Bir millet ki bin yıllardır kendi beslediği ihanet içindeki kişiler tarafından her seferinde hançerleniyor. Kime iyilik yaptıysa misliyle ihaneti görüyor…
Kıbrıs…
Kan verip can verip vatan yaptığımız aziz topraklar…
Yüzlerce yıl üzerine titrediğimiz cennet vatan. İngiliz İtalyan ortaklığında Rumlara peşkeş çekilmek istenen ancak Türk milletinin ayağa kalkmasıyla çekip geri alınan vatan parçası…
Yokluk yoksulluk içindeyken bu millet hem toprağını hem yaşayan Türkleri kurtarmak için çıkarma gemileri aldı ve inşa etti. 
Tüm dünyaya kafa tutarak ve ana vatanı bile riske atarak ordusunu sürüp şehitler verdi ama o kutsal saydığımız kara parçasını Rumlar’a vermedi…
Dünyanın gözü önünde tarihin gördüğü en büyük vahşetleri yaşadı Kıbrıs Trükleri ve vatanı. Vatan bildik, vatan için can verdik…

Limasol 1947 doğumlu bir isim Mustafa Akıncı. Türk milletinin imkanları ile bugünlere gelmiş birisi.  1973- Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mimarlık Fakültesi’nden mezun olmuş. 
Yani bu millet yoksulluk çekerken dişinden tırnağından artırarak okutup güya adam olsun vatanına milletine fayda sağlasın diye en iyi okullarında okutmuş. 
Türk milleti olmasa Rum kesiminde belki tuvalet bekçiliği bile çok görülecek hatta yaşama şansı verilmeyecekken, Türkiye var olduğu için var olan bir zat.
 Türkiye ordusunu gönderip bizim olan Kıbrıs’ı geri aldıktan sonra 1975- Kıbrıs Türk Federe Devleti Kurucu Meclis'ine seçilerek görev yaptı. 
1976- 28 yaşında Lefkoşa Türk Belediyesi Başkanlığı'na seçildi. Zaman geldi bizim kurduğumuz devletin Cumhurbaşkanı oldu. Yediği ekmeği, içtiği suyu, kıçına giydiği donu bile Türkiye veriyor. 
Bu milletin rızkından, Kıbrıs’taki kardeşlerimize aktardığı kaynaktan hepsi. 

Ve bu ihanet girdabındaki sözde Cumhurbaşkanı özde Rumsevici Akıncı, her fırsatta varlığını borçlu olduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne saldırıyor utanmadan arlanmadan…
Türkiye'ye karşı İngilizler ve Rumlardan yardım istiyor Mustafa Akıncı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı unvanını taşıyor.
 Hâlbuki onurlu bir insan olsaydı, Rum tarafına geçer oradan Türkiye'ye doğru kuyruğunu dik tutmaya çalışırdı. 
Hatay gibi yutulmak istemiyorum diyerek Türk yurduna fitne sokmaya kalkan, ama Girit’i Batı Trakya’yı Rodos’u kana boğan alçaklara göz kırpan bu zat, Selami Saygın hocanın tesbitinde tam isabet olan şu cümyelye nasıl uyuşuyor. “Adı Mustafa Akıncı olsa bile ruhen Nikolas gibi bir varlık olduğu şüphe götürmez”
Selami hoca oldukça sert bir dille yazdığı sosyal medya mesajında yükzde yüz katılarak aktarayım ki nefis bir tespitte bulunuyor, “Mustafa Akıncı'nın ağzına biber doldurup gerisine nişadır sürüp Rum tarafına doğru sürmek lazım. Çünkü onun yaptığı mankurtluk sınırını bile çoktan aşmıştır.”

Bırakın kardeşim palavrayı. Siz kimsiniz. Ne zaman Kıbrıs’ın sahibi oldunuz da Türkiye’yi beğenmiyorsunuz. 
KKTC’nin toprakları Türkiye Cumhuriyeti’nin topraklarıdır. Orada devletçilik oynamanıza Türkiye müsaade ediyor. 
Yoksa bırakın valiyi kaymakamla idare edilecek bir toprak parçasında artistlik yaptırmaz bu millet size. 
Türkiye’ye bağımlı olmak istemiyormuş hazret. Defol git Rum’a. Yakışanın da o zaten. Bizim bahçede çöplenip Rum’un ağzıyla benim ülkeme sövemezsin birader. 
Senin gibi nelerini gördü nelerini gömdü bu millet. Hafif gelirsin. Fazla zorlama o çok sevdiğin Rumlar gibi Akdeniz’in sularında yüzersin. 
Yavru vatan sözünden de rahatsız oluyormuş haspam. Bağımsız ve kardeşçeymiş. Lan Türk askeri orada olmasa iki dakikada ümüğünü sıkacak ENOSİS’in katilleri. Şimdi avkurman hoşlarına gidiyor da veriyorlar gazı. 
Sahi Kıbrıs’ta Rauf Denktaş’lar, Fazıl Küçük’ler, Türk Mukavemet Teşkilatı mücadele ederken sen ne yaptın. Tarlada izin ne ki harmanda sözün olsun. 

Lefkoşa’da o çok sevdiğin Rum katiller 3 çocuğunu ailesini vahşice katletti Türk alayının tabibi Binbaşı Nihat İlhan’ın. Binlerce insanı acımasızca katlettiler. Milletin orada katledilirken sen Türkiye’de en iyi üniversitede bu milmetin parasıyla imkanlarıyla okuyordun. 
Senin kafanda bir Cumhurbaşkanı daha vardı orada. 
Onun sözüyle bitirelim.”Hastir”