SON DAKİKA
Hava Durumu

Fethuşşeytanın Vesvesesi…

Yazının Giriş Tarihi: 13.02.2017 22:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.02.2017 22:30
Geçenlerde 5. sınıf öğrencilerim ile derste Hz. Adem kıssasını konuşmuştuk. Kıssa’da geçen ‘’Yasak Ağaç’ konusuna gelince sordum:

-Çocuklar, İnsan cennet gibi sonsuz bir nimet bahçesinde tek bir ağaçtan da yemeyiverseydi. Sizce diğer nimetler varken insanın o ağaçtan yemesinin sebebi ne olabilir?

Kimisi ‘aç gözlülük’ kimisi ‘merak’ kimisi başka şeyler söyledi.

İblis Hz. Adem ve eşine o ağaçla ilgili şu vesveseleri fısıldamaktaydı:  “Size huld/ kalıcılık ağacını ve tükenmez bir mülkü göstereyim mi?”  (Taha: 120) Bir de, “dedi ki: "Rabbiniz size bu ağacı ancak, iki melek /Melik (kral) olmayasınız, ya da ebedi kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı." (Araf: 20)

Her iki ayette İnsanın iki temel zayıf noktasından darbe aldığı görülmektedir. Kalıcı olmak ve sonsuz bir güç / iktidar elde etmek. Ölümsüzlük / ebedilik arzusu ve güç.

-Sordum: Çocuklar, Cennet gibi sonsuz bir nimet hazinesini insana veren Allah’ın, tek bir ağacın derdine düşmesi ve insanı bir tane meyveden mahrum bırakmasının sebebi nedir sizce?

Şuna benzer şeyler söylediler: “Hocam, Allah’ın bir tane ağacın, bir tane meyvesini insandan esirgeyeceğini sanmıyoruz. Allah insana kendisindeki aç gözlülük ve hırsı göstermek için bu yasaklamayı yapmıştır. Ve de haklı çıkmıştır.”

- Siz olsaydınız o yasak ağacın meyvesinden yer miydiniz?

Çocuklar farklı farklı cevaplar verdiler.

‘Hocam, o kadar ağaç, o kadar nimet var. Ne işim var bir tane ağacın meyvesiyle’ der, yaklaşmazdım.’ diyenler olduğu gibi, ‘Hocam, aklımdan çıkarmazdım o meyveyi. Ne yapıp edip o meyvenin neden yasaklandığını anlamak için tadına bakardım.’ diyenleri de oldu.

Kuşkusuz cennette bir ağacın yasaklanması bir nimetin esirgenmesi ya da insanın sahip olmadığı bir şeyi elde etmesinin engellenmesinin önüne geçmek gibi bir amacı yoktur. Tevratta geçen ‘İyiliği ve kötülüğü bilme ağacı’ açıklaması da mümkün sayılabilir. Hikayenin temsili bir anlatım olması da düşünülebilir.

Ama işin özü şu:

‘İnsan, sonsuz bir nimet yurdunda kurda kuşa, hayvanata nebatata hiçbir şey bırakmayacak kadar sahip olma, her şeye hakim olma, her şeye temellük etme gibi bir hırsa sahiptir. Bu hırs ve tamahkarlıktır onu mutsuz ve ahlaksız kılan. İnsanlıktan çıkaran.

Olayı Feto çetesine getireceğim:

Bir Müslüman düşünün. Namaz- niyaz kılıyor. Kur’an okuyor, Dini kitaplar dışında kitap okumuyor. Hacc- umre yapıyor. Dinin haram kıldıklarından sakınıyor. Sigara dahi içmiyor.  Kurban kesiyor. Çocuklarını sokaklarda güvende hissetmiyor. Onları dindar olduğundan emin olduğu kişilerin okullarına zimmetliyor.  Bütün bunlara dikkat edecek kadar hassas olan aynı insan çıkıyor, çocuklarının başkalarının hakkını ihlal etme pahasına, başkalarını öldürme pahasına yasak olan bir ağaca/alana temellük etmeye (elde etmeye), ve bu elde etmekliği ebedileştirmeye kalkmaktadır.
Kiminle konuşsanız Fettoş ve çetesi ile yaşadığı bir olay ve onlara beslediği bir hınç var.
İyi de neden bu adam halktan bu kadar rağbet gördü? İnsanlar ona nasıl kandı bu kadar?

*Adam KPSS sorularını çaldığında çok azı hariç 'madem soruları bunlar çalıyor, bize de çalsınlar' diye düşündüler…
*Askeri okullara 'Fettoşun kulu olmadan giremezsiniz' dendi, 'İyi o zaman biz de Fettoşun kulu oluruz' dediler…
*İş dünyasında, devlet kapısında 'Fettoşa tetikçilik yapmadan bir iş yapamazsınız' dendi, 'Biz de tetikçilik yaparız'' dediler…
*Kolejlerinde 'beyinleri dumur ediyorlar, ajanlaştırıyorlar, ama en iyi üniversitelere sokuyorlar' dendi, 'Bizim çocukları da dumur edin/ ajanlaştırın bi zahmet' dediler...

Özetle:

Fettoş sadece şeytanlığını yapmıştır. Onların iç dünyasındaki zaafları kışkırtmış ve kanalize etmiştir.

Ava giden avlanmıştır.

“Topluca oradan aşağı inin”

 

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.