SON DAKİKA
Hava Durumu

Güvenle yaşatmak zorundayız!

Yazının Giriş Tarihi: 13.11.2021 19:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2021 19:58

Başak Cengiz cinayeti bir kez daha tüm ülkenin canını yaktı. Ne yazık ki her defasında öfkeden deliye dönsek de bir süre sonra yeniden hayatın içinde kayboluyor bu öfkemiz. 


Kaybolmuyor aslında yüreklerimizi dağlıyor. Biriktire biriktire insanlara olan inancımızı sorguluyor geleceğe olan inançlarımızı zayıflatıyoruz. 
Her defasında yüreğimizi dağlayan bu olayları ne yazık ki durduramıyoruz. Oysa, bu ülkenin tek ferdinin bile sokakta güvende olamaması hepimizin en büyük sorunu. Bir insanın başka bir insana hatta canlıya dokunamaması için gereken önlemleri almıyor alamıyoruz. 
Bunun bir çok ayağı var tabi. Eğitimden emniyete, hukuktan bürokrasiye kadar. 


Can söz konusu olduğunda kanunlarımızda devletimizde çok sert olmak zorunda. Bilmeli ki bir kişi başka bir cana dokunduğum anda dünya zindan olacak. Aldığım nefes zul olacak. O durumda bu suçları işlemek o kadar kolay olmayacak. 


Kısasa kısas cezalandırma yöntemi de bu durumlar için oldukça etkili. Yaşattığını yaşarsın. Bunu bilen ve gören bir kişinin öyle elde satır sokakta rastgele sallamasını bırakın bir başkasına sesini yükseltmesi bile çok zor olur. 


Çok bilindik hikayelerden biridir. Avrupa’da bir ülkeye Türkiye’den bir ekip gider. Fabrikayı gezerken bir tartışmaya tanık olurlar. Oldukça sıska bir kişi karşısında adeta dev cüsseli bir başka çalışanla oldukça sert bir tartışmaya tutuşmuştur.  Her ikisi de ellerini arkadan bağlamış ve söz düellosunu öyle sürdürüyor olmaları bizimkilerin dikkatini çeker. 


Fabrikanın yöneticilerine bunun nedenini sorarlar. Yöneticiler birinin diğerine elini kaldırması bile büyük ceza ile karşı karşıya kalması demek. Bunun için ellerini arkadan bağlıyorlar. 


Yine meşhur bir İngiliz kızları hikayesi vardır bilirsiniz. 
İngiliz Yargıç, gece yarısı parktan geçen kızı korkutan adama, 7 yıl, 7 gün hapis cezası verince şaşıran gazeteciler sormuş:  "Adam kıza elini bile süremedi. Kaçan kızın çığlıklarına yetişenler de adamı yakaladı. Bu ceza çok değil mi?" Yargıcın yanıtı hukuk tarihine geçecek düzeydeydi: "Kızı korkutmanın karşılığı 7 gündür. 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaşma özgürlüklerine saldırmanın cezasıdır."


Gerçek mi? hikaye mi? bilmiyoruz. Ancak her Türk vatandaşının en az bu kadar bir korumaya ihtiyacının olduğunu biliyoruz. 
Kanunlarımız ve devletimiz sertleşsin, kızlarımız başta olmak üzere insanlarımız bu ülkede güvenle yaşasın. Sadece insanlarımız da değil tüm canlılar bu ülkede güvenle yaşasın. 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.