Tam 5 yıl önce dönemin görevden alınan Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe’nin desteğiyle Almanya’da üretimini durdurma aşamasına gelmiş Aquila isimli tek kişilik uçakları üreten fabrikayı satın aldı İşadamı Celal Gökçen…
Oldukça ses getiren tanıtım ve reklamasyonun ardından asıl merak edilen sorunun cevabını da o dönem vermişti Celal bey. Fabrikayı Türkiye’ye taşıyacağını ifade etmişti. 
Aradan geçen 5 yılda fabrikasın f’si yok oysa ortada. Ancak 5 yıl sonra 2 tane pervaneli uçak sattı Türkiye’ye. İstanbul Sivil Havacılık’ın aldığı 2 pervaneli tek kişilik uçağın satışını gurur günü olarak da pazarladılar ya arkadaş pes!
Almanya’daki pervaneli uçak fabrikasında üretilen 2 uçağın kanadına Türk bayrağı işlemişler gerçekten nasıl gurur vesilesi bir durumdur. 
Almanya’da üretilen uçağı Türkiye’ye satma başarısını gösteren Celal beye devlet üstün hizmet madalyası vermek şart oldu. 
Ha bu arada ismini de değiştirdiler haklarını yemeyelim Türk Kartalı oldu pervanelinin ismi. Eh malum yıllarca bir çok marka Türk milletini bayrak hassasiyetini bildikleri için ya isimlerine Türk kelimesi ya logolarının bir köşesine ayyıldızlı bayrağı çekerek algı oluşturmadılar mı?

Haber ajanslarına da öyle afili servis edilmiş ki haber gerçekten bu gazla her Türk bir tane alıp çeker o uçaklarından garajına. 
Sanayi Ticaret Bakanı Varank’ın tam not vermesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın beğendiği de pastanın üzerine çilek tadında indirilmiş. 
Celal bey Türkiye’nin yerli uçağını üretmek istediğini de ekleyivermiş. Sanki elini tutan varmış gibi. Al gel o fabrikayı Bursa’ya Celal Bey. 
Teknoloji transferini olmadığı yatırımların tamamı faydasız yatırımlar olarak değerlendirilebilir. Malum Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yatırımlarda teknoloji transferini çok önemsiyor ve üstüne basa basa sürekli söylüyor. 
Aslında tek örnek Celal bey değil. Bursa’daki yatırımcıların çok enteresan bir yapıları var. Tıpkı Durmazlar’ın vagon fabrikası gibi. Nerede bu fabrika kaç kişi çalışacak. Üretimini bir görelim. Yok. 
Yerli uçak ve yerli vagon üretiyoruz söylemi var ama üretimi yapacak fabrikalar ortada yok. 
Celal bey 2021 yılının sonunda bu uçakları Yenişehir’de üreteceklerini söylüyor. Hoş daha fabrika için çakılmış çivi bile yok ama olsun. Daha 2021 sonuna da çok var. 
Umuyoruz ki o teknolojisiyle birlikte Türkiye’ye Bursa’ya gelir. Ve o fabrika gerçekten yerli uçak üretebilir. 

Güzelyalı üzerine 

Güzelyalı Planları’nın iptal edilmesiyle ortaya çıkan sorunla ilgili dün oldukça ayrıntılı bir yazı kaleme aldım. Bugün LİK Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kurt beyle konuyla ilgili eksik kalan ya da yanlış anlaşılabilecek birkaç noktaya açıklık getirelim. 

Planların iptal olması vatandaşın elindeki topuyla ilgili bir sorun çıkarmıyor. Kazanılmış haktan geriye gidiş yok. Belediyenin dairelerle ilgili verdiği belgelerle birlikte bankalar kredi veriyor. Sonuçta kanılmış haklar üzerinden kredi veriliyor. Burada da bir sorun yok. 
Burada önemli olan bir otel inşaatı nedeniyle binlerce konutun etkilendiği bir sıkıntının ortaya çıkması. Mudanya Belediyesi yeni planlar için düğmeye basmış. Önümüzdeki süreçte planların yapılması için ihaleye çıkılacak. Süre biraz uzayacak. Bu çerçevede beklenti ise bu sorunların ortadan kalkması için torba yasaya konuyla ilgili bir maddenin eklenmesi. Bunun için de çabalar sürüyor. 
Mudanya Belediyesi süreci hızlandırıp planları bir an önce ihale ederse, süreç o kadar kısalacak. 

CHP’de ortalık yine toz duman!

CHP il kongresi yaklaşırken adayların salvoları da sürüyor. Mevcut il başkanı Hüseyin Akkuş’un Pazar günü yaptığı toplantının yankıları da sürüyor. Bu arada İsmet Karaca’nın ilçe gezileri ve tabana yönelik siyaseti de tam gaz devam ediyor. 
Şimdi Akkuş’un çağrısı ile düzenlenen toplantıya CHP Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal, PM Üyesi Gamze Pamuk Ateşli, PM Eski Üyesi (SHP) Güler Buğday, PM Eski üyesi Ali Nihat Irkörücü, Eski Milletvekilleri Abdullah Özer, İlhan Demiröz,  Eski İl Başkanları Erhan Sevimli, Sadık Çakar, Şahin Gencal, Ertuğrul Akagündüz, Gürhan Akdoğan ve Metin Çelik katılmıştı. 
Öncelikle bu toplantının ardından bir açıklama yayınlanmadı. Güler Buğday kendi sosyal medyasından uzun bir metin paylaştı. 
Katılanların hepsinin Akkuş’a destek verdiğini söyledi. Ancak fotoların yayımlanmasının ardından bazı isimlerden itiraz geldi. 
Yani Akkuş ve ekibi bu süreci bile doğru yönetemedi. Tam anlamıyla eline yüzüne bulaştırdı. Bu toplantıdan karlı çıkan açıkçası Akkuş’un rakipleri oldu.
 Özellikle İsmet Karaca’ya destek veren bir grup sosyal medya ve vatsap gruplarından bu toplantıyla ilgili ciddi bir algı operasyonu yaptılar. Karaca tabanla buluşurken ekibi de Akkuş’u hırpalamakla meşgul oluyor anlayacağınız. Oldukça başarılı olduklarını da söyleyelim. 

Hüseyin Akkuş’un gerçekten ciddi bir ekibe ihtiyacının olduğunu söyleyelim. Güler Buğday’ın ve birkaç görünmez aklın günü birlik hareketleriyle bu iş yürümez benden söylemesi. 
Öncelikle Akkuş’un tabandan koparak belli yönetici kesimle iş görmesi, Karaca’nın işine geliyor. O çünkü tabana delegeye gidiyor. İlçeleri sokakları kahveleri gezerek propaganda yapıyor. 
Her ne kadar Orhan Sarıbal’ın ciddi bir baskı oluşturması nedeniyle özellikle mezhepçiler arasında şimdilik oyu tutma durumu olsa da bu baskının delegeyi oldukça bunalttığı ortada ve baskının aşırısı Akkuş’u zarar yazacak. 
Erol Gülmez ve Güner Aklan’ın hareketleri de canlılığı artırıyor. Bu ikilinin alacakları oylar CHP il başkanını belirleyecek. Her ikisinin de ciddi çalıştığını söylemeliyiz. 
CHP’de heyecan hızla artıyor onu söyleyelim. Kapışma önümüzdeki günlerde daha sert olacak.