SON DAKİKA
Hava Durumu

Fettöcüleri ne zaman affedeceğiz?

Yazının Giriş Tarihi: 24.07.2020 20:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 24.07.2020 20:30

Birçok yazımda ifade ettim. Değil darbeye bilfiil katılanları ve destek olanları affetmek, 17- 25 aralıktan sonra (Aslında Mit krizi ve dersane tartışmalarından sonra) hala Fettö ve kurumları ile alakasını kesmemiş olanları bile affetmemiz söz konusu olmamalıdır. Darbe gerçekleşseydi/ başarılı olsaydı fettönün militanlığını yapacakları kesin olan insanları affetmek büyük bir hatadır.

Daha önce Profesör Yusuf Ziya Kavakçı’nın Akit’teki yazısında gündeme getirdiği af teklifi tartışmalara neden olmuştu:
“Türkiye, Erzurum ve köyü memleketi. Yeter artık, Darül Harbi ve küfrü bırakıp Darül İslam’a dönsün. Gelince fakire göre öyle işkence etme ve zindana konma gibi bir kötü muamele ile karşılanmayacaktır. ‘Hata ettik, kul hakkı yedik, özür diliyorum, tevbe ediyorum.’ deyince akan suların durması lâzım. Bence en uygun tamir yolu budur.”

Yakın zamanda da Türk Tarih Kurumu Başkanı’nın, hem de ’15 temmuz’u anlamak konulu toplantıda, “Darbe teşebbüsüne karışmış, pişman olmuş kişilere de sahip çıkmamız, onları bu toplumun içine dahil etmemiz, kazanmamız gerekiyor” cümlesi ile gündeme getirdiği af söylemi yine istifa etmek zorunda kalmasına varacak kadar bir gerilim yaratmıştır.

Bu iki açıklamayı/ talebi şöyle yorumlayanlar oldu:
“Fettöyü affedecekler, barışacaklar da, kamuoyundan çekiniyorlar. Bu insanları konuşturuyorlar ve tepkileri ölçüyorlar. Bir de kamuoyunu hazırlıyorlar. Kamuoyunun kulağına su kaçırıyorlar”

Bunun böyle olduğunu sanmıyor ve düşünmüyorum. Çünkü neredeyse her gün Fettöye karşı içerde ve dışarıda yeni operasyonlar devam ediyor. Ve Fettöcülerin henüz güçleri ve umutları kırılmadı. Doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’de etkinliklerini sürdürüyorlar. Çeşitli siyasi partiler, diğer tarikat ve cemaatler, sivil toplum kuruluşları ve belki bürokrasi vs vasıtasıyla arz-ı fitnefücurlarını icra etmeye devam ediyorlar.

Fettöcülerin faaliyetlerine katılan insanlar zaten Etkin Pişmanlık yasasından yararlanabiliyor. Etkin pişmanlık, Yusuf Ziya Kavakçı’nın dediği gibi, ‘hakkınızı helal edin. yaptık bir kusur, affedin’ demekle olacak bir şey değildir. Bunu yasalar tanımlamış, sınırlarını tespit etmiş.

Bu şuursuzları kafasında şöyle bir düşünce var.
‘Bunlar, bizim arkadaşımız dostumuz. Ne terör örgütü Allasen? Bunlardan terörist mi olur? Bunlar iman mücadelesi veren Müslüman kardeşlerimiz. Yapmışlar bir hata. Dönsünler, talebe yetiştirmeye (yeni nesli münafıklaştırmaya) devam etsinler.’ Baksanıza, adam adres bile veriyor.
Fetonun köyünde bir külliye inşa edilsin. Gelsin, aşağılanmasın, zindana atılması vs. diyebilmiştir.
Utanmasa bu pisliğe ‘Ruhani Lider’ statüsü verilsin diyecek.

Biz darbe gecesi saat 3’e kadar sesi çıkmayan münafıkları bile not etmeye çalışırken, ‘Hocaefendi diyeceksin’ diyenleri, ‘Ayakkabısını yapamazsınız’ diyenleri, ‘İnşaallah İslami Faaliyetler için hayırlara vesile olur’ diyenleri, Zaman pisliğinin kapatılma kararının protestosuna katılanların konuşma hakkının olmadığını söylerken, Ancak darbe sabahı fettöcü genel sekreterini emekliye sevk eden şuursuzları belediye başkanlığından indirirken, darbe olana kadar fettöcülerle kolkola olan il başkanlarını il başkanlığından indirmeye çalışırken, adamlar darbeye bizzat katılanları aramıza almaktan bahsedebiliyor. Bizimle dalga geçiyorlar.

17-25 aralık süreci başladığında çok büyük bir hevesle ve heyecanla fettö ve fettöcülere saldıran paylaşımlar yapmayı artırmıştım. Daha önceki paylaşımlarda yalnız kaldığımı hissediyordum. Zaman zaman arkadaşlarımdan ‘Yangına benzinle gitme’ uyarıları alıyordum zira.
Devlette üst düzey bir görev icra eden ve bütün umutlarını Ak Parti- fettö koalisyonunun yürümesine bağlayan bir arkadaş bana özelden şuna benzer bir uyarı yapmıştı:
“Hocam, çok fazla sert şeyler yazıyorsun. Böyle gitmez bu. Bu kardeş kavgası böyle sürmez. Bazı kanaat önderleri büyükler araya girer ve bu işi sulh ile hallederler. Ortamı germemek gerekir”
Ona şöyle söylemiştim:
‘Yıllardır, bu cephede yalnızlık çekiyorum. Hazır açık savaş başladı. Durur muyum? Onlar barışsa da ben barışmayacağım.

İşte bahsi geçen bürokratın bana bahsettiği şuursuz kanaat önderleri bu kanaat önderleridir.
Bu heriflerin Fettöcülerden muhtemelen hala görüştükleri 100’lerce dostları vardır. Onlar için bir çıkış yolu arıyorlardır.
“İstediler ki siz gevşeyesiniz/ alttan alasınız de onlar da gevşesin” (Kalem:9)
Bizim savaşımız hala bitmedi. Bitmeyecektir.
Gevşemeyeceğiz.
Bu şuursuzların aff söylemlerini her duyduğumuzda onları Pensilvanyaya kadar kovalayacağız.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.