYYİP” ifadesini çaktırmadan yerleştirmişti. Yayın politikasıyla ne mal olduğu belli olan bu paçavra için Ayasofya Camii’nin ibadete açılması elbette felaket, bizim içinse 2020 yılının taçlı yıldızıdır, bu topraklardaki hükümranlığımızın tescilidir.
Şimdi bu okyanus medyasına 2021 yılının felaket olaylarının kopyasını vereyim; Libya’da başarılı olduk, PKK’yı bitirdik, FETÖ’yü etkisiz hale getirdik, Terör koridoruna izin vermedik, Lityum Pil üretimi yapmaya başladık, Çanakkale Köprüsünü bitirdik, yerli otomobil fabrikasının inşaatı bitti üretim aşamasına geçildi.
Selam ve Saygıyla.