Terörden arındırılan yaylalar vatandaşın hizmetinde

Van, Muş, Bitlis ve Hakkari'de uzun süredir terör saldırıları nedeniyle çıkılamayan ve güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarıyla terörden temizlenen yaylalar, besicilerin hizmetine sunuldu.

Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde önemli yere sahip Van, Muş, Bitlis ve Hakkari'de terör saldırıları yüzünden çıkılmasına izin verilmeyen yayla ve meraların hizmete açılmasıyla besiciler, bu alanları kullanmaya başladı.

Güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarının ardından güvenli hale getirilen yaylalara kavuşan besiciler, kıl çadırlarını kurdu.

Yayla yasağının kalkmasının bölgede hayvancılığın tekrar canlanmasını sağlaması bekleniyor.

Van Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü İbrahim Görentaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yayla yasağının kalkmasının başta küçükbaş olmak üzere hayvancılığın gelişmesine ciddi katkı sağlayacağını belirtti.

Kaliteli ve ucuz yem kaynağının yayla ve meralar olduğunu ifade eden Görentaş, "Yasağın kalkmasıyla vatandaşlarımız yaylaları kullanmaya başladılar. Bizler de hem belediye hem de Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (DAP) ile yaylaların daha etkin kullanılması için tedbirler alıyoruz. Hayvancılığın daha iyi bir noktaya gelmesi için zemin hazırlıyoruz." dedi.

Görentaş, yayla yasağının hayvancılığı olumsuz etkilediğini kaydederek, şunları söyledi:

"Geçen yıl yaylalarımız besicilerimize kapalıydı. Bu durum besicilerimizin zor şartlarda hayvancılığı sürdürmesine yol açtı. Bu yıl mera ve yaylaların kullanıma açılmasıyla hayvancılığın daha illeri bir noktaya geçilmesi ve büyümesine yol açacak. Bakanlığımızın da teşvikleriyle hayvancılıkta iyi bir yere geleceğimizi bekliyoruz. Otlu peynirin kalitesi yaylalardaki bitki çeşitliliğinden kaynaklanıyor. Dolayısıyla yaylaların kullanılması başta otlu peynir olmak üzere süt ürünlerinin de kalitesine önemli oranda yansıyacaktır."

Bitlis'in Hizan Ziraat Odası Başkanı Erkan Durmaz da yayla yasaklarının kalkmasının besicileri mutlu ettiğini belirterek, sağlanan huzur ortamıyla insanların tekrar hayvancılığa yöneldiğini aktardı.

Yayla yasağının kalkması ve besicilerin tekrar hayvancılığa yönelmesinin sadece bölgeye değil ülke ekonomisine de çok ciddi katkı sağlayacağını anlatan Durmaz, "Yayla ve meraların kullanıma açılması, hayvancılıkta tekrar eski günlere geri dönmemizi sağlayacak. Bu durumdan kırmızı et sektörü de ciddi anlamda olumlu etkilenecek. Yayla yasağının kalkması ve hayvancılığın gelişmesiyle kırmızı etin fiyatında önemli bir düşüş olacak. Yeter ki bölgemizde bu huzurlu ortam devam etsin." diye konuştu.

Muş Ziraat Odası Başkanı Hakim Yıldırım, yaylaların besiciler için çok önem taşıdığını ifade ederek, kaliteli süt ürünlerinin yaylalarda elde edildiğini aktardı.

Yaylaların serbest olmasıyla küçükbaş hayvancılıkta büyük bir canlılık olacağına dikkati çeken Yıldırım, şöyle devam etti:

"Yaylalara çıkmayan hayvanlarda şarbon gibi hastalıklar daha sık görülüyordu ve hayvanların telef olmasına neden oluyordu. Ama artık yaylalara çıkılmasıyla hayvanlar daha sağlıklı beslenecekler. Bundan sonra inşallah Muş'ta ve bölgede küçükbaş hayvancılıkta çok büyük bir büyüme bekliyoruz. Yaylalarda elde edilen süt, peynir ve et gibi ürünler bölgemize ekonomik anlamda katkı sağlayacak."

Hakkari'nin Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Adnan Onay da Yüksekova ve Zap havzasında 150 ile 170 arasında yayla varlığından bahsederek, bölgenin adeta hayvan deposu konumunda olduğunu dile getirdi.

Yayla yasağının kalkması ve çiftçilere sağlanacak desteklerle hayvancılıkta önemli bir açığın kapanacağını vurgulayan Onay, "Biz terör bölgesinden yeni yeni çıkmaya başladık. Eğer yaylalarımıza çıkıp hayvanlarımızı besleyebilirsek çok büyük bir katma değer yaratırız." dedi.

Onay, yaylaların serbest bırakılmasının ülkeye büyük ekonomik kazanç sağlayacağını ifade ederek, "Bizim yaylalarda 2 milyon tonun üzerinde bitki var. Bu otlar ve kaba yemler, yaylalara çıkılmadığı için kurumaya bırakılıyordu. Şimdi atıl olmayacak. Bu serbestiyet bize büyük katkı sağlayacak." diye konuştu.