Nilüfer’e bağlı Çalı Mahallesi’nde yapımına başlayan HES projesi bir süredir Bursa kamuoyu gündemine geliyor.

HES bölgesinde önceki gün yapılmaya çalışılan rezil şova karşı en güzel cevap bölge halkının seçtiği oy vererek göreve getirdiği muhtar Kaan Doğan’dan geldi.

 Muhtar evirmeden çevirmeden derdini anlattı ve bu gelenlerin derdinin şov olduğunu söyledi.

Önce CHP yöneticileri önceki gün de bir grup CHP’li kadın ile İYİ Partililer devletin tüm yasaklarına, salgına kulak asmadan o bölgeye giderek sözüm ona projesi protesto etti.

Dün orada yaşananlarla ilgili bir yazı kaleme almıştım. Sosyal medya hesabından da yaşananların görüntülerini paylaştım.

Sonrasında ise enteresan tepkiler aldım.

Özellikle durumun vahametini gören sol görüşlü arkadaşlar bu bölgeye salgın döneminde kuralları hiçe sayarak gidenlere tepkilerini aktardı.

Ancak bir kısım tepki de bana yöneldi. HES projesiyle ilgili tek satır yazmış olmamama rağmen hükümetin projelerini kayıtsız şartsız desteklediğim, yanlışları savunduğumu ileri süren ağabeylerin oldu.

Üstelik mevcutta doğaya en az zarar veren enerji üretim mekanizması olan HES’lerin doğayı tahrip ettiği tezini savunarak.

Termik santral, doğalgaz çevril santrali, hatta rüzgar güllerinin kat be kat doğaya zarar verdiği ortadayken…

Hepsini aldım kabul ettim. Burada HES kurulup kurulamayacağının teknik elemanlar ve uzmanlar tarafından değerlendirilmesi gerektiği net ortada. Siyaseten HES’e destek vermek ya da karşı durmak saçmalık olur.

HES’e genel olarak olumlu baktığımı da eklemek isterim.

Ancak benim orada yazdığım ve gösterdiğim çok net.

Devlet ve sağlık kuruluşlarımız başta olmak üzere tüm milletimiz korona virüse salgınına karşı seferber olmuş, salgının önlenmesi için üst üste tedbirler alınırken, başka protesto yöntemi yokmuş gibi onlarca kişinin kuralsız bir şekilde bölgeye gidip sözüm ona protesto etmesi akıl dışıdır.

Birkaç gün önceden çağrı yapıp HES projesinin olduğu bölgede protesto eylemi yapacaklarını sosyal medyadan duyuran grup arasında malum çevreci derneklerden temsilciler, CHP’li kadınlar ve İYİ Partililer vardı.

Bölgeye gittiler. Bir kısmında maske bile yok. Ellerindeki pankart elden ele geziyor.

Karadeniz Bölgesi ve Kaz dağlarındaki eylemlerden çok etkilenmiş olacaklar ki kendileri de böyle bir hikaye yazmak istedikleri yani şov yapmak istedikleri o kadar ortada ki…

Kaçırdıkları mesele ise o dönemde salgın yok ve bugün salgın ülkenin her yerinde…

Kendi canlarını düşünürler düşünmezler umurumda değil. Ama oraya bir kısım köylüyü de çağırarak onları da kullanmayı ihmal etmiyorlar.

Dahası evlerinde çevrelerinde bu işlerle işi olmayan masum insanlar var onlardan biri bile bu saçma sapan hareketler noktasında zarar görürse, bu gerçekten hepimizi üzer.

Buraya giden ve şov yapmak isteyen grup utanmadan sıkılmadan bir de polislerimizin üzerine yürüyor. Hadsizler…

Polis ne yapıyor. Devletin koyduğu kurallara uyun uyarısında bulunuyor. Defaten nazik ve zarif bir şekilde uyarıyor.

Ama çığırtkanlıkla işlerini halledeceklerini sanan bu şov mangası, bağırca çağıra ve çirkeflik yaparak çözüm almaya kalkıyor.

Herkesi hedef alıyorlar üstelik. Bunlar da Gezi kalkışmasından kalan yeni alışkanlıkları. Biz dedik mi olacak.

En güzel cevabı bu gruplara köyün muhtarı verdi. Oldukça ağır bir mesaj yayımlayan Muhtar Kaan Doğan, Çalı halkının kendi haklarını savunacak güçte olduğunu vurguladı ve dışardan gelenleri şovmen olarak değerlendirdi.

Her satırı ibret alınması gereken ve dikkatle okunması gereken açıklama şöyle;

“Değerli Çalı Halkı; Çalı HES projesi ile ilgili yapılan toplantıda ve sonrasında Facebook hesabından yapılan şahsımla ilgili benim HES yanlısı olduğum cebimi para ile doldurduğum gibi ahlaksız yorumları yapanlar kanıtlayamazsa alçaktır ve şerefsizdir.

Bugün HES olayını vatandaşa bildiren muhtar HES yanlısı şov yapmak için Çalı kadınlarımızın elinden pankartı alan dışarıdan sözde destek için gelenler HES karşıtı oluyor. Buradan açıkça söylüyorum Çalı Halkı kendini savunacak güçtedir.

Çalı halkının derdi ile dertlenmeyen kendi siyasi ideolojisi için şov yapanların gelmemesi, gelmesinden daha hayırlıdır. Bu işi kimin yaptığı benim için önemli değildir.

 Ortada bir yanlış varsa hangi partiden hangi dinden hangi ırktan olursa olsun yanıştır. Bugün yapılan Resmi başvuruların sonucuna göre kanuni mücadele devam edecektir.”

Şimdi yaşanan rezaletleri göz önünde bulundurduğumuzda insanların şov yapmak için başka insanları aldatması kepazeliktir.

İnsanların köylüler üzerinden siyasal rant elde etmeye kalkması utanılacak bir durumdur.

Millete hizmet etmek yerine milletin sırtından siyaset devşirmeye çalışmak arsızlık ve tutarsızlıktır.

Bölgeye HES kurulur kurulmaz. Lazımsa kurulur. Buna da işin uzmanları karar verir.

Sesi çok çıkan ve ne istedikleri ne yapmaya çalıştıkları belli olmayan hır çıkararak baskı kuracağını zanneden bir avuç şovmenin ağzıyla o işler olmaz.

İşin ciddiyeti ancak ciddi ve bilgili insanların topluma anlatması ile anlaşılır orada slogan atarak devrim yapmaya kalkarak olmaz.

Bir çoğunun büyüğümüz olduğunu düşünürsek belli bir yaşa gelmiş insanları orada gaza getirerek onları bağırtıp çağırtarak, polisle karşı karşıya getirerek hır çıkmasına yol açan her kimse devletimiz gereğini yapar.

Tekrar edelim Bursa Valiliği ve ilgili kurumlar tüm yasakları yok sayan, milletin sağlığını ve canını tehlikeye atan bu şovmenlere gereken cezayı verecektir hiç şüphemiz yok. Ancak ondan daha büyük ceza Çalı halkının yüz vermemesi olacaktır…

İYİ Partililere ise diyecek bir şey bulamıyoruz. Yarın 1980 öncesi banka soyup cinayet işleyen sahte kahramanların anmalarına da katılırlarsa şaşırmayız…