SON DAKİKA
Hava Durumu

Fetret Devri

Yazının Giriş Tarihi: 16.10.2021 19:41
Yazının Güncellenme Tarihi: 16.10.2021 19:41

Türkiye’nin tarihinde Tanzimat döneminden başlayarak bir nizami mektep (düzenli okul) ve medrese ikilisi kurumsallaşmıştır. O dönemde nizami mekteplerin alanı genişletilip ikballeri parlatılırken, medreselerin alanı daraltılmış ikballeri söndürülmüştür. Üstelik o dönemin medreselerinde ikbali hak eden bir eğitim düzeni de kalmamıştır. Böylece mektepli-medreseli kavgası yüzyıl yaşanmıştır. 1924’de tek parti diktatörlüğünde medreselerin temelli kapatılması ile bu ikili eğitim düzeni bitmiştir.


Medreselerin kapatılmasından sonra nizami mekteplerde ise İslamiyet hakkında hiçbir derse yer verilmemiştir. Bu durum, halkın gündelik İslami hayatında büyük bir boşluk ortaya çıkarmıştır. Zaten tek parti/CHP diktatörlüğü de halkın gündelik hayatından İslamiyet’i silmeye çalıştığı için böyle bir şey yapmıştır. Ancak iktidarda kalmak, halkı aldatıp oyunu almak, nihayet kendi rejimine uygun propagandacı din adamı yetiştirmek hevesiyle CHP, giderayak imam hatip kursları açmıştır. Adnan Menderes’in döneminde ise bu kurslar okul halini alıp çoğalmıştır.


Kemalizm adına yapılan askeri darbelerden sonra imam hatiplerin sayısı azaltılmış, öğrencilerin bu okullara gitmesine engel olacak her türlü düzenlemeler yapılmıştır. İki yıl önce CB Erdoğan yaptığı konuşmada imam hatip liselerinin diğer liselere göre Türkiye genelinde %17’ye tekabül ettiğini açıklamıştır.
CB Erdoğan, imam hatiplerin yeniden açılışlarının 70. Yılında yaptığı konuşmada İmam Hatip Liseleri için uzun uzadıya övücü konuşmasının içinde “Fetret devrini bitirdiklerini” de vurgulamıştır. CB Erdoğan’ın konuşma metinlerini hazırlayanlar, her nasılsa Türkiye’nin gündeminden uzak konuları öne çıkarmayı başarmaktadırlar.


İki resul ya da iki padişah arasında, resulsüz veya padişahsız geçen zaman, bir ara dönemi, karışıklığın-düzensizliğin hakim olması, gevşeklik ve zayıflık dönemi demek olan “fetret devri” ile imam hatip liselerinin hikayesi arasında bir ilişki icat etmek, akıntıya karşı kürek çekmeye benzemektedir. CB Erdoğan 19 yıldan beri Türkiye’yi yönetmektedir. Tek parti döneminin kalıntıları bazı alanlardan silinmiştir. Silinmediği alanların başında ise milli eğitim bulunmaktadır.
Daha iki yıl kadar önce 10 Kasım günü aralarında imam hatip liselerinin de bulunduğu bazı okullarda CHP genel başkanı Kemal Paşa’nın fotoğrafları, büstleri önünde öğrencilerin secde ettirilmiş videoları, fotoğrafları haber olmuştur. Bu haberler, temel konularda imam hatip liselerinin diğer liselere benzediğini göstermesi bakımından dikkat çekicidir.


Nüfusun %52’sinin oyunu alarak Türkiye’nin ilk seçilmiş CB olan Erdoğan’ın her fırsatta imam hatip liselerine yaptığı vurgu, geriye kalan %83’lük çoğunluk arasında nasıl bir sonuca yol açtığını, bu konuşma metnini hazırlayanlar bilmiyorlar, anlamak istemiyorlar. CB Erdoğan ise “imam hatipliyim ama imam hatipçi değilim” diyor.


Ancak Ak Partinin tayin ve terfisinde yıldızı parlayanlar, ezici çoğunlukla imam hatip liseleridir. Belediye meclis üyeleri, belediye başkanları, il başkanları, il-ilçe müdürleri, milletvekilleri, daire başkanları, genel müdürler, bakanlar büyük çoğunlukla %83’lük liselilerden değil %17’lik imam hatip liselerinden seçilmektedir. Bu seçimlerin sonuçları ise tarihte bilinen medreseli-mektepli kavgalarını yeniden gündeme getirmiştir. Böylece çoğunluğun Ak Parti ile önüne engeller konulmaktadır.

Teslim edilmelidir ki CB Erdoğan’ın sıkça imam hatip vurgusu, geriye kalan % 83’lük çoğunluk için oldukça itici olmaktadır. Çoğunluğu kapsamayan bir siyasi söylem ise gerçekçilikten uzaktır. Türkiye’nin ihtiyacı ne imam hatiplilerin ne de liselilerin öne çıkarılması “pozitif ayrımcılığa” tabi tutulması değildir. Liyakatı, yeteneği, yeterliliği olan herkesin önünün açık olmasıdır. Seçmen nezdinde Ak Parti’nin zayıflamasına neden olan her olayın faillerinin çoğunlukla imam hatipli olmasını her nasılsa CB Erdoğan bilmiyor, görmüyor. Devlet kurumlarında az çok işi olan, mesaisi olan herkes bir imam hatipçilik yapıldığını teslim edecektir.
Anketlere düşkünlüğü ile bilinen CB Erdoğan, liselerde okuyan gençlerin eğilimlerini kapsayan anketler yaptırmış mıdır? Çoğunluğunun CHP eğilimli olmasının sebeplerini sormuş mudur? Eğitim söz konusu olunca, yaptırılan yeni okul binalarının, ataması yapılan öğretmen sayılarının, ücretsiz verilen ders kitaplarının sıralanması yeterli değildir. O binalarda, o kitaplarda hangi görüşün neşvü nema bulduğuna bakılmalıdır.


İmam hatiplerde olduğu varsayılan temel eğilimler ne ise onu bütün liseleri kapsayacak şekilde genişletip yaymak dururken sabah akşam yerli yersiz imam hatip vurgusu Türkiye’nin geleceği için olumlu bir katkı değildir. Müfredata hakim olan İslam karşıtı, tek parti dönemi mitolojisinin silinmesi yerine imam hatip ayrımcılığının sürdürülmesi halkın güveninin aşındırmaktadır. Ak parti bu tutumunda devam ederse, Abdülhamit’in akıbetini yaşayabilir. Hatırlanmalıdır ki Abdülhamit tek bir tane medrese açmamıştır. Hemen her il ve ilçeye düzenli mektep (ilkokul-ortaokul-lise) açmıştır. Ama o düzenli mekteplerde okuyanların hepsi de amansız bir Abdülhamit muhalifi ittihatçı (İttihat ve Terakki Cemiyeti) olmuştur.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.