SON DAKİKA
Hava Durumu

Tek kırmızı çizgi 'İnsanlık Onuru'

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Anayasa yapım sürecinde değişmemesi gereken tek kırmızı çizginin 'insanlık onuru' olması gerektiği

Haber Giriş Tarihi: 25.04.2013 16:55
Haber Güncellenme Tarihi: 25.04.2013 17:55
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, Anayasa yapım sürecinde değişmemesi gereken tek kırmızı çizginin 'insanlık onuru' olması gerektiğini söyledi.


 
Anayasa Mahkemesinin kuruluşunun 51. yıl dönümü dolayısıyla Yüce Divan Salonu'nda tören düzenlendi.

Törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, "Anayasa yapım sürecinde rol alan sosyal ve siyasal kurumların, değişmemesi gereken tek kırmızı çizgilerinin 'insanlık onuru' olması ve bunu anayasaya yansıtarak gelecek kuşaklara değerli bir miras bırakmaları beklenmektedir" dedi.

Kılıç, "Siyaset kurumlarımızın tam bir uzlaşma sağlaması zaten düşünülemez. Herkesin isteklerinin anayasada yer alması gibi bir ütopyanın gerçeklerle örtüşmeyeceği açıktır. Önemli olan referanduma sunulacak anayasanın, yüksek bir katılımla kabulünü sağlayacak ortak projelerin ortaya çıkarılmasıdır" şeklinde konuştu.

Yeni anayasa referanduma götürülmeli

Kılıç, yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin, "Eğer Anayasa'nın tümüyle bir değişikliği söz konusu olacaksa, isterse 367'nin üzerinde bu konsensüs sağlansın. Bence referanduma götürülmelidir. Halkın önüne götürülmelidir" dedi.

Kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, şöyle konuştu:
"Bazı kesimlerin ilgi duyduğu ya da siyasi düşünce ortaklığının doğal sonucu olarak yakın dostların yargılandığı davalarda, demokratik tepki ve destek verilmesi, anlayışla karşılanmalıdır'' ifadelerini kullanarak, ''Bu konuda verilmiş anayasal haklar, sonuna kadar kullanılabilir. Ancak, hakların kullanılması yargıya meydan okumayı, onu tehdit etmeyi ve şiddete başvurma hakkını kimseye vermez. İşgal ettiği makam, mevki, unvan ne olursa olsun kimsenin suç işleme imtiyazı olamaz."

Kılıç, ''Barış düzenine yazılı metinlerle değil tıkanmış olan kalp ve gönül yollarının açılmasıyla daha kolay ulaşabiliriz. Bunu sağlayabilecek yüzyıllardır biriktirdiğimiz çok köklü bir kültüre sahibiz'' dedi.

İfade özgürlüğü toplumu ayrıştıran nefret söylemlerinin kaynağı olamaz

''Barış düzenine yazılı metinlerle değil, tıkanmış olan kalp ve gönül yollarının açılmasıyla daha kolay ulaşabiliriz'' diyen Kılıç, ''Bunu sağlayabilecek yüzyıllardır biriktirdiğimiz çok köklü bir kültüre sahibiz'' dedi.

Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü;

''Toplumsal tansiyon artsa da halkımızın olaylar karşısındaki sabrı ve olgunluğu, demokratik değerlere olan bağlılığı gelecekle ilgili kaygılarımızı azaltmaktadır. Ancak halkımızın bu olgunluğu daha fazla zorlanmamalıdır.''

İfade ve örgütlenme özgürlüğünün toplumu ayrıştıran nefret söylemlerinin kaynağı olamayacağını belirten Haşim Kılıç, ''Hakaret, baskı ve şiddet içerikli ifadelerle ırkçı yaklaşımların ifade özgürlüğünün korunmasından faydalanması mümkün değildir'' şeklinde konuştu.

Adil yargılanma konusu

Kılıç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ile Anayasa Mahkemesine yapılan başvurularda adil yargılanma konusundaki şikayetlerin ilk sırada yer almasının, yargı sistemindeki yapısal sorunların çözümüne yönelik köklü değişikliklerin acilen yapılmasını zorunlu kıldığını söyledi.

Haşim Kılıç, şöyle devam etti:
''Temel haklarla ilgili evrensel anlayışlarla buluşma konusunda, etkin bir görev üstlenen Anayasa Mahkemesinin insan onurunu yüceltecek, özgürlük alanını genişletecek çalışma anlayışıyla hareket edeceğinden kimsenin kuşku duymaması gerektiğini belirtmek isterim.''

Kuvvetler ayrılığı net bir şekilde birbirinden ayrılmalı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, törenlerin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Kuvvetler ayrılığının net ve açık bir şekilde birbirinden ayrılması gerektiğini dile getiren Kılıç, "Sistem değişikliği ile ilgili olan öneriler ve projelerde, buradaki yaşanan sorunlardan kaynaklanıyor. Bence de doğrudur. Yürütme ve yasama organındaki bu vesayet ilişkisi, bu güçler ayrılığı ilkesini maalesef gerçekleştiremiyor. Bununla ilgili yani bir anayasal değişiklik ne şekilde yapılır onu bilmiyorum. Çünkü bu tamamen yasama organının takdirinde olan bir hadise. Ancak eğer bir anayasa değişikliği yapılmaz ise belki Siyasi Partiler Kanunu'nda ve Seçim Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle bu konuda daha demokratik çözümler üretilebilir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

Çözüm süreci

Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıl dönümü nedeniyle yaptığı konuşmada toplumsal çağrılarda bulunduğu hatırlatılarak, bunun çözüm sürecine ilişkin olup olmadığının sorulması üzerine Kılıç, "Tabii, toplumda son yıllarda bu nefret kültürünün gelişmesini biz de büyük bir endişe ile izliyoruz. Ben toplumda gelişen bu nefret söylemlerinin bir çözümü olarak bunları öneriyorum. Bu söylemlerin gerçekten en aza indirilmesi gerekiyor. Nefret söylemi maalesef bir araya gelmemizi, müzakere etmemizi ve diyalog kurmamızı engelliyor. Bu engelleri ortadan kaldırmanın yolu da bu nefret söylemlerine daha az yer vermek suretiyle barışçı çözümleri konuşma imkanına sahip olmalıyız" yanıtını verdi.

Çözüm sürecine ilişkin bir soru üzerine de Kılıç, konunun siyaseti doğrudan ilgilendirdiğinin altını çizerek, "Bu konuda yargı olarak biraz daha suskun olmaya, biraz daha mesafeli durmaya gayret ediyoruz. O nedenle ben bu konularda konuşmamda yer vermedim. Biraz daha dolaylı, biraz daha üstü kapalı mesajlarla aydınlatmaya çalıştım. O nedenle bu konuda çok fazla bir şey söylemek istemiyorum" diye konuştu.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.