SON DAKİKA
Hava Durumu

Gelin canlar helalleşelim

Yazının Giriş Tarihi: 15.11.2021 20:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 15.11.2021 20:00

Helal, haramın tersidir. Borç ödemek, yükten kurtulmak, düğümü çözmek gibi anlamları kapsar. Helalden türeyen istihlal ise helalleşme ile insanın kul borcundan ya da kul hakkından kurtulması yollarından biridir. İnsanların birbirleri üzerindeki haklarını karşılıklı olarak helâl etmeleri mümkündür. O hakkı bir diğerine bağışlamaları, haktan yani alacağından vazgeçmiş olduklarını bildirmeleridir. Helalleşmeden sonra kulun hakkı ortadan kalkar. Ancak helallik dilenmesini icap ettiren fiil her ne ise tekrarı, yeniden yapılması helal olmaz. Yani helalleşme ile bir haram, bir helal durumuna gelmez. Yalnızca mağdurun gördüğü zulümden, haksızlıktan dolayı kendi alacağından, hakkından vazgeçmesi anlamına gelir.


Helalleşmek, birisine karşı işlenen kötülükten dolayı ondan helallik almak demektir. Helallik isteyen kişi önemli bir yanlışlık yaptığını, bunun için affedilmek istediğini belirtmiş olur. CHP adına Türk halkından helallik istemek, geçmişte halka karşı işlenen zulümlerin kabul edilmesi anlamına gelir mi? Belki gelebilir.
Ama helallik isteyen, her şeyden önce kibrini yenerek bir af dilemelidir. Hangi konularda halka karşı kötülük işlenmişse, işte o konularda bir özür dilemelidir. Helalleşmenin en kestirme yolu da bu özrün ardından, telafi edecek işler yapmaktır. Helalleşme kaçamak, yarım ağız olmaz. Açık, net ve samimiyetle olur.
CHP halka karşı işlediği kötülükler için telafi edici hangi işleri planlamıştır? Özür dilenen Türk halkının o telafi edici plandan haberi bile yokken gel helalleşelim demek yeni kötülükler işlemek için yeni fırsatlar istemek gibidir. CHP helalleşmeyi mümkün kılacak böyle bir planlama yapabilir mi? Mümkün değil yapamaz.
CHP gerçekten Türk halkı ile helalleşmek istiyorsa bu konudaki planını açıklamalı ve bir yerden başlamalıdır. Mesela partinin mal varlığı bu konuda başlangıç olabilir. O mal varlığının temeli Hindistan Müslümanlarından gelen yardım parasıdır. O paraların nasıl olup ta CHP Genel Başkanının kişisel malı gibi İş Bankasının kuruluş sermayesine ve oradan da kişisel hesaba dönüştüğünü dürüstçe açıklamalıdır. CHP’li tek parti idaresinde hazinenin pek çok gayri menkullerinin nasıl olup ta CHP üzerine tapu haline getirildiği açıklanmalıdır. Açıklama elbette yetmez. CHP bütün gayri menkullerini, İş Bankasındaki hisselerini doğrudan ve asıl sahibi olan Türk halkına yani hazineye bırakmalıdır.


Türkiye’nin idari mevzuatı tek parti döneminin kalıntısıdır. O dönemde (1923-1950) bütün Türkiye CHP’nin özel mülkü görüldüğü için bu mevzuat hazırlanmıştır. Mesela CB hangi partiden seçilirse seçilsin “Atatürk ilkelerine bağlı kalacağına” yemin etmek zorundadır. Atatürk ilkeleri demek CHP’nin altı oku demektir. Başka bir partiden seçilmiş olan birisi neden CHP’nin altı okuna göre yemin etmek zorunda kalsın? Bu apaçık CHP’nin dışındaki partileri, seçim kazanmayı değersizleştirmektedir. “Anayasanın başlangıç hükümleri” diye yapılan vurgularda aslında bundan başka bir şey değildir. Madem CHP kendi eseri olan  kötülüklerden dolayı halktan özür dileyerek helalleşmeye niyet etmiştir o halde bunların ortadan kaldırılması için çağrıda bulunmalıdır.


CHP’nin varlığı da altı oku da yüzyıldan beri Türkiye’de halkın seçme ve karar verme hakkının önünde bir engel olmuştur. CHP kurumsal kimliği ile bu engel olma durumunu sürdürmektedir. Halkı karar verici olarak değil, CHP’nin okları için var olmuş bir maraba topluluğu gibi görmekten vazgeçmelidir. Halka karşı, “benim sayemde varsınız, ben olmasaydım şöyle-böyle olurdunuz” hiçbir aslı esası olmayan takıntılı söylemlerini derhal, hemen bırakmalıdır.


İdari mevzuat her ne kadar CHP’nin eseri olsa da bu CHP düzeni, CB sitemiyle temelinden sarsılmaya başladığı için eski günlerin hayaliyle yeniden “parlamenter sisteme dönüş” diye irticai nakaratları bırakmalıdır. Halkın karar verme hakkına karşı hiçbir kısıtlama hakkı olmadığını, CHP kabul etmelidir. Ancak CHP bu vb işlerin hiçbirini yapamaz. Yaparsa CHP diye bir şey kalmaz. CHP karpuz kabuğu gibi bölünür.


Buna karşılık, halka karşı işlediği kötülükleri telafi edici bir girişimde bulunmadan basit, kaçamak ve riyakarca bir helalleşme söylemi ile Türk halkının gönlünü alabileceği hayali, aslında yüzyıldan beri CHP elinden Türk halkının çektiklerini küçümsemedir, inkar etmektir. Aynı zamanda halkı küçümsemedir. Basit bir helalleşme söylemi ile yüzyıldan beri yapılanları halkın kolayca unutabileceği beklentisi olmalıdır. Bütün yapılanları unutun, gelin yeni bir sayfa açın, bana destek olun demekle helalleşme olmaz. Halk yapılanları neden unutup CHP’ye hakkını helal etsin? Böyle bir söylem halka karşı riyakarlıktan başka bir şey değildir.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.