SON DAKİKA
Hava Durumu

Haydi Şizofrenler İstifa'ya ! (Bir CHP'li seçmenin feryadı)

Yazının Giriş Tarihi: 30.06.2018 21:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.06.2018 21:00
"16 yıldır girdiğini tüm seçimleri kaybettiğiniz halde bu seçimde de size büyük bir heyecan ve vecd ile oy verdik. Her seçim sonunda, ‘surda bir gedik açtık. Önemli bir başarı kazandık. Bir dahakine kesin kazanacağız’ diye kandırmanıza, yeni seçimde aslında hiçbir şey değiştirmeden, masabaşı hesap ve ittifaklarla karşımıza çıkmanıza rağmen biz aynı heyecanla mitinglere geldik, oy verdik, sandıkları bekledik.

24 Haziran Cumhurbaşkanı seçimlerinde de biz --nasıl diyorsunuz-- kendiliğimizden ‘Konsolide olduk’ Bize: “Bu sefer farklı olacak. Çok iyi bir adayımız var. CHP’nin köklerinden gelen, halkın içinden çıkan bir CB adayımız var. İyi Parti, Saadet Partisi ve HDP ile dört koldan çok iyi adaylar var. (sahtekar olduğunu seçimden sonra itiraf eden) Anket şirketleri de bu işin ikinci tura kalması durumunda adayımızın Cumhurbaşkanı olacağına inandırmışlardı. Mitinglerdeki kalabalıklar da bunu söylüyordu. Bir takım eski siyasetçi kanaat önderleri de ‘Kafasına sıkacak kadar’ kazanacağımıza kalıbını basıyordu.

Seçime birkaç gün kala, sizin ‘oy çalacaklar, sandıklara sahip çıkın’ kampanyanızla gerilimimiz en yüksek düzeye çıkmıştı. Hazır kıta olmuş bekledik. En ufak bir söylenti ile harekete geçecek hale gelmiştik. Nitekim, ‘uçan mürekkep’ dedikodusuna hiç tereddüd etmeden inanmıştık. Öyle ya eşek değil ya, koskoca Ruhat Mengi bunu söylemişti. Mürekkep te uçar, sandık ta uçar…dı. Rasyonel irrasyonel ayırımı yapacak halimiz yoktu. Biz artık keramet, mucize, istihraç ne varsa inanacak hale gelmiştik.

Bizim Cumhurbaşkanı adayımız Muharrem İnce, oyunu kullandıktan sonra, akşam abdestini alıp, YSK’nın önünde olacağını, sandıklara sahip çıkacağını söyledi. Biz de abdestimizi alarak öyle yaptık. ‘Mevzu vardı’ gitmemek olmazdı. Daha ilk dakikalarda partimizin sözcüsü seçimin ikinci tura kaldığını açıklamıştı. AA saklıyordu sonuçları. Tabii ki inandık. Nereden bilelim kendilerinin kurduğu sistemin çalışmadığını. İnandık. Ve gittik YSK’nın kapısına. Muharrem İnce’yi bekliyoruz. Sosyal medyada bazı ‘Kur’an’cılar  (!) bile güzellemeler yapıyordu. ‘Yazık. Ateistler, Müslümanlar oy çalmasın diye nöbet tutuyorlar” diye yazıyorlardı… (Oysa biz 2 aydır abdestli geziyorduk)  Öyle ki, kaybetsek te inanmayacak ve şirretlik yapmaya, kırıp dökmeye hazır bir öfkemiz vardı.

Saatler geçmesine rağmen Muharrem başkanımız yoktu. Hiç kimsenin ondan haberi de yoktu. Bize ‘Amman ayrılmayın. Mürekkep uçtu, sandıklar uçmasın bari’ diyorlardı. Nihayet Muharrem Başkan’ın, niye gelmediği ile ilgili korkunç gerçeği yine eşek kadar adamlar açıkladılar. Muharrem İnce kaçırılmış, tehdit edilmişti. Buna da inandık. Değil mi ki Müge Anlı izleyenlerin annelerin çocuklarıydık. O gece Palavraların her türlüsünü test ettik. Tamamına inanan yüz binler ve milyonlar çıktı. İçler acısı halimiz vardı. Maskara olduk.

Meğer Nihat Genç’in sonradan yazdığına göre HDP barajı geçince biz de kazanmış olduk. Ve bizim başkanımız evine gitmiş bizden habersiz. Hem de bisikletle gitmemiş, şoförü onu bırakmıştı. ‘Adam kazandı. Hile mile yok’ demiş ve bizi yüzüstü bırakmıştı. Fox TV sunucusuna yazdığı mesajı öğrenmemiş olsaydık, sokaklarda kalacaktık şizofren olma pahasına.

Ertesi gün bizi yüzüstü bırakıp evine çekilen Muharrem başkanımızın gözünde ‘Şizofren’dik. Deli saçması şeylere inanan insanlardık.

Evet, biz gerçekten şizofren olabiliriz.

Neden biliyor musunuz sayın başkanım.
Sizin kaçırıldığınıza inandığımız için değil. Size inandığımız için Şizofren olabiliriz.

Kendi partimizin kadim duruşumuzla ve kendi duruşunuzla çelişmesine rağmen, PKK destekçisi HDP ile ittifak yapan partimize inandığımız için şizofren olabiliriz.

Kendi kök değerlerimizi öne çıkaran bir söylemle 30’un üzerinde oy alabilecekken, Türkiye düşmanları ile, teröristlerle, istemezükçülerle aynı dili konuşan ve CHP’nin oylarını HDP’ye peşkeş çekip Milletvekili seçiminde 5 puan düşüren size inandığımız için şizofren olabiliriz.

Sizin ardını getirmediğiniz, rakiplerinizce yalanlanan iddialarınıza inandığımız için şizofren olabiliriz.
Size ‘halk sizi dindar olarak tanımıyor’ Kendiniz olun, dindarlığınıza değil de, projelerinize oy verecekler’ demediğimiz için şizofren olabiliriz.

Bir şizofren olarak kendim gibi insanlara çağrımdır:

Bu adamların istifa edecekleri, kendilerini sorgulayacakları, yenileyecekleri yok. Bunların her ikisi de başarısız. Yok aslında birbirlerinden farkları. Gelin bir dahaki seçime biz istifa edelim. Nasılsa girdikleri tüm seçimleri kaybediyorlar. Bir seçim daha kaybetmelerinde bir sakınca yok.
Haydi Şizofrenler İstifa’ya !"

 

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.