Sağlık-Sen, 6 Haziran 1995 yılında kuruldu. Bugün 19 altın yılı geride bırakıp, 20. yılımıza 205 bin 737 kişi olarak girdik. Kurulduğumuz günden beri sendikacılığı, kamu görevlileri, ülkemiz ve insanlık için yaptık. Bunu yaparken medeniyet değerlerimize bağlı kaldık, değerler sendikacılığı yaptık. Geçen süre içinde bu ilkelerimizden taviz vermeden başımız dik, alnımız ak yürüdük. Gelecekte nasıl hatırlanacağımız, bugün yaptığımız işlere bağlıdır. Kalıcı eserler bırakırsak, bıraktığımız izler de asırlarca kalıcı olacaktır. Hayat, bir iş bölümünden ibarettir. Bize düşen alan ise, değerlerimiz doğrultusunda sendikacılık yapmaktır. Söylemekten bıkmadığımız ve gurur duyduğumuz sendikal anlayışımız; sendikacılığı üyemiz, ülkemiz ve insanlık için yapmaktır. Bu anlayışımız, bizi dar bir alana hapsolmaktan kurtarmaktadır. Günü kurtarmaya yönelik, tribünleri coşturmak için sendikacılık yapsaydık işimiz ne kadar kolay olurdu.
Temsil ettiğimiz değerler kendini Çanakkale ruhunda bulan, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” öğretisinden güç alan, Nil kıyısında bir kuzuyu kurt kapsa bunun hesabından korkan destansı hayatların mirasını devralan bir anlayıştır. Birlik ve beraberliğimizin mayasının içinde medeniyet değerlerini de barındıran Sağlık-Sen olarak, sorumluluğumuzun farkındayız ve o bilinçle hareket ediyoruz. Bundan dolayıdır ki bir yandan üyelerimizin ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın sorunlarının çözümü için gece gündüz çalışıyor, bir yandan da ülke insanımızın refahı ve mutluluğu için mücadelemize devam ediyoruz.
Sağlık-Sen için üyelik, üye formuna atılan sıradan bir imza değil bizlere teslim edilen bir emanettir. Bu emanetin gereğini yerine getirmek için "ALDANMAYAN ve ALDATMAYAN" sendikacılık ilkemiz ile çalışmakta ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına bir çok kazanım elde etmekteyiz. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları toplumun hasta, bakıma muhtaç, darda kalmış vs. bireylerine hizmet vermektedir. Bu anlamda da sağlık ve sosyal hizmet çalışanları KUTSAL bir görevi yerine getirmektedir. Bu kutsal görevi yerine getiren çalışanlar için kazandığımız her hak da, onlara analarının ak sütü gibi helaldir. Ancak elde ettiğimiz kazanımları asla yeterli görmeyip önümüzde ki bütün sorunları çözüp sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının mutlu ve müreffeh bir şekilde görevlerini yapmalarını sağlayacağız.
Sağlık-Sen Bursa Şubemiz 7004 üye sayısıyla ilimizin en büyük sivil toplum örgütlerinden biridir. Ayrıca bu yıl ilk defa tüm kurumlarda yetkili sendika olarak sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının tek yetkili sendikası olmanın gururunu yaşıyoruz ki, bu gururu bizlere yaşatan tüm üyelerimize, teşkilatımızın mensuplarına ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Önemli olan tabi ki bu üye sayısına ulaşmak değil, temsil ettiğimiz kitleyi en iyi şekilde temsil etmek ve tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarının sorunlarını çözmektir. Bundan dolayı tüm kurumlarımızdaki çalışanları sık sık ziyaret ederek sorunlarını dinleyip, sorunların en kısa zamanda çözümü için mücadele ediyoruz.
2002 yılından itibaren uygulanmaya başlayan sağlıkta dönüşüm ile birlikte vatandaşın sağlık hizmetlerindeki memnuniyet oranlarının %80'ler seviyesine çıktığını görmekteyiz. Bunun tam tersi olarak sağlık çalışanlarının yaptıkları işlerdeki memnuniyet oranının hızlı bir şekilde düştüğünü görmekteyiz. Vatandaş memnuniyetini sağlayanların da görevlerini fedakarca yürüten sağlık personeli olduğu asla unutulmamalıdır. Bu yüzden sağlık çalışanları her türlü takdir ve övgüyü hak etmektedir. Ancak yaşadığımız sorunlara baktığımızda ise gerek vatandaşın sağlık çalışanlarına yaklaşımı ve bakışı gerekse bazı sağlık yöneticilerinin sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek yerine sorun üretmeleri bizleri ziyadesi ile üzmektedir. Sık sık karşılaştığımız sağlıkta şiddet olayları iş motivasyonumuzu ciddi manada olumsuz olarak etkilemekteyken kurum yöneticilerinin konuya olan duyarsızlığı ise bizleri derinden yaralamaktadır. Sırça köşklerinden çıkmayan ve oturdukları makam odalarından ahkam kesen bu sağlık yöneticileri maalesef gerekli tedbirleri almamakta ve kendi makam odalarının önünde birer ikişer güvenlik görevlisi varken sağlık çalışanlarının güvenliğini önemsememektedirler. Şunu da özellikle ifade etmeliyim ki kendisinin veya yakınının sağlığına kavuşması için çalışan sağlık personeline saldırıda bulunan, hakaret eden ve hatta bazen öldüren insanların ruh sağlığı bozuktur. En iyi sağlık hizmetini vermeye çalışan sağlık personeline asıl sahip çıkması gereken ise yine vatandaşlarımızdır.
Sağlık-Sen'in 2009 yılında genel yetkili sendika olması ile beraber sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının makus tarihi de değişmiş, bu zaman dilimi içinde bir çok kazanım elde edilmiştir. Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, ek ödemelerin önemli bir kısmının peşin olarak alınması, toplu sözleşme hakkının elde edilmesi, 112 çalışanlarının riskli birimden ek ödeme alması, sağlık çalışanlarına aylık mahsuplaşma hakkı, maaş promosyonlarının çalışanlara dağıtılması, aile hekimliğinde çalışan personelden kesilen damga vergisinin iadesi vb. onlarca kazanım sendikamız tarafından kazanılmıştır. Yine sendikamız tarafından 3 yıl önce sağlık çalışanlarının yıpranma hakkından faydalanması konusu gündeme getirilmiş, toplu sözleşme masasında en öncelikli konularımız arasında yer almıştır. Bu konunun çözümü için verdiğimiz mücadele Allah'a şükürler olsun ki sonuç vermiş, genel merkezimizce düzenlenen ebeler, hemşireler ve anneler günü programımıza katılan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, programımızda sağlık çalışanlarına yıpranma hakkının tanınacağı müjdesini vermiştir. Böylece verdiğimiz bir sözün daha arkasında durarak ısrarımız ve takipçiliğimiz ile çok önemli bir kazanım daha elde ettik. Elde ettiğimiz kazanımları yeterli görmüyoruz. Başta ek ödemenin emekliliğe yansıtılması olmak üzere, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın tüm sorunlarını her platformda dile getireceğiz. Bu sorunların çözümü için gece gündüz mücadele edeceğiz. Ve verdiğimiz diğer sözleri nasıl gerçekleştirdiysek bu sorunları da üyelerimizin ve sağlık-sosyal hizmet çalışanlarının destekleri ile çözeceğiz.
Gelişen, büyüyen ve bölgesinde lider, dünyada sözü dinlenen geleceğin Türkiye’sinde yer almak, sağlam temeller üzerine kurulmuş, geleceğe dönük vizyon ve misyonu olanların başarabileceği bir iştir. Hedefinde evrensel hak ve özgürlükler bulunan Sağlık-Sen, bu süreçte bilimsel kriterleri de gözeterek, elde ettiği başarı ve kazanımlarla temsil ettiği değerleri geleceğe taşıyacaktır.
Sendikacılığın aynı zamanda sivil toplum örgütü olarak görülmesini sağlayacak kriterlere sahip bir Sağlık-Sen, gelecekte de, bugün olduğu gibi dimdik ayakta olacaktır. Biz biliyoruz ki, başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değildir. Bu yolculuğa, inanan ve hedefleri olanlar çıkabilir. Günü kurtarma çabasında olanlar, günlük olayların esiri olurlar. Geleceğe dair plan yapmak, vizyon ortaya koymak, bugüne dair projeleri, duruşları ve fikri olanların yapabileceği bir şeydir. Sağlık-Sen olarak, çağı kurtarma eylemini başlatan Akif İnan ve inandığımız değerlerin ışığıyla elde ettiğimiz başarılar, gelecekte daha iyilerini yapabileceğimizin göstergesidir.
Biz büyük bir aileyiz. Bu aileyi ayakta tutan ise üyesinden genel merkez yönetimine, şube yönetimlerinden temsilcilerine kadar teşkilatımızdır. Gecesini gündüzüne katarak, ülkesi ve temsil ettiği değerler uğruna bu ailenin büyümesi için ter döken arkadaşlarımız, bu başarının en büyük mimarlarıdır. Ailelerinden bile fedakârlık yapılarak gerçekleştirilen bu çalışmalar, başarıyı getirmiştir. Büyük fedakârlıklarla bugünlere gelmemizi sağlayan teşkilatımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Kudüs şairi Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İNAN’ın dizeleri ile yazımı sonlandırıyorum.
Kim demiş her şeyin bitişi ölüm
Destanlar yayılır mezarımızdan.
Tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına ve Bursalılara selamlarımı iletiyor, herkese sağlık ve mutluluklar diliyorum.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Kalıcı izler bırakmak için yürüyoruz!
Gökhan YÜNKÜL/ Sağlık-Sen Bursa Şube Başkanı
Temsil ettiğimiz değerler kendini Çanakkale ruhunda bulan, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” öğretisinden güç alan, Nil kıyısında bir kuzuyu kurt kapsa bunun hesabından korkan destansı hayatların mirasını devralan bir anlayıştır. Birlik ve beraberliğimizin mayasının içinde medeniyet değerlerini de barındıran Sağlık-Sen olarak, sorumluluğumuzun farkındayız ve o bilinçle hareket ediyoruz. Bundan dolayıdır ki bir yandan üyelerimizin ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın sorunlarının çözümü için gece gündüz çalışıyor, bir yandan da ülke insanımızın refahı ve mutluluğu için mücadelemize devam ediyoruz.
Sağlık-Sen için üyelik, üye formuna atılan sıradan bir imza değil bizlere teslim edilen bir emanettir. Bu emanetin gereğini yerine getirmek için "ALDANMAYAN ve ALDATMAYAN" sendikacılık ilkemiz ile çalışmakta ve sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına bir çok kazanım elde etmekteyiz. Sağlık ve sosyal hizmet çalışanları toplumun hasta, bakıma muhtaç, darda kalmış vs. bireylerine hizmet vermektedir. Bu anlamda da sağlık ve sosyal hizmet çalışanları KUTSAL bir görevi yerine getirmektedir. Bu kutsal görevi yerine getiren çalışanlar için kazandığımız her hak da, onlara analarının ak sütü gibi helaldir. Ancak elde ettiğimiz kazanımları asla yeterli görmeyip önümüzde ki bütün sorunları çözüp sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının mutlu ve müreffeh bir şekilde görevlerini yapmalarını sağlayacağız.
Sağlık-Sen Bursa Şubemiz 7004 üye sayısıyla ilimizin en büyük sivil toplum örgütlerinden biridir. Ayrıca bu yıl ilk defa tüm kurumlarda yetkili sendika olarak sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının tek yetkili sendikası olmanın gururunu yaşıyoruz ki, bu gururu bizlere yaşatan tüm üyelerimize, teşkilatımızın mensuplarına ve dostlarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Önemli olan tabi ki bu üye sayısına ulaşmak değil, temsil ettiğimiz kitleyi en iyi şekilde temsil etmek ve tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet çalışanlarının sorunlarını çözmektir. Bundan dolayı tüm kurumlarımızdaki çalışanları sık sık ziyaret ederek sorunlarını dinleyip, sorunların en kısa zamanda çözümü için mücadele ediyoruz.
2002 yılından itibaren uygulanmaya başlayan sağlıkta dönüşüm ile birlikte vatandaşın sağlık hizmetlerindeki memnuniyet oranlarının %80'ler seviyesine çıktığını görmekteyiz. Bunun tam tersi olarak sağlık çalışanlarının yaptıkları işlerdeki memnuniyet oranının hızlı bir şekilde düştüğünü görmekteyiz. Vatandaş memnuniyetini sağlayanların da görevlerini fedakarca yürüten sağlık personeli olduğu asla unutulmamalıdır. Bu yüzden sağlık çalışanları her türlü takdir ve övgüyü hak etmektedir. Ancak yaşadığımız sorunlara baktığımızda ise gerek vatandaşın sağlık çalışanlarına yaklaşımı ve bakışı gerekse bazı sağlık yöneticilerinin sağlık çalışanlarının sorunlarını çözmek yerine sorun üretmeleri bizleri ziyadesi ile üzmektedir. Sık sık karşılaştığımız sağlıkta şiddet olayları iş motivasyonumuzu ciddi manada olumsuz olarak etkilemekteyken kurum yöneticilerinin konuya olan duyarsızlığı ise bizleri derinden yaralamaktadır. Sırça köşklerinden çıkmayan ve oturdukları makam odalarından ahkam kesen bu sağlık yöneticileri maalesef gerekli tedbirleri almamakta ve kendi makam odalarının önünde birer ikişer güvenlik görevlisi varken sağlık çalışanlarının güvenliğini önemsememektedirler. Şunu da özellikle ifade etmeliyim ki kendisinin veya yakınının sağlığına kavuşması için çalışan sağlık personeline saldırıda bulunan, hakaret eden ve hatta bazen öldüren insanların ruh sağlığı bozuktur. En iyi sağlık hizmetini vermeye çalışan sağlık personeline asıl sahip çıkması gereken ise yine vatandaşlarımızdır.
Sağlık-Sen'in 2009 yılında genel yetkili sendika olması ile beraber sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının makus tarihi de değişmiş, bu zaman dilimi içinde bir çok kazanım elde edilmiştir. Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi, ek ödemelerin önemli bir kısmının peşin olarak alınması, toplu sözleşme hakkının elde edilmesi, 112 çalışanlarının riskli birimden ek ödeme alması, sağlık çalışanlarına aylık mahsuplaşma hakkı, maaş promosyonlarının çalışanlara dağıtılması, aile hekimliğinde çalışan personelden kesilen damga vergisinin iadesi vb. onlarca kazanım sendikamız tarafından kazanılmıştır. Yine sendikamız tarafından 3 yıl önce sağlık çalışanlarının yıpranma hakkından faydalanması konusu gündeme getirilmiş, toplu sözleşme masasında en öncelikli konularımız arasında yer almıştır. Bu konunun çözümü için verdiğimiz mücadele Allah'a şükürler olsun ki sonuç vermiş, genel merkezimizce düzenlenen ebeler, hemşireler ve anneler günü programımıza katılan Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN, programımızda sağlık çalışanlarına yıpranma hakkının tanınacağı müjdesini vermiştir. Böylece verdiğimiz bir sözün daha arkasında durarak ısrarımız ve takipçiliğimiz ile çok önemli bir kazanım daha elde ettik. Elde ettiğimiz kazanımları yeterli görmüyoruz. Başta ek ödemenin emekliliğe yansıtılması olmak üzere, sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarımızın tüm sorunlarını her platformda dile getireceğiz. Bu sorunların çözümü için gece gündüz mücadele edeceğiz. Ve verdiğimiz diğer sözleri nasıl gerçekleştirdiysek bu sorunları da üyelerimizin ve sağlık-sosyal hizmet çalışanlarının destekleri ile çözeceğiz.
Gelişen, büyüyen ve bölgesinde lider, dünyada sözü dinlenen geleceğin Türkiye’sinde yer almak, sağlam temeller üzerine kurulmuş, geleceğe dönük vizyon ve misyonu olanların başarabileceği bir iştir. Hedefinde evrensel hak ve özgürlükler bulunan Sağlık-Sen, bu süreçte bilimsel kriterleri de gözeterek, elde ettiği başarı ve kazanımlarla temsil ettiği değerleri geleceğe taşıyacaktır.
Sendikacılığın aynı zamanda sivil toplum örgütü olarak görülmesini sağlayacak kriterlere sahip bir Sağlık-Sen, gelecekte de, bugün olduğu gibi dimdik ayakta olacaktır. Biz biliyoruz ki, başarı bir yolculuktur, bir varış noktası değildir. Bu yolculuğa, inanan ve hedefleri olanlar çıkabilir. Günü kurtarma çabasında olanlar, günlük olayların esiri olurlar. Geleceğe dair plan yapmak, vizyon ortaya koymak, bugüne dair projeleri, duruşları ve fikri olanların yapabileceği bir şeydir. Sağlık-Sen olarak, çağı kurtarma eylemini başlatan Akif İnan ve inandığımız değerlerin ışığıyla elde ettiğimiz başarılar, gelecekte daha iyilerini yapabileceğimizin göstergesidir.
Biz büyük bir aileyiz. Bu aileyi ayakta tutan ise üyesinden genel merkez yönetimine, şube yönetimlerinden temsilcilerine kadar teşkilatımızdır. Gecesini gündüzüne katarak, ülkesi ve temsil ettiği değerler uğruna bu ailenin büyümesi için ter döken arkadaşlarımız, bu başarının en büyük mimarlarıdır. Ailelerinden bile fedakârlık yapılarak gerçekleştirilen bu çalışmalar, başarıyı getirmiştir. Büyük fedakârlıklarla bugünlere gelmemizi sağlayan teşkilatımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Kudüs şairi Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İNAN’ın dizeleri ile yazımı sonlandırıyorum.
Kim demiş her şeyin bitişi ölüm
Destanlar yayılır mezarımızdan.
Tüm sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarına ve Bursalılara selamlarımı iletiyor, herkese sağlık ve mutluluklar diliyorum.
En Çok Okunan Haberler