Önce bankerlerle başladı furya. Sonrasında off-shore hesapları ile devam etti. Pay hesaplı holdingler ve devre-mülkler geldi peşinden. 
Her seferinde binlerce on binlerce vatandaş mağdur oldu. 
Titan ve benzeri saadet zincirleri ile dolandırdılar vatandaşları. 
Hala bugün yüksek faiz vaadiyle toplana paralanan ve buharlaştırılan paralar nedeniyle kamuoyunu yakından takip ettiği davalar devam ediyor. 
Çiftlikbank vurgulu henüz kamuoyunun hafızasında sıcaklığını koruya dursun, her seferinde vatandaşları dolandırmak için aleni yapılan bu alçaklıklara maalesef zamanında önlem alınamıyor. 
2007 yılıydı yanlış hatırlamıyorsam. Uludağ İnşaat adlı bir firma Bursa ve Eskişehir’de hayali ev pazarlamaya başladı. Bir kaz arazi kiralayıp, kiradan bile ucuz taksitlerle ev sahibi yapmayı vaad ediyordu. 
Binlerce kişi bu sahte hayalin peşinden bu firmaya inanarak para yatırıyordu. 

Çevremizdeki arkadaşlarımızı o dönem uyarıp bir kısmının paralarını iş işten geçmeden geri almalarını sağlamıştık. 
O dönem çalıştığım gazetede bu firmayla ilgili ilk haberleri biz yaptık. Haber yaptıktan sonra da özellikle firmadan ev alma hayali kuran bir çok kişiden tepki aldık. 
O dönem bir çok polis memuru dahi bu firmaya parasını kaptırmış, binlerce kişi yılların birikimini heba etmişti. Aileler yıkılıp, kahrından ölen insanlar olmuştu. O davalar aradan geçen yıllara rağmen hala devam ediyor. 
Şimdi büyük bir tehlike daha kapıyı çalıyor. Faizsiz, kredisiz, kefilsiz ev sahibi yapan firmalar türedi ardı ardına 300-400 liraya ev sahibi olabilirsiniz diye hayal pazarlıyorlar. 
Bugün en ucuz konut üretip satan kuruluş hiç kuşkusuz TOKİ. Ancak devlet destekli TOKİ bile bu firmaların sattığı fiyatların yanına bile yaklaşamıyor. 
300-400 lira taksitle bildiğiniz tavuk kümesi almak bile mümkün değilken bu firmalar istediğiniz konutu alın diye reklam yapıp müşteri topluyorlar. Günde 14 liraya ev sahibi yapacağını iddia eden var. 
Son günlerde o kadar arttı ki bunların sayıları ve o kadar çok insanın umudu ki ev sahibi olmak.

Bu firmalar eğer acilen yasal bir altyapıya oturmaz ve tıpkı diğer katılım sistemleri gibi patlarsa, geçmiştekiler bunların yanında çok küçük kalır. 
Devlet vatandaşının dolandırılmasına ya da bu tür firmaların hayal ticaretine kurban gitmesine artık müsaade etmemeli. 
Devlet bu firmalarla ilgili yasal bir altyapı oluşturmalı. Tabelayı asan para toplayamamalı. Bu firmaların bir iki tanesi hariç birçoğu son birkaç ay içinde türedi. Bu da akıllardaki şüpheleri daha da artırıyor. 
Varsa böyle bir finansman sistemi bunu banka garantisi ya da Emlak konut gibi bir devlet kuruluşunun garantisiyle yapmalılar. 
Bir kez daha uyaralım. On binlerce yüzbinlerce kişinin ev hayali bir kez daha hüsranla sonuçlanmamalı. Bir kez daha insanımız dolandırıcıların eline düşmemeli. 
Bir kez daha hayatların siyan olmasına ailelerin perişan olmasına insanların umutlarının ellerindeki avuçlarındakinin gitmesine müsaade edilmemeli….

Alinur başkan kimyalarını bozuyor!

Kimse kusura bakmasın kitabın ortasından konuşalım. Alinur Aktaş, Recep Altepe’nin ardından göreve geldiğinde sadece rakiplerinin değil aynı mahallenin çocuklarının da kolay yolma diye baktığı bir isimdi. 1,5 yıllık geçiş sürecinden sonra kendisine teşekkür edilecek, yerine oranın aşkıyla yanıp tutuşan başkaları gelecekti. 
Oysa o geçiş dönemi de dahil Alinur başkan canla başla hizmet etmek için gecesini gündüzüne kattı. O battı denilen Büyükşehir Belediyesi’ni yoğun bakımdan çıkarıp yeniden hizmet eder hale getirdi. Aktaş’ın aday gösterilmesiyle birlikte CHP sandı ki Bursa’yı alıyoruz.
Oysa Bursa tüm algı operasyonlarına, tüm karalama kampanyalarına ve ülke genelinde estirilen o sert rüzgarlara rağmen ne Recep Tayyip Erdoğan’dan ne de Alinur Aktaş başkanından asla vazgeçmedi. 
Sokak sokak, cadde cadde hatta ev ev gezdi Alinur başkan. Her ilçede başka problem olduğunu biliyor ve ona göre hareket ediyordu. Zaten seçimde sandığa yansıyan sonuçlar da Alinur başkanın mücadelesini gösteriyordu. 
Bursa birilerinin karnında sancı, yüreğinde yara oldu. Her fırsatta algı operasyonları yalan dolan iftiralarla Alinur Başkana saldırmaya başladılar. 
Öyle ki bir belediye sırf Alinur başkana saldırması için personel istihdam ederek,  bildiğimiz çamur medyasında gün aşırı yalan haberler algı operasyonları çektirmeye başladı. 
Bugün de aynı kepazelik devam ediyor ve karanlık odalarda Alinur başkana saldırılar sürüyor. 

Oysa Alinur Aktaş, her gün Bursa için halk için yeni yeni hizmetleri devreye alıyor. Hızına yetişmek mümkün değil. Konu Alinur Aktaş ve Büyükşehir Belediyesi olunca kentte bir otobüste yaşanan abukluk bile direkt fatura ediliyor. 
Türkiye’nin dört yanında özellikle muhalefet belediyelerinde üst üste patlayan skandallara, rezilliklere kör sağır olanlar, en ufak bir olumsuzlukta Alinur Başkanı çarmıha germeye kalkışıyor. 
Alinur Aktaş, gecesini gündüzüne katarak Bursa için bu halk için çalışıyor ve görüyoruz. Bunu görmeyen gözlere, duymayan kulaklara anlatmanın, o kafalardaki art niyetleri kara yürekleri aydınlatmanın da imkanı yok. 
Kendi içinde bulundukları pisliği bataklığı görmeyen iğrençliklerine her geçen gün yenilerini ekleyenler, sanıyorlar ki attıkları çamur kirletecek karşıdakini. Oysa kendi ellerine yapışıyor o pislikler. Battıkça batıyorlar pisliğin içine. 
Bursa gurur duyacağı bir başkanla yönetiliyor. O başkan ne gecesini ne gündüzünü düşünmeden çaba harcıyor. Toplumun her kesimine hizmet etmek için gayret edip canla başla çalışıyor. 
Yanı başımızdaki Yalova, karşıdaki İstanbul ve diğerleri göz önüne alındığında Bursa’nın ne kadar doğru bir tercih yaptığı da net bir şekilde ortaya çıkıyor. 
Bursa kendisi için çalışan başkanına sahip çıkıyor çıkacakta. Ucuz fırıldaklarla Aktaş’ı hırpalamak isteyen, refüze etmeye kalkanlar da her defasında attıkları çamurların geri dönmesiyle pisliğin içine daha da batacaklar. 
Alinur başkan kimyalarını bozuyor. Onlar başarısız olmasını bekledikçe Alinur başkan her gün daha da yükselen ivme ile mesaisine, hizmetlere devam ediyor. Her verdiği sözü yerine getirdikçe doğal olarak sinirleniyor, doğal olarak gözleri dönüyor. Kimyalarını bozuyor Alinur başkan. Ezberleri, tabuları bir bir yerle yeksan oluyor çünkü. 

Onlar hesap yaptıkça hesaplarını başlarında paralıyor Alinur başkan. Ve her geçen gün halkta karşılığı daha da artıyor Alinur başkanın. İşte bu nedenle saldırıyorlar…
Üç kuruşluk rant hesabı bozulanlara da ayrıca bir sayfa açacağız. Ve artık isim isim bu arsızların kepazeliklerini kamuoyuyla paylaşacağız…