Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Şeker: 'İhmal varsa, hesabı sorulmalıdır'

Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütlerinden biri olan Memur-Sen Konfederasyonu’nun Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, Soma’daki maden ocağındaki kaza sonucu hayatını kaybeden maden şehitlerinin acısını paylaştıklarını belirterek, “Benzer acıların tekrar yaşanmaması için konunun takipçisi olacağız. Varsa ihmal, hesabı sorulmalıdır, hak ettikleri ceza verilmelidir” dedi.

Manisa’nın Soma ilçesindeki maden ocağında yaşanan kazanın 301 maden işçisinin ölümüyle onlarcasının da yaralanmasıyla sonuçlandığını belirten Memur-Sen Bursa İl Temsilcisi Numan Şeker, sendika olarak sürecin takipçisi olacaklarına dikkat çekti. İl temsilciliğinde düzenlenen toplantıda konuşan Şeker, “Olayla ilgili sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşların üstüne düşeni yerine getirmelerini bekliyoruz. İş sağlığı ve güvenliği denetimleri sonucu ortaya çıkan raporlar mutlaka dikkate alınmalıdır. Memur-Sen olarak, benzer acıların yaşanmaması için her seviyede konunun takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz” dedi.

Sendika üyelerinin ‘Milletimizin başı sağ olsun’ ve ‘Soma sözün bittiği yer başımız sağ olsun’ yazılı pankartlarla eşlik ettiği toplantıda önemli açıklamalar yapan Numan Şeker, hem sosyal medya üzerinden hem de bazı yazarların acının üzerinden istismara kalkışma durumunda olduğunu vurguladı. Numan Şeker, şöyle devam etti: “Art niyetli bazı kesimlerin milletimizin derdine çare üretmek yerine sorun çıkarma arayışları doğru değildir. Kargaşayı geçim kaynağı haline getiren yapıların istismarını kabul edemeyiz. Şimdi tartışma değil, acıları paylaşma, yaraları sarma vaktidir. Türkiye Soma'da kaybettiği kardeşlerine ağlarken, Ülke genelinde bir bütün olarak Soma'daki acının ve gözyaşının paylaşıldığı bu günlerde yine Gezi'deki provokatörlerin Soma'da da ortaya çıktıklarını görüyoruz. Sözüm ona köşe yazarları AK Parti'yi destekledikleri ve mitinglere katıldıkları için hayatını kaybeden şehitlere bu ölümün müstahak olduğunu diyecek kadar insanlıktan uzaklaşarak olayı provoke ettiklerine şahit oluyoruz. Bunun gibi yazar, avukat, sanatçı müsveddelerini şiddetle kınıyoruz. Bunları sağduyulu milletimizin vicdanlarına havale ediyoruz. Milletimizin bunlara prim vermeyecek ve provokasyonlara gelmeyecek kadar basiret sahibi olduğuna inanıyoruz.”

“DUALARIMIZ ONLAR İÇİN”

Yeni iş sağlığı ve güvenliği kültürünü oluşturmanın şart olduğuna dikkat çeken Şeker, “Bundan sonra bu tip kazalara meydan vermemek için kuruluşların eksikliklerinin iyice denetlenmesi, bütün önlemlerin alınması uyarımızı bir kez daha yineliyoruz. Yeni bir iş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşturmak zorundayız. Gerekli ve yeterli önlemlerin alınması için ciddi mücadeleler vermek durumdayız. Hukuk devletinin gereği olarak olayla ilgili sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşların üstüne düşeni yerine getirmelerini bekliyoruz. İş sağlığı ve güvenliği denetimleri sonucu ortaya çıkan raporlar mutlaka dikkate alınmalıdır. İnşallah bu ülkemizin yaşadığı son felaket olur” diye konuştu.

“MEMUR-SEN OLARAK ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ”

Memur-Sen camiası olarak her zaman milletimizin yanında yer aldık ve almaya da devam edeceklerini belirten Numan Şeker, “Van depreminde ve Samsun'daki sel felaketinde olduğu gibi bugün de Soma'da mağdur olan kardeşlerimizin yaralarının sarılması için yanlarındayız” dedi. Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun incelemelerde bulunmak üzere kazanın ilk günü Soma'ya gittiğini hatırlatan Numan Şeker, sözlerini şu cümlelerle tamamladı: “Memur-Sen Genel Başkanımız ve arkadaşları Soma’da durum tespiti yaparak; acıları paylaşmak, yaraları sarmak için mücadele ettiler. Şimdi de kapsamlı bir rapor hazırlayarak, bundan sonra yapılması gerekenler ile ilgili acil yol haritası belirlemek için katkı koyacaklar. Soma'nın çevre ilçelerinden giden ekiplerimiz ilk günden bu yana AFAD ve Kızılay ile birlikte arama kurtarma çalışmaları yaparak önemli katkı koydular. Bu acılı günler geçtikten sonra kaybettiğimiz kardeşlerimizin acılı ailelerinin acılarını paylaşmak, hem taziyeyle hem maddi olarak onların sıkıntılarına ortak olmak devletin ve sivil toplum kuruluşlarının görevidir. Biz görevimizin farkındayız ve elimizden geleni yapacağımızı kamuoyunun da bilmesini isteriz.”