Takvimler 9 Ekim 2016’yı saatler 09:45’i gösterirken Hakkari’nin Şemdinli- Yüksekova ilçeleri arasındaki yolda Şemdinli’ye 20 kilometre uzaklıktaki Durak 2’nci Hudut Bölüğü önünde büyük bir patlama meydana geldi.  

Bölüğe yaklaşık 150 metre uzaklıkta ve günün 24 saati yol denetimi yapılan jandarma kontrol noktasında görevli askerler durdurdukları araçlarda kontrol yaparken, Şemdinli yönünden gelen kamyonete de görevli jandarma erleri biraz ilerde ’dur’ ihtarında bulundu. 
Ancak, kamyonetin durmayarak, arama ve kimlik kontrolü devam eden araçların bulunduğu noktaya hareket edince askerler ateş açtı. Tam bu sırada çevrede beliren PKK’lı teröristler de askerlere taciz ateşi açıp dikkatleri o yöne çevirirken, ’canlı bomba’ terörist jandarma kontrol noktasındaki araçların arasına ’İntihar dalışı’ yapıp 5 ton bomba yüklü kamyoneti infilak ettiriyordu. 

Saldırı sonucunda 10 askerimiz ve 6 sivil vatandaşımız şehit olmuş (Allah rahmet eylesin) 11’i asker 27 kişi yaralanmıştı. 
Patlama yerinde 6 metre derinlik 15 metre çapında bir çukur oluşmuştu. 

15 Temmuz darbe girişiminin henüz 3 ay sonrasında yaşanan bu acı olay tüm ülkeyi büyük bir hüzne ve acıya bürümüş hain saldırıyı PKK terör örgütü aynı gün üstlenmişti. 

Ülke bu acı ve yası yaşarken Kocaeli SEKA Devlet hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan Ömer Faruk Gergerlioğlu sosyal medyada fotoğraflı (fotoğrafta: 16 kişiyi şehit eden PKK lı teröristin tabutu ve yanında bir sivil şehidin tabutu var) bir paylaşım yaparak “Bu fotoğrafa bakıp niye bu savaşın bitirip tüketmekten başka anlamı olmadığını anlarsınız. Analar aynı, bayraklar farklı...” yazıyordu. 
Bu paylaşım üzerine vatandaşların, siyasi partilerin şikayetiyle Kocaeli kamu hastaneleri birliği tarafından soruşturma başlatılıyor olay mahkemeye taşınıp dava açılıyor ve Gergerlioğlu KHK ile görevden alınıyordu. 

Lütfen, birlikte düşünelim; 16 Şehit var ortada ve olaydan sadece 3 saat sonra Doktor Bey terör bayrağı kaplı tabutla, şehit tabutunu yan yana sergileyip bu alçakça paylaşımı yapıyor. 

Ülkede idam olsa sanırım iddianameyi yazan savcı haklı olarak idam isterdi. 
“Barış ve insan hakları” maskesi takarak terörü desteklemek modaydı Beyaz Türklerde  
Hem ulusal hem de yerel medyada geçtiğimiz hafta yaşanan 
“Bir tweetle tutuklanmak isteniyor, siyasi hamleyle vekillikten alındı” tezviratlarına konu paylaşım işte bu tweet. 
Davaya dayanak olarak sunulanlar elbette sadece bu paylaşım değildi. 

FETÖ’cülerin yazıp çizdiği T24 sitesinde köşe yazan Gergerlioğlu “Kolombiya Türkiye benzerlikleri” adlı bir yazı kaleme alıyordu tesadüf buya 20 Ağustos 2016 tarihinde Kandilden terör baronu Karayılan da benzeri bir açıklama yapmış ama açıklama çok karşılık bulmamış olmalı ki, Gergerlioğlu sosyal medya hesabından PKK’lı eli silahlı terörist resimleri eşliğinde bu çağrıyı paylaşarak “Bu çağrı hakkıyla değerlendirilmeli bu işin sonu yok” yazarak paylaşıyordu. Bu paylaşımda dava dosyasına haklı olarak konmuştu. 

Bir diğer delil Gergerlioğlu’nun T24 internet sitesinde 15 Eylül 2016’da yayımlanan ‘Öcalan’ın mesajıyla barış gelir mi?’ başlıklı yazısı
Bu ve benzeri birçok delille 2016 yılında dava açıldı. Mahkeme, yargılama sonunda 21 Şubat 2018’de Gergerlioğlu’nu iki yıl altı ay hapis cezasına mahkûm etti. 
Mahkûmiyet kararından sonra Gergerlioğlu 24 Haziran 2018’deki genel seçimlerde HDP’den milletvekili seçildi. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi, 7 Aralık 2018’de Gergerlioğlu’nun istinaf başvurusunu reddetti.  

Yargıtay 16. Ceza Dairesi de kararı onadı. Karar mecliste okunarak FETÖ&PKK ittifak vekilinin vekilliği son buldu. 
Bu kısmı burada bitirelim çünkü ulusal ve yerel medyada bu davanın siyasi bir dava olduğu tek bir tweet’ten dolayı açıldığı, haksız hukuksuz olduğu yönünde tamamen algı ve yalandan oluşan bir bilgi kirliliği mevcuttu sanırım yazının bu bölümü bu algıyı ve kirliliği ortadan kaldırmaya hizmet etmiştir. 

*************** 
 Dava daha yakın tarihte açılmış olsaydı Gergerlioğlu muhtemelen içerden çıkamazdı. 

Kendisini mazlumların hak savunucusu ve barış gönüllüsü olarak tanımlayan Gergerlioğlu faaliyetleriyle tam tersi bir tablo çiziyor. 
FETÖ’nün sahte delillerle yürüttüğü Ergenekon, Balyoz... operasyonlarına verdiği destek, dershanelerin kapatılma sürecinde FETÖ’ye verdiği destek, 2013 yılında yaptığı paylaşımlarla FETÖ’ye övgüler dizmesi, Gezi olaylarına verdiği destek, 17/25 Aralık FETÖ yargı/polis darbe girişimini desteklemesi Kobani olaylarında terör örgütü tarafında yer alan yazıları, Hendek Operasyonlarında sözde tarafsız gibi gözüken sinsi yazıları, 15 Temmuz darbe girişiminde üstü kapalı darbe desteği, Fırat Kalkanı, Afrin, Barış Pınarı operasyonlarına karşı sergilediği tavırlarla çok enteresan bir kişilik var karşımızda. 
Daha sonra HDP üyesi bile değilken bir anda HDP Kocaeli milletvekili adayı olarak teklif alması ve hemen kabul etmesi (o yazılardan sonra elbette bana değil Gergerlioğlu’na teklif gelirdi.)

Darbe girişimi sonrası FETÖ cülerin ve PKK’nın eş siyasal sesi, cezaevlerindeki FETÖ’cü hainlerin meşrulaşmasının görevlisi pozisyonunda bir vekillik kariyeri. 
Mazlumların savunucusu olduğunu iddia eden bu tip; FETÖ’cü hainleri mazlum gibi göstermekte, çıplak arama, kaçırarak sorgulama, işkence, bebek mahkumlar, hasta mahkumlar gibi algı araçlarını kullanarak FETÖ’cü alçaklara meşruluk ve direnme gücü vermektedir. 
Darbenin mazlumları şehit olan insanlardır, yaralanan insanlardır ve bu insanlar hakkında Gergerlioğlu tek bir cümle kurmamıştır. 
Barış savunucusu olduğunu iddia eden bu tip; PKK’ya ve silaha sırtını yaslayarak devlete parmak sallamaktan, PKK’yı meşrulaştırmaktan başka bir faaliyet yürütmemektedir. 

PKK’ya terör örgütü demeden, PKK silah bıraksın cümlesini kurmadan Barış, İnsan Hakları gibi kelimeleri kullanmak ülkemiz Aydıncıklarının ve HDP vekillerinin sergilediği büyük illüzyondur.

Saygı ve Selamlar.