SON DAKİKA
Hava Durumu

Obama'nın sesini özlemiştim

Partisinin TBMM Grubu’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının başında 4 yıl önce hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu’

Haber Giriş Tarihi: 26.03.2013 13:35
Haber Güncellenme Tarihi: 26.03.2013 14:35
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Partisinin TBMM Grubu’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının başında 4 yıl önce hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu’nu anarak başladı.



 

Partisinin TBMM Grubu’nda konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının başında 4 yıl önce hayatını kaybeden Muhsin Yazıcıoğlu’nu anarak başladı. Yazıcıoğlu’nun eksikliğinin şu günlerde daha da fazla hissedildiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, “Göksun ilçesi yakınlarında helikopterinin düşmesi sonucu kaybettiğimiz Muhsin Yazıcıoğlu kardeşimi hasretle anıyorum. Türk siyasi hayatının inancıyla, davaadamlığıyla, üslubuyla, çilekeş, örnek şahsiyetlerinden birisi olan Muhsin kardeşimin eksikliği şu günlerde çok daha derin şekilde hissediliyor. Ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum” diye konuştu.

BAŞKABAN SÖYLERİNE ŞÖYLE DEVAM ETTİ...

Hafta sonu yüksek hızlı trenle Eskişehir'i Konya'ya bağladık. 29 Ekim'de inşallah Eskişehir'i YHT ile İstanbul'a bağlayacağız. 3'lü hat Ankara, Konya ve Eskişehir'i Yüksek Hızlı Tren hatlarıyla birbirine yakınlaşmış oldu.
Yıl sonuna doğru planımız 29 Ekim, Marmaray ile birlikte Eskişehir İstanbul YHT hattını hizmete açacağız.
Ardından Bursa geliyor. Bursa'yı da bu hatta eklemek suretiyle Osmanlı'nın ilk başkentini de YHT ile buluşturacağız.
Ardından Sivas, YHT ile bu hatta bağlanacak. Konya'yı Eskişehir'e bağlayarak Yunus Emre dostları ile Mevlana dostlarını birbirine yakınlaştırmış olduk. Nasreddin Hoca Sivrihisar sınırlarında doğmuş, Akşehir'e gitmiş, orada vefat etmiştir. Nasreddin Hoca'nın eşeğine ters de kat ettiği yolu vatandaşlarımız YHT ile koltuğa düz de otursa ters de otursa kat edecekler.

2013 KÜLTÜR BAŞKENTİ ESKİŞEHİR

Eskişehir Türk Dünyası Kültür Başkenti…  Hafta sonunda yapılan törenle Eskişehir 2013 için Türk dünyasının kültür başkenti oldu. Pazar günü Eskişehir’in 4 ilçesini ziyaret ettim. Osmanlı’nın kuruluşuna liderlik etmiş ilçeler.
Oradaki hanım kardeşlerimiz ‘Başbakanım Osman Gazi’den bu yana buraya gelen ilk lider sizsiniz’ dediler.
Mihalgazi ve Sarıcakaya, bir vadi ama yolu falan virajlı. Şimdi oralarla ilgili Ulaştırma Bakanlığı bir çalışma yapacak.

Mihalgazi ve Sarıcakaya’nın beyaz yaşmaklı kadını topraktan rızkını çıkarıyor. Ciddi bir seracılık yapılıyor.
Ekonomi dersi verebilirler. O denli de ‘istihdam için neler yapmamız lazım’ dendiğinde elinize bir dosya sıkıştırırlar, o derece yani Çifteler ilçesinin de demokrasi tarihimizde farklı bir yeri var. 1948’de Menderes arkadaşlarıyla ilk mitingini orada yapmış. O günün şartlarında 20 bin kişiye hitap etmiş. Oradan o çıkış 50’de iktidarı getirmiş.
60 yıl sonra Çifteler’de yine öyle umut dolu bir miting gerçekleştirdik Sivrihisar’da da katılımın yüksek olduğu bir mitingimiz oldu

MAVİ MARMARA’YA SALDIRI VE İSRAİL’İN ÖZRÜ

Geçtiğimiz hafta içinde ülkemiz, milletimiz ve bölgemiz için 2 önemli olay oldu. İlki Nevruz ve devam eden çözüm süreci. 22 Mayıs 2010’da Gazze’ye insani yardım ulaştırmak için Mavi Marmara gemisi yola çıktı. Bu gemide 36 ayrı ülkeden insan vardı. Bu yardım gemisi 31 Mayıs’ta Akdeniz’de İsrail devletinin saldırısına uğradı ve  silahsız olmalarına rağmen 9 kişi şehit oldu. Bu olaylar yaşandığına kalabalık bir heyetle Şili’deydik. Temaslarımızı kestik ve Türkiye’ye döndük O zaman danışmanım Nabi Bey’e süratle bir ekiple birlikte İstanbul’dan STK’larla Tel Aviv’e gideceksiniz, hapishanede hastanede kim varsa 24 saatte alıp geleceksiniz dedik. Uluslararası hukuk nezdinde olayı tam bir kararlılık içinde takip ettik Mavi Marmara’ya yapılan saldırının ardından İsrail’in belki farklı hesapları vardı onu bilemem. Belki bu olayın da unutulacağını sanıyorlardı. Ancak İsrail bu sefer farklı bir yapıyla karşılaştı
Ak Parti hükümeti olarak bu saldırı karşısında susmadık.

APOLOGY YERİNE ÜZÜNTÜ DİYELİM DEDİLER, OLMAZ DEDİK

Arayı nasıl düzeltebiliriz diye toplantılar yaptılar. 3 şart öne sürdük Bu devlet onurludur, gururludur, bu milletin evlatları şahsiyetlidir. Onların kılına gelen zararın hesabını sormak zorundayız dedik Ricacı olarak gelen devlet başkanları, dışişleri bakanları oldu. Hepsi de hiçbir itirazi cümle kullanmadan geri döndüler. Takipten yorulmadık. Bu olayın ardından İsrail’e bu 3 şartı sürekli tekrar ettik. Onların da ileri gelenleri oldu. Onları da devreye soktular.
Özür, tazminat ve Filistin’e ambargonun kalkmasını istedik. Apology kelimesi yerine ısrarla üzüntü, üzüntü verici kullansak olmaz mı dediler. Kesinlikle olmaz dedik.

ONUNLA KONUŞMAK İSTEDİM

BM Genel Kurulu’nda yaptığım konuşmada da aynısını söyledim. ABD Başkanı Obama, İsrail’e yaptığı temaslar öncesinde Kerry bize geldi. Kerry ile yaptığım görüşmede bu konunun etraflıca ele alarak değerlendirmesini yaptık. Ne gibi bir çerçeve oluşturalım ki bu işi çözelim dedik. Obama’nın Ortadoğu’ya gelişinde önümüze yine bir metin geldi. O metinde yine kabul edemeyeceğimiz bazı şeyler vardı. Dedik ki ‘hayır’ Biz burada Filistinli kardeşlerimizin hak ve hukukunu bir kenara koyamayız, onun da bu anlaşmaya derç edilmesi lazım dedik.

İsrail’den ayrılırken Obama, Netenyahu ile birlikte havaalanından beni telefonla aradılar. Önce Netenyahu’nun sesini aldım. Ben  Sayın Obama’nın sesini özlemiştim. Önce kendisiyle görüşeyim dedim. Kendisiyle görüştük. Obama’nın şahitliğinde bu görüşmeyi gerçekleştirerek bu işi bitirdik. Sonra ABD hemen açıklamasını yaptı, sonra İsrail açıklamasını yaptı. Hepsi yazılı metinlerde ve telefon kayıtlarımızda. Sonra biz açıklamamızı yaptık. Eşeği sağlam kazığa bağlamak lazım Netenyahu özür diledi Nisan ayı içinde olabilir. Filistin, Gazze, Batı Şeria’ya bir ziyaretle buradaki ambargonun ne durumda olduğunu yerinde tespit etme imkanımız olur
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.