Bir kişinin vatan millet haini olduğunu ispat etmesi için daha ne yapması gerekiyor. 
Yani devletine milletine ve ülkesine ihanetin başka bir tarifi var mı Allah aşkına. 
Üç gün önce de cezaevlerindeki teröristler için provokasyon yapıyordu bu şahıs…
Adı Remziye Tosun… 
PKK’nin siyasi ayağı olan HDP Milletvekili. 
Türkiye onu hep provokasyonları ile devlet millet düşmanı eylemleri ile tanıdı. 
Sınırları zorlamayı bırakın açık açık bu devlete millete düşmanlığını her fırsatta göstermekten geri kalmayan bir militan diyeceğim ama daha ilerisi bir durum. 
Türk devleti her yerde aynı tedbirleri alırken ve ülkenin dört yanında aynı mücadeleyi sürdürürken eline verdikleri hoparlör ve betinle adeta totosunu yırtarak Diyarbakır’da dolanıyor utanmaz kadın. 
Sözüm ona milletin vekili. Gerçekte Kandil’in borazanı, tetikçisi…
HDP Diyarbakır milletvekili Remziye Tosun, utanmadan sıkılmadan durumu algı operasyonu haline getirerek vatandaşa skandal sözlerle sesleniyor. 
Bunun adı ihanet tartışmam bile.  Tosun,  sokak sokak gezip "Hükümet istiyor ki Kürtler ölsün. Bu yüzden burada sizin için tedbir almıyor" gibi bir anons yaptırdı. 
Bu kadını muz cumhuriyetinde bile ipe götürürler, en iyi ihtimalle bir daha güneş yüzü görmez. 
Yok arkadaş bu kadar da uzun boylu değil. 
Bu Remziye Tosun yeni türemiş biri de değil. Yüzlerce şehit verdiğimiz Hendek operasyonları sırasında içerde gönülle kalarak PKK’lı teröristlere destek vermişti. 
PKK’lı militanlar için eylem yaparken TOMA’nın müdahale etmek zorunda kaldığı bir isim bu. 
Şükür ki bu çapulculara terör şakşakçılarına göz yummayan bir devlet var. 
Türkiye Cumhuriyeti öyle eskiden olduğu gibi itlikle hizaya getirmeye çalışacağınız devletin çok ötesinde. 
Sosyal medyada da büyük tepki çeken bu anons olayının ardından Türk adaleti harekete geçti. 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan soruşturma başlattı. Şimdi tıpış tıpış gidip kustuğu kinin hesabını verecek. 
Başsavcılık, HDP'li grubun Diyarbakır'ın merkez Sur ve Yenişehir ilçelerindeki bazı mahallelerde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile ilgili yaptırdığı anonsta kullanılan bazı ifadeler nedeniyle milletvekili Remziye Tosun ile anonsu yapan kişi hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddesi uyarınca tahkikat açtı.
Remziye Tosun hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçundan soruşturma başlatıldı.

-------------------

Umrecilere yıkamadılar şimdi gözleri çalışanlarda!
Tüm dünyayı saran koronavirüs salgınıyla ilgili Türkiye olağanüstü durumunu koruyor. İnsanlar sokaklardan kendilerini evlerine çekti. Son çağrılar karşılık bulduğu gözle görünüyor. 
Ancak uzun süredir belli odaklar provokasyon yapabilmek için elinden geleni yapıyor.
 Bu ülkede ruhu kirli, vicdanı olmayan bir çukur takımı dine inançlara saldırıyor. 
Hükümete saldırmak için provokatör videolar çekiyor, devleti milletin gözünden düşürmeye sözüm ona kalkıyorlar. 
Olmayacak öyle bir şey. 
Milletin devletine ne kadar bağlı olduğu dün ortaya bir kez daha çıktı. Çıkmayın dedi devlet ve bu ülkenin insanı devletine güvenerek çıkmadı. 
Günlerce virüs salgınını umrecilerin üzerine yıkmaya çalışan bir kesim var. Bunlar sadece provokatör kesim değil tatbiki. 
Türkiye’de ipi dışarda olan, Avrupa’dan gelemeyen, ülkesini beğenmeyip ama ülkenin tüm imkanlarından faydalanan bir kesim var. Batıcılar. 
İşte asıl Avrupa kaynaklı salgının Türkiye’ye gelmesini gizlemek için umrecileri İranlıları kullanmaya kalktılar. 
Kısa bir süre de etkili oldular ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Hastanelerde duyduğumuz bildiğimiz açıklanan hastaların büyük bir kısmı Avrupa temaslı. 
Virüsü Türkiye’ye en çok Avrupa’ya gezmeye giden ya da ne halt etmeye gittiyse oralara giden. Millet evinde otururken, tüm uyarılara rağmen şımarık görgüsüz bir kesim vara yöneliyor şimdi oklar. 
Kimseyi takmayan milletin sırtından semirerek yağlanan ve kendi hacetinde boncuk var edalarında dolanan bu çapma elit insanlık duyguları gelişmemiş kesimden ciddi bir ders ciddi bir korku ile baş başa şimdi. 
Kaderini bu ülkeye bağlamış insanlar, devletinin dediğini dinleyip, önlemlerini alıp bu badirenin geçmesini bekliyor. Dua ediyor, iyilik ediyor…
Ama başta Rotary, Lions ve Mason tayfa olmak üzere bu kendini bir halt sanan yobaz ama eli para görmüş kesim titriyor adeta. 
Hayatlarında bir kez olsun artık o şatolarında milletten ayrı millete tepeden bakan o yaşamlarında ilk kez felaket onlara da gösteriyor yüzünü. 
Sadece gariban, sadece alt tabaka değil artık bu felaketin muhatabı. Onları da titretiyor koronavirüs…
Belki titrer ve kendilerine gelirler. Belki sahip olduklarının gün geldiğinde onları koruyamayacağını da anlarlar. Ve bir milletle kader paylaşmanın en doğrusu olduğunu belki anlarlar. 

Cemiyetlerin yıldızları nerede?
Hepsi balolarda, törenlerde, banka müdürlerinin bürokratların yamacından ayrılmaz tanıdık bildik koca kaça isimleri olan zatı muhteremlerdi. 
Bu ülkenin kaymağını yiyip, bu kentin kaymağına üşüşüp, en güzel yerlerinde yaşayan, her şeyin en iyisine sahip olan ve bunlara sahip olmak içi hem milleti hem devleti sömürenlerden bahsediyorum. Yoklar ortada. 
Şu anda bazı samimi sivil toplum kuruluşları, samimi milletin evlatları, belediyelerimiz, kamu kurumlarımız, devletimiz sahada ama bu rant gözünü döndürmüş kesim yok.
Çıkıp dayanışmaya benim de katkım olsun diye mertlik etmelerini beklerdik oysa. Çıkıp ben bu şehirde kazandım bu milletten kazandım şimdi milletin ihtiyacı var payıma ne düşüyorsa fazlası ile milletime kentime devletime veriyim diyen yok. 
Hadi ağalar beyler. Devlet elinden geleni yapıyor sizde insanlık görevinizi yerine getirin desek ses gelir mi?
Bugün gencecik çocuklar sokaklarda yaşlılara ekmek taşıyor, harı kuruluşları erzak taşıyor, imece yapılıyor. Neden katılmıyorsunuz. 
Tek tek isim saymaya gerek yok. 
Madem bu kentten geçiniyor bu kentten aldığınız güzle büyüyor ve kentin rantını cebinize indiriyorsunuz. Buyurun zekatını verme zamanı…
Vakit dayanışma vakti…