Bursa'da hakimler var!

Yayınlarımızdan rahatsız olan mahfillere karşı yargı AİHM kararlarını emsal göstererek basın hürriyetini korudu. “Baş’ın esnaflarına kim dur diyecek?”, “İddialar vahim”, “Burulaş’ta milyonların hesabını kim verecek?” ve “O cübbeleri hemen çıkarın!” başlıklı haberlerimize dair yargı, tekzip yayınlamaya da kovuşturmaya da yer olmadığı kararını verdi.

 

 

Okurlarımıza sunduğumuz haberlerimizden rahatsızlık duyanların Şehir Gazetesine ve yöneticilerine açtığı davalar, basın özgürlüğüne birer örnek teşkil edecek sonuçlarla karara bağlandı. Davalarda Şehir Gazetesi ve yöneticilerini vekil olarak avukat Saygun Çelebi temsil etti. “Baş’ın esnaflarına kim dur diyecek?” başlıklı haberimize ilişkin Haydar Baş, Kibarlı Pazarlama ve Dr. Hakan Özkul tarafından Şehir Gazetesine, internet sayfamıza ve gazetemiz sorumlu müdürü Nezir Asaroğlu’na dava açılarak haberi yalanlayacak bir tekzip yayınlanması talebini yargı reddetti. “İddialar vahim” başlıklı haberimizde isimlerini kodladığımız Havva- Ali Özeren çiftinin “kişilik haklarına saldırı” yönünde açtıkları dava talepleri reddedildi.

“Burulaşta milyonların hesabını kim verecek?” başlıklı haberimize ve Şehir Gazetesi sorumlu müdürü Nezir Asaroğlu’nun sosyal medyadaki paylaşımlarına ilişkin Abdurrahim Noyan, Levent Fidansoy, BURULAŞ İşletmeleri, Laçin Köse ve Nur Köse, Şehir Gazetesi sorumlu müdürü Nezir Asaroğlu hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçlarına suç duyurusunda bulundu. Asaroğlu’nu avukat Saygun Çelebi’nin temsil ettiği suç duyurusunda Cumhuriyet Savcısı Naci Çalışkan, kovuşturmaya gerek olmadığı kararını verdi.

“O cübbeleri hemen çıkarın!” başlıklı haberimizde, adını açıklamadığımız sanık Mehmet Kamil Özkan kişilik haklarına saldırı ve yargıyı yanıltmaya yönelik girişim iddiası ile Şehir Gazetesi, sorumlu müdür Nezir Asaroğlu ve Genel Yayın Yönetmeni Canan Güleç hakkında suç duyurusunda ve tazminat talebinde bulunmuştu. Aynı haberle ilgili o günlerde sanık avukatı olan AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun da Asaroğlu ve Güleç hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Cumhuriyet başsavcılığı her iki dava hakkında da kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

ESNAFLARA YANIT YARGIDAN GELDİ

28 Ekim- 4 Kasım 2014 tarihli gazetemizde, “Baş’ın esnaflarına kim dur diyecek?” başlıklı haberimizde Prof. Ünvanı kullanan siyasetçi Haydar Baş ve ekibindeki doktorlarının sattığı bitkisel ilaçların halkın sağlığına ve tıbbın itibarına verdiği zararı anlattık. Haydar Baş, Kibarlı Pazarlama ve Dr. Hakan Özkul tarafından Şehir Gazetesine, internet sayfamıza ve gazetemiz sorumlu müdürü Nezir Asaroğlu’na dava açılarak haberi yalanlayacak bir tekzip yayınlanması talep edildi. Bursa 2. Sulh Ceza Hakimliği davada AHİM kararlarını, Basın Kanunun cevap ve düzeltme maddesini, A.İ.H.S. ifade özgürlüğü maddesini Anayasanın 26. Maddesini değerlendirerek istenen tekzipin basın özgürlüğü ihlali olduğuna hükmederek talebi reddetti. Kararda; “Basın özgürdür. Bu özgürlük bilgi edinme, yayma, eleştirme ve eser yaratma haklarını içerir” ve “Basın kanunu 14. Maddesi uyarınca cevap ve düzeltme hakkı basının haber verme hakkını sınırlayacak şekilde kullanılamayacağı gib, eleştiri sınırları içerisinde ele alınan ve objektif olarak verilen bir haberin de cevap ve düzeltme konusu yapılamayacağı” görüşlerine yer verildi. Kararda ayrıca AİHM’in basını “halkın gözcüsü” olarak tanımladığı ve tamamen asılsız olmaması durumunda her tür bilginin haberleştirilmesinde basının özgür olması gerektiği ifade edildi.

VAHİM İDDİALAR ADETA DOĞRULANDI

22- 31 Aralık 2014 tarihleri arasında “İddialar vahim” haberimizde ilk adım evleri ve Ovaakça BSRM’de yaşananları kaleme aldık. Yayınımızda adlarını gizlediğimiz Ali Özeren ve Havva Özeren çifti, kişilik haklarına saldırı olduğu iddiası ile gazetemize dava açmış ve haberin erişiminin engellenmesini talep etmişti. 2. Sulh Ceza Hakimliği AİHM kararları kapsamında “tamamen asılsız olmamaları durumunda bildirilmesine müsaade edilmesi” gerektiğine hükmetti. Kararda, talepte bulunanların isimlerine doğrudan yer verilmeksizin kurumla ilgili iddiaların dile getirildiği, bu bağlamda haberin veriliş alanında “görünüşte gerçeklik” ilkesinin mevcut olduğu ve talepte bulunanların kişilik haklarını zedeleyici nitelikte bulunmadığı değerlendirilerek talebin reddedildiği açıklandı.

FİDANSOY VE EKİBİ YARGIDAN ELİ BOŞ DÖNDÜ

BURULAŞ’ta yaşanan usulsüzlükleri kaleme aldığımız haberlerimize ilişkin Abdurrahim Noyan, Levent Fidansoy, BURULAŞ İşletmeleri, Laçin Köse ve Nur Köse, Şehir Gazetesi sorumlu müdürü Nezir Asaroğlu hakkında Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçlarına suç duyurusunda bulundu. Asaroğlu’nu avukat Saygun Çelebi’nin temsil ettiği suç duyurusunda Cumhuriyet Savcısı Naci Çalışkan, kovuşturmaya gerek olmadığı kararını verdi. Asaroğlu sosyal medya paylaşımlarında, Noyan’ın 8000 lira maaşla Burulaşta çalıştırılmasını sorgulamış ve Fidansoy’dan açıklama yapmasını istemişti. Savcılık, Burulaş- Noyan arasındaki sözleşmenin açıkça deşifre edilmesinin TCK 136. Maddesi uyarınca kişisel veri paylaşımına girmediğini kabul etti. Avukatlık mesleğine ilişkin onur şeref ve haysiyeti zedeleyecek bir oldu bulunmadığı, iftira ve hakaret unsurları bulunmadığı belirtildi. Asaroğlu’nun, “Fidansoy’un yediği herzeleri temizlemek” ifadesine ilişkin vekili Saygun Çelebi yaptığı savunmada herze sözünün TDK’da yersiz söz söylemek, gereksiz davranışta bulunmak anlamına geldiğini, hakaret ve sövmek içermediğini açıkladı. Asaroğlu’nun BUDO Kabataş iskelesinde zimmete para geçirilmesi suçu ve işten çıkarılan Zuhal Maviler hakkında Levent Fidansoy’u açıklamaya çağırdığı ifadeleri de savcılığa sunulan dosyada suç olarak şikayet edildi. Asaroğlu paylaşımlarında 153 bin liralık zimmete geçirilen parayı, Boykop’tan 3.8 milyon alacağa ilişkin 2.6 milyona protokol imzalandığını açıklamıştı. Savcılık bu belgelerin paylaşımının kişilik haklarına saldırı anlamı taşımadığına, olmayan bir fiilin isnad edilmediğine, onur, şeref ve haysiyeti zedeleyici nitelik taşımadığına hükmetti. Burulaş’ta başörtülü kimsenin çalıştırılmadığı, Burulaş basın halkla ilişkiler, pazarlama satış, araç kiralama sorumlusu olarak çalışan Nur Köse’nin kızı Laçin Köse’yi işe aldırmasının yarattığı rahatsızlığa ilişkin Asaroğlu’nun paylaşımları de, bilgilendirmeye yönelik yazılar olarak değerlendirildi.

ÇIKARILAN CÜBBE İÇİN ÇİFTE DAVA AÇILDI

8 YAŞINDAKİ Kutay Zengingölün’ün ölümüne ve ailesinin bedensel ve psikolojik hasar almasına sebep olan aşırı hız ve alkollü sürücünün, gözaltında tutulmaksızın serbest bırakılmasını eleştirmiş, davayı üstlenen AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ve ortağı Zekeriya Birkan’a acılı anne Emine Zengingönül’ün seslenişini hatırlatmıştık: “O Cübbeleri hemen çıkarın!”. Dava avukatı olan CemalettinTorun ve haberde adını kodlayarak verdiğimiz halde kişilik haklarına saldırıldığını iddia eden sanık Mehmet Kamil Özkan Şehir Gazetesi, sorumlu müdür Nezir Asaroğlu ve genel yayın yönetmeni Canan Güleç hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Torun’un Cumhuriyet Başsavcılığına verdiği suç duyurusunu değerlendiren Cumhuriyet Savcısı Erdinç Sev, yazının içeriğinin hakaret değil eleştiri olduğuna, basın kanununun 11. Maddesi uyarında kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Aynı habere dair sanık Mehmet Kamil Özkan’ın suç duyuru ise Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu’nda Cumhuriyet Savcısı Naci Çalışkan tarafından değerlendirildi. Özkan’ın tazminat talep ettiği dava hakkında savcılık, haberin asılsız ithamlar içermediğine, yargıyı yanıltma amacı olmadığına, aleni bir davanın haber yapılmasının özel hayatın gizliliğine saldırı olmadığına hükmederek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.