SON DAKİKA
Hava Durumu

BİZ ERMENİLERLE KAVGA ETMEDİK

Haber Giriş Tarihi: 13.05.2014 16:38
Haber Güncellenme Tarihi: 13.05.2014 17:38
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
BİZ ERMENİLERLE KAVGA ETMEDİK
ERMENİ-TÜRK KAVGASI DEĞİL TAŞNAK-JÖNTÜRK KAVGASI

İslamcılar Müslümanları

Siyonistler Yahudileri

BAAS Arapları

PKK Kürtleri

Jön Türkler Türkleri

Taşnaklar (Diaspora) Ermenileri temsil etmez.

Tamamı bölücüdür.

Bu gün hala Taşnak ve Jön Türk fesadına rağmen Ermeniler Rus Kültürüne değil BİZ’im medeniyetimize yakın durmaktadırlar.

İdeolojik olmayan Ermeni Halkı Büyük Biz’in bir parçasıdır.

Ermeni-Türk kavgası yoktur. Bu kavga bizim kavgamız değildir. Modernin bir kavgasıdır. İttihat ve Terakki ve Jön Türk tezleri ile şekillenen ırkçı anlayış ile zıddının aynısı tezlerle ortaya çıkan Taşnak ve Hınçak komitelerinin kavgasıdır.

Geleneğin kavgası yoktur. Kavga Modern’in kavgasıdır.

Acı yarıştıracak değiliz.

Taşnaklar’ın katlettiği hatta camilere doldurup yaktığı masum Anadolu halklarını da

İttihat Terakki çetelerince köylerinden sökülüp nehirlere atılan Anadolu’nun masum Ermenilerini de tarihçiler ilmin haysiyeti içerisinde ortaya koymuştur.

Bu kavga Anadolu’da binlerce yıl yaşamış Yerli Düşünce olan Ümmet Anlayışının sarsılıp yerine faşizan ideolojilerin girmesi sonucu doğmuştur.

Bu çerçeveden bakılırsa

Jön Türk ve Taşnak Faşistleri, Ermenler dahil Tüm Türk Halklarından Özür dilemeli

Modern olan Geleneksel olandan af dilenmeli

GELENEK VE MODERN ARASINDA HALKLAR

17.yy ırkçılığından esinlenerek oluşan bu ideolojiler, etnisiteyi takdis eden ırkçı ve sosyalist tezler ile halkların kardeşliğini ortadan kaldıran, insanlara kan, gözyaşı, çatışma, kaos ve sosyal gerilim taşıyan bir fesattır.

Biz ki, bin yılı aşkın bir süre aynı medeniyetin mensupları olarak birlikte yaşadık.

Biz ki, bin yılı aşkın süredir birlikte yaşadığımız Mecusilerin yanan ateşini söndürmedik.

Biz ki, bin yılı aşkın bir süredir birlikte yaşadığımız aynı köyde Kilise Havra ve Cami inşa ettik.

Biz ki, Mecusi, Yahudi, Hıristiyanları medeniyetimizin zenginliği olarak gördük.

Tüm dünyada aynı dinin farklı mezhebine mensuplar ateşe atılırken, yaşam hakları ellerinden alınırken, mülkleri tarumar edilirken, kaba ve hoyratça asimilasyona zorlanırken;

Biz ki, tüm dinlerin bütün mezheplerine kendi hukukları ile yaşama ve kendi hukuklarına göre yargılanma haklarını Şeriat “Hukuklar Düzeni” olarak kendi nizamımız saydık ve kendi hukukumuz olarak işlevselleştirdik.

Tüm insanları ırk ırk ayıran ve her ırkın içerisine sağ sol fitnesi sokan Modernite bir ulus devlet içerisinde başka bir etnisitenin kendisi olarak yaşamasını imkansız kılmıştır.

Halbuki Biz tüm etnisiteleri tüm inanışları kendisi olarak medeniyetimizin zenginliği görüp çeşitliliklerini muhafaza ettik.

Ehli kitap olarak kabullenilen Hırıstiyanlık ve Yahudilik dinleri ve bu dinlerin tüm mezhepleri İslam ümmetinin garantörlüğünde kendi hukuklarına göre yaşamış ve kendi hukuklarına göre yargılanmışlardır. Müslümanlarla medeni hukuk ve ticaret hukukuna konu olan çok yönlü ilişkiler sürdürmüşlerdir. Farklı hukuklara ait insanlar arasındaki ilişkilerde ise akit ile belirlenen hukuk meri kabul edilmiştir.

Çeşitliliği koruyarak birlikte yaşamayı bin yılı aşkın süre sürdüren kutlu medeniyetimiz, muhteşem bir öz güven içerisinde hiçbir kültürün bir diğerini asimile etmesine imkan tanımamıştır.

İslam Medeniyetinde kültürel çeşitlilik zenginlik kabul edilmiştir. Çoğunlukçuluk yerine çoğulculuk yaşamsallaştırılmıştır. Öyle ki, köy ölçeğine kadar indirgenmiş bir birlikte ve herkesin kendisi olarak hür ve özgür yaşadığı bir barış düzeni kurulmuştur. Bu muhteşem bir öz güven ve tolerans anlayışını yansıtmaktadır.

Bir insan ömrü kadar kısa bir süre egemen olan Modernite tüm çeşitlilikleri bir asırdan daha az sürede yok etmiştir. Kara derili siyah derili kızıl derili sarı derili beyaz derili herkesi, Mimariden estetiğe, kültürden sanata, folklordan müziğe, damak tadından kılık kıyafete kadar tüm kültür kodlarıyla bütün insanları asimile ederek alafranga kültürün maymunlarına dönüştürmüştür.

Ukala ve kibirli Modernite bu kaba ve hoyratça asimilasyonunu anlama yetimizi bile asimile etti. Asimilasyona tabi tuttukları insanları alafranga kültürün mankurtlarına dönüştürülerek kuduz bir köpekten daha pervasızca ata yurduna saldılar.  Ağzından salyalar akıtan moderitenin kovboyları tüm tezleri tüm düşünüşleri tüm önerileri tüm önermeleriyle modernin maymunları olarak şaklabanlık yaptılar. Hatta kendi fesatlarını bile bize mal edip iyi olan neyse kendilerinden tüm kötülükleri ise bizden ilan ettiler.

17.yy ideologlarının ırkçı ve sosyalist tezleri ile kurgulanan ulus devlet ülküsü adına tüm dünyada katliamlar yaşandı. Bizim yurdumuzda da Alafranga değerlerin zibidisine dönüşmüş Jön Türkler modernin ilk mankurtları Fransa’dan ata yurtlarına dönüp geleneksel değerlerine saldırdılar.

17.yy’a kadar barış içinde birlikte yaşayan halklar birbirine düşman kılındı. İslam Ümmeti anlayışı ile toplumsal yaşamı modelleyen son örneklik Osmanlı incelenirse görülecektir ki; aynı köy, kasaba ve şehirde barış içine birlikte yaşayan yüzlerce farklı kültür yüzlerce yıl beraber olmuştur.

Düşünce ufkumuza ışık tutması açısından Osmanlı’da ki etnik ve inanç çeşitliliğinden şu örnekleri paylaşmak isterim.

 



I- İslam Ümmeti içerisinde yaşayan diğer dinler

 

 

 

 

 

 

 

 

 



 

II- İslam Ümmetinin içerisinde yer alan Etnisiteler

 

 

 

 

 

 

 

 



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

III-Ümmet İçerisinde yer alıp yıllarca asimile olmadan yaşayan halklar

İslam Ümmeti; Müslüman Millet'ten oluşan homojen bir toplum değildir. Farklı dine mensup insanların içerisinde yer aldığı

Çoğunlukçuluk değil çoğulculuk

Tek tiplilik değil Çeşitlilik

Tek hukuk değil Çok Hukukluluk

Merkezi Yönetim değil Yerinden Yönetim anlayışıyla

Kimsenin kimseyi tanımlamadığı... Tanıdığı. Farklılık içerisinde birliğin tesis edildiği Büyük BİZ olarak inşa edilmiş bir toplum modellemesidir.

 

Sonuç olarak Ermeniler'de Büyük Biz'in bir parçasıdır.

Menümüzden Kılık Kıyafete

Mimariden Müziğe

Aynı kültürü birlikte oluşturduk.

Bizim birliğimizi bozan bölücü ideolojilerdir.

Tüm fraksiyonlarıyla çatışmacı ve kendi dışındakileri reddeden ideolojiler kavga ve çatışmanın müsebbibidir.

Bu Kavga Geleneğin kavgası değil Modern'in kavgasıdır

İdeolojiler dinden, Modern Gelenek'ten özür dilemelidir.

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.