SON DAKİKA
Hava Durumu

Arınç'a rağmen!

BAŞBAKAN YARDIMCISI BÜLENT ARINÇ, İSLAM ÜLKELERİ AKADEMİSYENLER VE YAZARLAR BİRLİĞİ’NİN (AY-BİR) DÜZENLEDİĞİ ‘YENİ TÜRKİYE’NİN TARİHİ KÖKLERİ’ ADLI KONFERANSA KATILDI. (ABDULLAH ÇİBİR - AHMET FARUK ÇABUK/BURSA-İHA)

Haber Giriş Tarihi: 25.01.2016 06:00
Haber Güncellenme Tarihi: 25.01.2016 07:00
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Arınç'a rağmen!
 

Yazarımız Mahmut Çakmak, Uludağ Üniversitesi Rektörlük atamasının arka planını yazdı. Son anda ibre nasıl Yusuf Ulcay'dan yana döndü? Kimler Yusuf Ulcay'ın yüzüne gülüp arkasından hançerledi?

Uludağ Üniversitesi’nde 2015 yılında yapılan rektörlük seçimleri, Prof. Dr. Yusuf Ulcay Hoca’nın rektör olarak atanması ile sonuçlandı. Bu sürecin görünen yüzünü hepimiz az çok biliyoruz. Ancak yine de kısaca hatırlamakta yarar görüyorum.
26 Şubat 2015 tarihinde Uludağ Üniversitesi’nde yapılan rektörlük seçimlerinde, o zaman görevde bulunan rektör Kamil Dilek 576 oy, mühendislik fakültesi öğretim üyesi Yusuf Ulcay ise 265 oy almıştı. Aday olmayan 15 öğretim üyesi ise birer oy almıştı. Bu adaylar arasında yapılan kura sonucunda listenin üçüncü sırasında Prof. Dr. Mahmut Yavuz, dördüncü sırasında Prof. Dr. İrfan Karagöz, beşinci sırasında Prof. Dr. Kemal Gözler, altıncı sırada da Prof. Dr. Kadir Çüçen yer aldı.
Bu 6 isimden oluşan liste,YÖK’te yapılan değerlendirmeler sonrasında, 3 isme indirilerek, 06 Mart 2015 tarihinde YÖK tarafından Cumhurbaşkanımızın onayına sunuldu. YÖK tarafından Cumhurbaşkanımıza sunulan listenin 1.sırasında, 576 oy alan Kamil Dilek'in yerine, 265 oy alan Yusuf Ulcay yer aldı. 03 Nisan 2015 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Prof. Dr. Yusuf Ulcay'ı Uludağ Üniversitesi rektörlüğüne atayarak, seçim süreci sonuçlandırmış oldu.
Uludağ Üniversitesi Rektörlük seçimlerinin bilinen ve görünen yüzü bu. Tabi bizim size bahsetmek istediğimiz konu, bu süreçte yaşananların perde arkasındaki mücadele ve bu mücadelenin tanınmış kahramanları.
KAMİL DİLEK KOLTUĞUNU KORUMAK İÇİN PARALEL YAPIYLA İLİKİLERİNİ SÜRDÜRDÜ
O zaman ki mevcut rektör Kamil Dilek Hoca, her kesime mavi boncuk dağıtan ve yaptığı icraatlar ile de bunu gösteren aday konumundaydı. Bir önceki seçimde paralel yapının büyük desteğini alarak rektör seçilmesi nedeniyle, paralel yapı ile arasına mesafe koyamadı ya da koymak istemedi. Rektörlük seçimlerinde tüm aşırı frekansların desteğini almaya çalışarak, koltuğunu koruma gayreti içine girdi.
Yusuf Ulcay Hoca ise, muhafazakar kimliği, bilimsel tarafsızlığı ve mütevazi üslubu ön plana çıktı. Rektörlük seçimlerde en büyük desteği, muhafazakar öğretim üyelerinden aldı. 2010 yılında kurulan Bursa Teknik Üniversitesi’nde, 2 yıl Rektör Yardımcısı olarak görev yapan Ulcay, bu görevimden kendi isteği ile ayrılarak tekrar Uludağ Üniversitesi’ne dönmüştü. 2015 yılında Uludağ Üniversitesi’ne bilimsel bir vizyon kazandırmak iddiası ile rektörlük için aday olmuştu.

Bülent Arınç’ın o dönem Bursa’da ve Ak Parti içindeki özgül ağırlığından faydalanmak istediler. Ancak bu durumun, işin sonunda başlarına bela olabileceğini hesaba katmadılar.

Rektörlük seçimleri sonrası ve özellikle YÖK tarafından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayına sunulan listenin 1.sırasına, seçimlerde 2. sırada bulunan Yusuf Ulcay’ın getirilmesinden sonra, perde arkasındaki büyük mücadelenin startı verilmiş oldu.
Kamil Dilek’in rektör olmasını isteyenler, bir yandan paralel ve sol basın üzerinden, “Demokrasi vurgusu” ile algı operasyonları yaparken, bir yandan da Ak Parti içinde destek arayışı içine girdiler. Ak Parti içindeki destek arayışlarında, Bülent Arınç’ın o dönem Bursa’da ve Ak Parti içindeki özgül ağırlığından faydalanmak istediler. Ancak bu durumun, işin sonunda başlarına bela olabileceğini hesaba katmadılar.

Saim Kılavuz vasıtası ile Hayrettin Karaman Hoca üzerinden Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a ulaşmaya çalıştılar. Cemalettin Torun, Bülent Arınç’tan aldığı direktifler doğrultusunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı etkileyebilecek muhafazakar STK’lara, Kamil Dilek’in desteklenmesi konusunda telkin ve ricada bulunuyordu.

Nasıl mı ? Devam edelim o zaman. O dönem Uludağ Üniversitesi rektör yardımcılığı görevinde bulunan ve aynı zamanda Hayrettin Karaman’ın da damadı olan Saim Kılavuz vasıtası ile Hayrettin Karaman Hoca üzerinden Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a ulaşmaya çalıştılar. Kamil Dilek lehine yapılan bu kulis çalışmaları, belli ölçüde sonuç verecek gibi de duruyordu.
Bursa içinde kulis çalışmaları da, son hızı ile devam ediyordu. Ak Parti İl başkanı Cemalettin Torun, Bülent Arınç’tan aldığı direktifler doğrultusunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı etkileyebilecek muhafazakar STK’lara, Kamil Dilek’in desteklenmesi konusunda telkin ve ricada bulunuyordu. Bu telkinler sonucunda BİHMED, Birlik Vakfı ve Ensar Vakfı gibi STK’lar , Kamil Dilek lehine taraf olmaya yönlendirildi.
Kulis çalışmalarının Bursa ayağı, il başkanı Cemalettin Torun tarafından yönetilirken, Ankara ayağı Bülent Arınç ve damadının ısrarları yüzünden Hayrettin Karaman Hoca tarafından yürütülüyordu. Bülent Arınç, o dönem için Cumhurbaşkanı Erdoğan’da olan kredisini, özellikle paralel yapı ile ilgili eylem ve söylemleri nedeniyle tükettiği için, kendisi çok ön planda olmak istemiyor, tarafsız görünmeye çalışıp, el altından Kamil Dilek’e destek veriyordu.
O dönem Bursa Ak Parti’de, eğitimden sorumlu il başkan yardımcısı olan Necati Polat, özellikle eğitimde kendilerine ve işlerine taş koyduğu gerekçesi ile paralel yapı tarafından hedef tahtasına konmuş bir isimdi.
FARUK ÇELİK DEVREYE GİRİNCE NELER OLDU?
İşte aynı Necati Polat, Rektörlük seçimlerinde yapılan perde arkası kulis faaliyetlerinden fazlasıyla rahatsız olmuş ve bu noktada Bursa’da çok fazla bir netice alamayacağını da düşünerek; soluğu Ankara’da o dönem çalışma ve sosyal güvenlik bakanı olan Faruk Çelik’in yanında almıştı.
Faruk Bey’e olan biteni ve yapılmak isteneni detaylı bir şekilde anlatmış. O zamana kadar bu konuda kendisine herhangi bir bilgi verilmeyen, hatta bilinçli olarak devre dışı bırakılmak istenen Faruk Bey, bu konuda önce biraz mesafeli kalmayı tercih etti.
Daha sonra Necati Polat’ın, Bülent Arınç’ın Kamil Dilek’in lehine YÖK başkanı Yekta Saraç’ı aradığını ve ısrarla Kamil Dilek'in listenin 1.sırasında olması gerektiği yönünde baskı yaptığını söylemesi üzerine Faruk Bey, telefonla hemen Cumhurbaşkanlığı özel kalem müdürü Hasan Doğan'ı arayarak, acil kodla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme talebinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hayrettin Karaman’ı kıramadığı için Kamil Dilek’i rektör olarak atamak üzereydi. Bülent Arınç’ın da Yekta Saraç’a bu yönde ricacı olduğunu Faruk Çelik’in ziyaretiyle öğrenince, kararını Yusuf Ulcay’dan yana kullandı.

Ertesi gün köşke çıkan Faruk Çelik, Erdoğan’a başka bir konu ile ilgili bilgi verdikten sonra tam çıkmak üzereyken, Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü için Kamil Dilek’in atanacağını duyduğunu ve hayırlı olmasını dileğini söyledi. Erdoğan’da bu konuda Hayrettin Karaman Hoca’nın çok ısrarcı olduğunu söyleyerek, Kamil Dilek'in ataması için yapılan ısrarları kıramadığından bahsetti.
Faruk Bey de, son bir hamle olarak, zaten Bülent Bey’in de bu konuda, YÖK başkanı Yekta Saraç’ı aradığını ve cumhurbaşkanlığına gönderilecek listenin 1.sırasında Kamil Dilek'in olması konusunda aşırı bir talebinin olduğunu söylüyor. İşte senaryo, tam da bu noktada değişiyor.
Hemen YÖK başkanı Yekta Saraç’ı bağlatan Erdoğan, olayın gerçekliğini ve Bülent Arınç’ın Kamil Dilek konusundaki ısrarını teyit ettirince; YÖK başkanından Uludağ Üniversitesi ile ilgili dosyayı bekletmesini istiyor. Bu görüşmenin s0nrasında, herkesin bildiği gibi Uludağ Üniversitesi’nin rektör ataması, diğer üniversitelerden bir hafta sonra oluyor.
Bülent Arınç’ın ısrarından huylanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hayrettin Karaman’ın referansına rağmen, Kamil Dilek’in yerine Yusuf Ulçay Hoca’yı Uludağ Üniversitesi’ne rektör olarak atıyor.
Bülent Arınç'ın, Bursa’da kaldığı dört yıl boyunca çizilmeyen karizması, giderayak rektör seçimleri ile ciddi ve geri dönüşü olmayan bir yara alıyor. Bursa’dan uzak tutulmaya çalışılan Faruk Bey ise, Bursa için çok önemli bir atamanın gizli kahramanı oluyordu.
Reis, FETÖ ile mücadele konusunda, özellikle Bursa özelinde yalnız bırakılmıştır. Taraf olamama ve rüzgara göre yön belirlemenin bedeli, Reis tarafından birilerine mutlaka ödettirilir.

Bu atama, Bülent Arınç ve Ak Parti Bursa il başkanlığı üzerinde soğuk duş etkisi yapıyor. İşin perde arkasını öğrendiklerinde ise, Faruk Bey’e bir şey demeye cesaret edemeyenler; iki ay sonra bu işin mimarı ve sorumlusu gördükleri il başkan yardımcısı Necati Polat’ı görevden alıyorlardı.
İki hafta önce il yönetim kurul toplantısında, Cemalettin Torun ve Necati Polat arasındaki söz düellosunun temelinde, rektörlük seçimlerinde yenilen gölün izleri yatmaktadır.
Neredeyse iki yıl boyunca ağızlardan paralel yapı ile ilgili tek bir kelime çıkmayan ve kayda değer bir mücadele göstermeyen kişilerin; son günlerde FETÖ diye başlayan cümlelerini fazla ciddiye almayın. Reis, FETÖ ile mücadele konusunda, özellikle Bursa özelinde yalnız bırakılmıştır. Taraf olamama ve rüzgara göre yön belirlemenin bedeli, Reis tarafından birilerine mutlaka ödettirilir.

mahmut çakmak

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.