SON DAKİKA
Hava Durumu

Hizmet yok ama borç almış başını yürümüş!

Yazının Giriş Tarihi: 17.02.2020 23:25
Yazının Güncellenme Tarihi: 17.02.2020 23:25

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçesi son yerel seçimlerden bir süre sonra ilçe belediyelerinin kapatılması gerektiğini söylediğinde bir kesim oldukça şaşırmış, bir kesimden ise destek gelmişti. 
Gerçekten belli hacimlerin dışındaki ilçe belediyeleri iş yapmadıkları gibi bildiğiniz kaynak israfından öteye geçemiyor. 
Bunun örneklerinden biri CHP’li Hayri Türkyılmaz yönetimindeki Mudanya Belediyesi. 6 yıldır Türkyılmaz yönetiyor belediyeyi. Ortada ciddi bir hizmet yok. 


Ancak belediye hızla artan borcunu ödemek için elindeki gayrimenkulleri satıyor. Gayrimenkul satışına elbette ihtiyaç varsa karşı değiliz ancak satıştan gelen kaynağın hizmete dönüşüyor olması gerekir. 
Bu ayki meclise 9 arsa satışı damga vurdu. Mudanya Belediyesi vergi ve sigortaları ödemek için satışa çıkaracağını açıkladı. 
Gelelim başa. Hayri Türkyılmaz’ın ilk dönemi borç edebiyatı ile geçti. Göreve geldiğinde 37 milyon lira borç devraldığını her fırsatta anlattı Türkyılmaz. Ve hızla bu borcu ödemek için kollarını sıvadığını söyledi. 
Aradan 3 yıl geçti ve Hürriyet Gazetesi’nde 31 Mart 2017 tarihinde yer alan haberde bakın ne diyor Hayri Türkyılmaz; “ 


15 MİLYON TL BORÇ ÖDEDİK
 Göreve geldiklerinde 30 Milyon TL daha sonrasında TKVK payı ile birlikte toplam 37 Milyon TL’lere yaklaşan borç ile karşı karşıya kaldıklarının altını çizen Türkyılmaz, “Bu borcumuzu bugün 18 Milyon TL’ye düşürdük. 15 Milyon TL’ye yakın borç ödedik” dedi. 
2016 yılının bütçe performansının Mudanya tarihinde bir ilk olduğunu dile getiren Türkyılmaz, “Gerçekleşme oranı yüzde 86’ları bulan mükemmel bir bütçe ortaya çıkardık. Yüzde 42 olan personel giderlerini bugün itibariyle yüzde 30.01 oranına düşürdük. Bu bütçe açısından büyük bir başarıdır” şeklinde konuştu.”
Başkanın açıklamalarına göre daha o tarihte borç 17 milyona inmiş ama 7 Şubat 2019 tarihinde Mudanya.gen.tr haber sitesinde Mudanya Belediye Meclisi’ne Başkan Türkyılmaz tarafından önergeye karşılık verilen cevapta belediye borcunun 37.9 milyon lira olduğu ve 2029’a kadar taksitlendirdiğini açıklamış. 
Eee hani borç ödenmişti. Sözde ödendiği o tarihte ortaya çıktı. Mudanya Belediyesi’nin bütçesi 2019 bütçesi 105 milyon, 2020 bütçesi ise 116 milyon lira. 
Bunca zaman borç ödenmediği gibi yeni borçlar oluşmuş vergi ve sigortaları ödememiş anlayacağınız Mudanya Belediyesi. Peki bunun ana nedeni nedir diye soracak olursanız belediyenin şirketi… 
Normal şartlarda belediyelerin personel bütçesi bütçesinin belli bir oranını geçemiyor. 
Ancak belediye şirketinden bu aşılıyor. Sadece Mudanya belediyesinde değil tüm belediyelerde uygulanan bir yöntem bu. 
Yani anlayacağınız Hayri Türkyılmaz, doldurmuş belediye şirketini gizli işsizlerle onların vergi ve sigortası belediyenin belini büküyor. Onca personele rağmen ilçede işlerde yürümüyor. 
İddia odur ki örneğin Kestel’den her gün 1 minibüs personel geliyor Mudanya’ya… Seçim dönemi alınan onlarca yüzlerce işi olmayan personel maaş alıyor, sigortası işliyor. 
Devletin belediyeye hizmet etmesi için aktardığı kaynaklar yetmeyince en kolayı hadi taşınmazları satışa çıkar. 
İşin en enteresan yanı ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapatılan belediyelerin ve köylerin taşınmazlarının satılmayacağını hatta iktidara geldiklerinde satılanları geri alacakları vaadi. Mudanya’da iktidar CHP ama satılanları almak bir yana elinde avucunda ne varsa satışa çıkarıyor. 
Tüm bu satışlara rağmen katıcı bir hizmet yok, hatta rutin hizmetler bile doğru düzgün yapılmıyor. Borç da bildiğiniz yükselerek devam ediyor. 
Şimdi gündemi takip edenler diyecek ki Hayri Türkyılmaz, sık sık Danıştay denetiminden tertemiz çıktık diye açıklamalar yapıyor bunu nereye koyacaksın?
Sayıştay denetçileri kağıt üzerinde çalışırlar. Belediyeden çıkan paranın faturası belediyeye girmiş mi? Satın alınan malzemenin piyasayla astronomik bir farkı var mı? Fatura edilen iş yapılmış mı?

Ne anlattım size?

Konser, tiyatro, yemek organizasyonları, tanıtım faaliyetleri dışında yapılan bir iş yok. O işlerin de birim fiyatları yok. Burada astronomik fatura yazacak kadar ahmak bir tek yönetici bile bulamazsınız Türkiye’de. 
Tekrar başa dönelim. İlçe belediyeleri bu düzenle gidemez gitmemeli. Aynı futbol kulüpleri gibi sözüm ona borç ödüyorlar ama borçları katlanarak devam ediyor. 
Hizmet desen yok ama harcanan kamu kaynağının haddi hesabı da yok. 
Bu durum sadece Mudanya için geçerli değil. Diğer ilçe belediyelerinde de durum hemen hemen aynı. 
O halde ya bu belediyelerle ilgili ciddi önlemler ve yeniden yapılandırılarak harcamalarla ilgili net ayarlamalar yapılmalı ya da kapatılıp büyükşehirlere bağlanmalı. 
Bu kadar savurganlık olmaz. 
117 milyona yakın bütçeden yatırım yapamayan Mudanya Belediyesi, Yıldıztepe’deki hayali projesi için borç almak için meclisten bir de yetki aldı iyi mi?
Yatırım payı bile doğru düzgün olmadan milletin 117 milyonu harcanacak ama millet hizmet alamayacak. Böyle bir dünya olmamalı. 



Gelecek ve İYİ Parti meselesi…

Bir amacı hedefi olmayan partiler kendini yaşatamaz. Önümüzde iki ibretlik örnek var, Birincisi MHP’yi ele geçiremeyen bir grubun kurduğu, aralarında solakları ve demokratları da alarak sözüm ona merkez partisi olma iddiasıyla yola çıkan İYİ Parti. 
İkincisi ise hala daha neden kurulduğunu anlamakta güçlük çektiğimiz, hedefi, misyonu, ideolojisi ya da herhangi bir şeyi olmayan Gelecek Partisi. 
İyi Parti kurulduğundan beri iki seçime girdi. Genel seçimlerde barajı ittifakla aşabildi. Yerel seçimler ise tam bir fiyaskoyla sonuçlandı. Önümüzdeki seçimlere kadar gidebilir mi tartışılır. Zaten genel seçimden beri 5 milletvekili istifa etti. Dün istifa eden Balıkesir Milletvekili İsmail Ok’un istifa gerekçeleri gerçekten dehşet verici. 
Partinin en hassas yerlerine SOROS’un adamlarının yerleştirildiğini açık ve net bir şekilde ifade etti Ok. Dahası bu itirazlarına rağmen o isimlerle çalışmaya devam edeceklerini söylediklerini ve böyle bir partide duramayacağını belirterek tüm görevlerinden istifa etti. 
İYİ Parti’nin önümüzdeki süreçte daha hızlı bir çözülme sürecine girmesi şaşırtıcı olmayacak. Birbirine benzemezlerin  bir arada bu işi yürütmelerine imkan yok. Özellikle ülkücüyüm diyenlerin büyük rahatsızlık içinde olduğu da ortada. 
Gelelim Gelecek Partisi’ne. 
Partinin daha doğuştan ölü doğum olduğu zaten biliniyor. Ancak bu ülkede Başbakanlık yapmış bir isim olan Ahmet Davutoğlu’nun kendisini yoktan o makama getiren AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’a ateş etmek için bu partiyi kurduğu o kadar belli oluyor ki. Davutoğlu, düne kadar kendisine ateş edenlerle bir olup Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alıyor. 
Onunla da yetinmiyor. Cumhurbaşkanı’nı tehdit etmeye kadar ilerletiyor işi. Başbakanlığı döneminde ve bakanlığı döneminde yapılanları dillendiriyor. 
Gerçekten çok yazık. Ömrü hayatında göremeyeceği mevki makam ve itibarı ona sağlayanları, tehdit ediyor Davutoğlu. Açıklayacaklarının da kimse tarafından ciddiye alınmayacağı ortada da, işte CHP atlarsa üstüne belki bir iki gün gündem olabilir miyim? 
Bu ülkenin başbakanlık makamı yatak odasıdır aynı zamanda. Yolsuzluk usulsüzlük ihanet varsa o gün daha açıklardı dürüst olan. Bugün parti kurunca değil. Daha partisine gazete reklamı ile bile yönetici bulamayan bir hareketin üç gün sonra kapıya kilit vuracağı ortadayken, AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef alan sert söylemleri ve yıpratma çabaları, tek misyonun bu olduğunu da ortaya koyuyor. 
Yaşayamazsınız. Ya ideolojiniz, ya bir geleneğiniz ya da bir düşünce sisteminiz olmalı. O alanlar doluyken ve yer açılmamışken, bu çabalar beyhude. Belki tarihte anılan isimler olmak varken silinip gitme çabası da sayabiliriz bu işleri.
Yazık!


 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.