Japon deprem uzmanından Türkiye'ye çarpıcı uyarı

Bu nedenle Japonya'da gökdelen yapmanın zorunluluğuna dikkati çeken Moriwaki, Türkiye'de son yıllarda sayısı hızla artan gökdelenlere ise bir anlam veremediğini söyledi. Dünyada deprem sayısı sıralamasında Japonya'nın 4'üncü, Türkiye'nin ise 6'ncı sırada yer aldığını anlatan Moriwaki, depremde meydana gelen ölü sayısı bakımından Japonya'nın sıralamanın 7'nci sırasına gerilediğini, Türkiye'nin ise 3'üncü sıraya yükseldiğini kaydetti.

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Fethiye İşletme Fakültesi Konferans Salonunda gerçekleşen söyleşiye Fethiye belediye yetkilileri, siyasi parti ilçe başkanları, sivil toplum kuruluşları başkan ve üyeleri ile öğrenciler katıldı.

Söyleşide konuşan Japon Deprem Uzmanı ve Mimar Yoshinori Moriwaki, deprem sayısı bakımından dünyanın 6'ncı sırasında yer alan Türkiye'nin depremde meydana gelen ölü sayısı sıralamasında dünya 3'üncüsü olduğunu belirterek, bu durumun inşa edilen yapıların yetersizliğini açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Dünyanın en uzun asma köprüsünün inşasını gerçekleştiren Moriwaki, "Akashi Boğaz Köprüsü 1991 metreyle dünyanın en uzun asma köprüsü. Osmangazi Köprüsü 1550 metreyle dünyada dördüncü. 2023 sizin için önemli bir yıl, Cumhuriyetin yüzüncü yılı. 2023 yılında Çanakkale`de, ara mesafesi 2023 metre olmak üzere dünyada birinciliği artık Japonya, Türkiye`ye teslim edecek. Bu sizler için çok gurur verici bir şey, dünyada en uzun asma köprü sizde olacak" ifadelerini kullandı.

Deprem Uzmanı Moriwaki, Türkiye topraklarının yüzde 97'sinin deprem riski taşıdığını belirtti. Deprem konusunda Türkiye ve Japonya'ya ilişkin kıyaslamalar yapan Moriwaki, yüzölçümü bakımından Türkiye'nin yarısı kadar bir alana sahip Japonya'nın Türkiye'nin 2 katı nüfusa sahip olduğunu kaydetti.

Depreme hazırlıklı binaların meydana gelecek hasarı yüzde 70'e kadar azaltabildiğini aktaran Moriwaki, “Türkiye'de meydana gelen depremleri incelediğimizde bir binanın tamamen yerle bir olduğunu görürken, hemen bitişiğindeki binanın ayakta kaldığını ve çok az hasar aldığını gözlemliyoruz. Buda binalardaki yapısal sıkıntıları gözler önüne seriyor. Bu sorunlar inşa sürecinde yetersiz bilginin yanı sıra malzemeden çalınmasından kaynaklanıyor. Binaların sağlam inşasını denetlemede inşaat mühendislerine önemli görevler düşüyor. Yeterli denetimlerden geçmeyen yetersiz binalar depremde can kaybı açısından büyük risk taşıyor” dedi.

Türkiye açısından son derece olumsuz bu tablonun inşa edilen yapıların yetersizliğinden kaynakladığını vurguladı.