İki gündür Bursa’da kamuoyunun önemli gündem maddelerinden biri de Mudanya Halitpaşa Mahallesi Karanlıkdere Mevkii’nde bu soğuk kış günlerinde sığındıkları barakadan Mudanya Belediyesi tarafından çıkarılmaya çalışılan aile. 
Haber Mudanya’da yayın yapan Mudanya.gen.tr’de yayımlandıktan sonra sosyal medyada da oldukça fazla gündeme oturdu. Hatta İhlas Haber Ajansı bu konuyla ilgili haber geçti. Sonra haber kaldırıldı ama o sürede kamuoyu konuyu anladı. 
Hikayeyi başından özetleyelim. Mudanya Belediyesi’nin yıllardır tanıtımını yaptığı ancak bir ilerleme sağlayamadığı Hayri Başgan tarafından yüzyılın projesi olarak dillendirilen Yıldıztepe Projesi var. Bu proje kapsamında bölgedeki minibüs durağının Karanlıkdere’ye taşınması kararı alındı. 
Karanlıkdere Mevkii’nde AK Partili Hasan Aktürk döneminde Roman vatandaşların kalmaları için barakalar kurulmuştu. İşte orada 3 çocuklu bir aile yaşıyor ve bu ailelere Mudanya Belediye Zabıtası giderek 15 gün içerisinde barakayı boşaltmalarını söylüyor. 
Bu kış kıyamette küçük yaşta çocukları olan aile bir anlamda sokağa atılmak isteniyor. Haberin gündeme gelmesinin ardından dün sabah MHP Mudanya Belediye Meclis Üyesi Bülent Erden bey harekete geçti. 
Dün sabah ayazında barakanın bulunduğu bölgeye giden Bülent Erden, aileyi oradan alarak Özdilek AVM’ye götürdü. Hem anne baba hem de çocukların kıyafet ihtiyaçlarını gideren Erden, daha sonra anne ve çocuklarını hamama, babayı da berbere götürdü. 

Aileyle birlikte yemek yiyen Bülent Erden, daha sonra aileyi geçici barınma için bir otele yerleştirdi. Ailenin ihtiyaçları da karşılandı. MHP Mudanya Kadın Kolları Başkanı İlknur Bakar hanımefendi aileyle ilgileniyor.  
Yine dünkü köşe yazımızda bu olayı anlatırken CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş ve diğer CHP’li yöneticilere de bir çağrıda bulunmuştuk. Bu duruma bir diyeceğiniz yok mu diye…
O çağrıya solcu refleksi ile CHP Bursa İl Başkanı Hüseyin Akkuş kayıtsız kalmadı ve ailenin bir yıllık kirasını üstleneceğini açıkladı. Aile ev bulduktan sonra Akkuş bir yıllık kiralarını peşin ödeyerek barınmalarına katkı da bulunacak. 
Daha onlarca dost ve arkadaş aradı. Destek olmak için. Hepsine sonsuz teşekkür ediyoruz duyarlılıkları için. Bir kez daha bu ülkede insanlığın ölmeyeceğini gösterdikleri için. 
Tabi aileyle ilgili bilgileri de buradan verelim. Baba roman anne Azeri. 3 çocukları ile yaşam mücadelesi veriyorlar. Baba karton hurda topluyor akşama kadar. Günde 30-50 lira civarında para kazanıyor. Bu parayla hayatta kalmaya çalışıyorlar. 
*******
Mudanya’daki aileyle ilgili haber kamuoyu gündeminde patlayınca Mudanya Belediye Başkanı Hayri Türkyılmaz, basın ofisinden bir haber paylaştırdı. 
Yine her zamanki gibi hamaset kokan “Mudanya’da hiç kimse kimsesiz değil” başlığı ile servis edilen haberde Halitpaşa Mahallesi Karanlıkdere mevkiindeki konteynırlarda yaşayan vatandaşlarla ilgili kamuoyunda algı oluşturulmaya çalışıldığını ve haberlerin gerçeği yansıtmadığını ileri sürüyor Hayri Başgan. 
Herhangi bir tahliye işlemi yapmadıklarını ekliyor üzerine. Ve devam ederek burada yaşayan vatandaşların ihtiyaçlarının Zeytin Dalı Projesi kapsamında karşılandığını söylüyor. 
Bol bol siyaset serpiştirilen açıklamada, çok önemli bilgiler yer alıyordu.  Mudanya Kaymakamlığı İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından 13 Mayıs 2019 tarihinde bölgede bulunan konteynırların asayiş ve güvenlik yönünden denetimlerde zafiyet oluşturabileceğine işaret edilerek Mudanya Belediyesi tarafından gereğinin yapılmasının istendiğini açıklıyor ve burada tam da ailenin durumunu bildiğini itiraf ediyor.  Zabıta Müdürlüğü ekipleri de bölgede denetim yaptı diyerek bunu onaylıyor. 
İskan kaydının bulunmadığı bölgenin konteynerin gece kondu vasfında olduğunu anlatan Hayri Başgan, “Yine belediyemiz Fen İşleri Müdürlüğü ile yapılan çalışmada bölgede bulunan Belediyemize ait konteynırların içinde barınan vatandaşlar olduğu tespit edildi. Zabıta Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı tahkikat neticesinde konteynırlarda yaşayan vatandaşların mevcut yerden başka barınacak yerleri ve bunu sağlayacak gelirleri olmadığından mağduriyetlerine mahal vermemek adına tarafımızdan herhangi bir tahliye işlemi yapılmamıştır. Herhangi bir tahliye işlemi başlatılmadığı gibi belediyemizin Zeytin Dalı Projesi kapsamında burada yaşayan vatandaşlarımızın yiyecek, giyecek ve yakacak ihtiyaçları karşılanmaktadır.” diyor. Haberlerin hiçbirinde tahliye yapıldı denmiyor zaten süre verildi diyor haberler. Algı oluşturmayan çalışan gerçekte Hayri Başgan’ın ta kendisi. 
Neyse burayı uzatmayalım…
Tahliye vs bunları bir kenara bırakalım. Bir belediye başkanı ve bir yerin belediyesi bu kadar mağdur durumda olan bir aileyi biliyor ve kılını kıpırdatmıyor. Bu gerçekten utanç verici bir durum. 
Üstelik emekten, insanca yaşamaktan dem vuran ve başkanı sosyalist bir belediyede oluyor bunlar. 
Hayri Başgan Zeytin Dalı ihtiyaçlarını karşılıyor diyor ama aileye bir paket bebek bezi verilip yollandığı gerçeğini es geçiyor. Ya yanlış bilgilendiriliyor ya da gerçekten mevzu sadece kamuoyuna geldi diye idare etmeye çalışıyor. 
Kimse yatağa aç girmeyecek diyor Hayri Başgan ama aile yarı aç yarı tok. Bunları hem gazeteci arkadaşların tespitlerinden hem de bölgeye bizzat giderek inceleyen ve aileye kol kanat geren Bülent Erden beyin tespitlerinden biliyoruz. 
Hasılı bir belediyenin durum bu hale gelmeden önlem almalıydı. Hele sol bir belediye söylemlerinden yola çıkarak olaya bakarsak işi bu duruma asla getirmezdi. 
Burada haklı olup olmamak bir kenara yaşam mücadelesi veren insanlara el uzatmakla ilgili itirazımız. 
Emek, insanca yaşam, hakça bölüşüm, sosyal hizmet vs vs söylemde iyi de eyleme dönüşmeyince bir anlamı olmuyor gördüğünüz gibi. 
Bir konseri eksik yapsaydınız Hayri Başgan. Bu insanlara bir kulübe bulsaydınız başka bir yerde. Bir umut olsaydınız ve kamuoyuna böyle bir olayla gelmeseydiniz!

Kamunun bu alanda bütçesi olmasına rağmen bir belediye başkanının yapmadığını CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş, MHP Meclis Üyesi Bülent Erden ellerini ceplerine atarak yapıyor. 
Daha önemlisi vicdanlarının sesine kulak vererek yapıyorlar. Başka sol belediyelerden de arkadaşlarımız dostlarımız aradılar. Onlar da ne düşerse yapacaklarını ifade ettiler yürekten gelen merhametleriyle. 
Merhamet ve insanlığımızın hırslarımızın arkasında kalmaması ümidiyle…