'Önce ahlak ve maneviyat'

Son dönemlerde ülkemizde artış gösteren çocuk istismarı ve kadın cinayetleri hakkında Prof.Dr.Necmettin Erbakan Vakfı Hanım Komisyonlarından’dan basın açıklaması yapıldı.
Ahlaki ve manevi değerlerin yanı sıra Avrupa Birliği uğruna yapılan yasaların bir an önce düzenlemesi gerektiğine vurgu yapılarak şu ifadelere  yer verildi:
 Çocuk istismarı, ahlâkî ve manevi hassasiyetlerden uzak bireylerin oluşturduğu bir toplumun eğitimsizlik ve cehaletten kaynaklanan cinnet halidir. Varlığını tehdit eden unsurları gözünü kırpmadan ortadan kaldıran bir birliğin içerisine girebilme sevdasıyla atılmış adımlar, bugün ülkemizin içinde bulunduğu güvensiz ortamın oluşmasına zemin hazırlamıştır.

Gelişen teknolojilerin sınırsızca ve bilinçsizce kullanılması neticesinde genç nesillerde ve çocuklarda kimlik sorunu baş göstermiş, hayatı filmlerdeki ve oyunlardaki gibi yaşamaya özentili bir nesil evrimleşmiştir. Helal-haram kavramları manalarını yitirmiş, “her istediğimi alabilirim” inancı ile kendisine ait olmayan bir şey için bile kendinde hak görmeye başlamış kişilerin toplumda silinmeyecek zararlara sebep verdiği bir dünyada yaşanmaya başlanmıştır.
“AİLE İÇİ İSTİSMAR AZIMSANMAYACAK KADAR ÇOK”
Lüksü ihtiyaç gibi göstererek, sınırlı kazançla, en lüks şekilde yaşama çabasında olan, medyada gösterilen yaşam tarzlarına heveslenerek, elde etmek için her türlü gayr-i meşru yollara başvurabilecek, ahlâk ve maneviyattan uzak zihinlerin oluşturduğu sosyolojik bir yapı geliştirilmiştir. Çağ kapatıp çağ açan bir ecdadın torunları olan bugünün nesilleri, göz açıp kapayıncaya kadar suç makinesi haline getirilmiştir. Son yirmi yılın istatistiklerine baktığımızda suç oranlarındaki artış, acilen bu konuda adım atılması gerekliliğini gösteren hayati bir konudur. Bugün sadece dışarıdaki insanlar tarafından istismara uğrayan çocukların ve gençlerin yanı sıra aile içi istismar da azımsanmayacak kadar çoktur. Ülkemiz üzerinde ve diğer İslâm ülkelerinde oynanan oyun aynıdır. Toplumu ahlâkî manada çökert, fakirleştir, borçlandır ve akabinde de böl, parçala ve yut politikası işlemektedir. Ülkenin tüm sivil kuruluşları ve devlet yetkilileri derhal harekete geçerek daha fazla evladımızın bu büyük suça kurban verilmemesi için hassasiyetle çalışmalı, bu suçun en ağır ve caydırıcı bir ceza ile karşılık bulması sağlanmalıdır.
“TOPLUMUN TEMEL TAŞI AHLAK VE MANEVİYAT”
Bugün İslâm ülkelerine dayatılan batılı hayat tarzı, manevi değerlerden uzak yetişen neslin; ahlâkî özellikleri ve her şeyden önemlisi imanları ciddi bir şekilde zarar görmüş, telafisi yıllar sürecek bir problemin ana kaynağını oluşturmuştur. İşte bu sebeple Milli Görüş Lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan yola çıktığı ilk andan itibaren “önce ahlak ve maneviyat” sloganı ile toplumun temel taşının bu olgu olduğuna önemle vurgu yapmıştır. 30 Kasım 1974’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan dördüncü beş yıllık planda ilk defa manevi kalkınma projesi bir hükümet programında yer almış ve Anadolu’nun manevi mayası atılmıştır.
“DÜN EYLÜL’ÜMÜZ, BUGÜN LEYLA’MIZ”
Ahlâkî ve Manevi değerlerle yetişen nesiller kardeşkanı akıtmaz, başkasının malına göz dikmez ve zorbalıkla haksız kazanç elde etmekten imtina eder. Bugün toplumumuzda yaşanan bu vahim olayların ortadan kalkması ancak yeniden değerlerimize ve inancımıza sahip çıkarak atılacak adımlarla mümkün olacaktır. Başka kültürlerden devşirilen, bizim inancımızla ve toplumsal yapımızla kan uyuşmazlığı olan sistemlerden uzaklaşmamız gerekmektedir. “Dün Eylül’ümüz, bugün Leyla’mız… Manevi kalkınmanın göz ardı edildiği, suç işleyenlerin yeterli cezalar almadığı, ahlâkî değerlerin yok sayıldığı bir zamanda ortaya çıkan tablonun, yüreklerimizi yakan masum kurbanları…
“AB UĞRUNA YAPILAN YASALAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”
Avrupa Birliği uğruna hafifletilen ceza yasaları derhal gözden geçirilmeli ve gerekli düzenlemeler ertelenmeden yapılmalıdır. Önce Ahlâk ve Maneviyat ilkesi ile eğitim sistemimiz baştan aşağıya değiştirilmeli, medya ve internet üzerinden genç nesillerimizin Milli ve Manevi değerlerinden uzaklaşarak uçuruma sürüklenmesinin önüne geçecek adımlar atılmalıdır. Canlarına kıyılan yavrularımız kendilerine arkadaşlık edecek meleklerle beraberdir inşallah… Ailelerine Rabbimden sabırlar ihsan buyurmasını niyaz ediyorum.” Erbakan Vakfı Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan Beyefendi’nin yukarıdaki şekilde ifade ettiği gibi, en kısa zamanda bu toplumsal bozulmayı ve ortaya çıkan ahlâkî zafiyeti ortadan kaldıracak adımların ivedilikle atılması ve sorunun çözümünün sağlanması için devletinin yaptırım gücünün etkisini göstermesi beklenmektedir. Toplumsal travmaya da sebep olan bu ve benzeri olayların artık vuku bulmaması, masum ve minik yavrularımızın daha emniyetli ve güvenli bir dünyada yaşaması dileğiyle…

 

PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN VAKFI

HANIM KOMİSYONLARI