SON DAKİKA
Hava Durumu

İP’in derdi sadece sorun çıksın gündeme gelelim!

Yazının Giriş Tarihi: 13.10.2020 19:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2020 19:55

Meral Akşener’in İyi Partisi, kendini konumlandıracak bir yer bulamadı. CHP ve MHP’nin küskünlerinden oluşan parti, ne sağa ne sola ne ortaya bir yere yerleşemedi. Popülist politikalarla bir sonraki seçimi görür müyüm derdinde.

İşte özgün bir siyaset üretemeyince popülizm ve günlük gündeme gelme gayreti içinde boğulup gidiyor. Hoş ittifak ettiği CHP’nin durumu da çok farklı değil ama bizim bugünkü konumuz İP…

Yahya Bahadır döneminde sahaya inemeyen İP, daha çok salon ve il merkezinde yapılan açıklamalarla siyasete katılmaya çalışıyordu. Ancak iki ay önce yapılan kongrede Selçuk Türkoğlu’nun il başkanı olmasıyla sahaya değil ama meydana inmiş oldu İP.

Ancak tabi bu ortaya bir siyaset koymaktan çok şova dönük, insanların ilgisini çekmeye dönük ve polemik oluşturmaya yönelik adımlar. İP’in CHP’den ayrıştığı özgün bir siyaset anlayışı henüz oluşamadı. Dahası her geçen gün daha çok CHP’ye benzeyen küçük CHP olma yolunda ilerleyen bir parti görünümüne bürünüyor.

Şimdi seçim diye bir durum yok ortada. Pandemi süreci de devam ediyor. Devlet boğazı yırtılana kadar zorunlu değilse organizasyon yapmayın, kalabalık ortamlara girmeyin, teması engelleyin diye bağırıyor.

Tutuyor bu İP İl Başkanlığı genel başkanları Meral Akşener’in grup toplantısını Kent Meydanı’nda kurulacak dev ekranlarda vatandaşı da davet ederek birlikte izleme partisi düzenliyor iyi mi?

Bursa’nın merkezi durumundaki Kent Meydanı AVM’nin önünde böyle bir etkinliğe izin verilmeyeceğini biliyor İP. Daha önce yürüyüşe izin verilmediği ve buna da izin verilmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Zaten verilmemesi verilmesinden daha iyi onlar için.

İzin verilmeyeceğini bile bile başvuru yapıyorlar ve hayır cevabını alıyorlar. Genel Başkan Meral Akşener’in grup konuşmasını dev ekranlarda izleme partisi bir anda oturma eylemine dönüşüyor. Mantık? Belli değil? Amaç belli değil? Hedef belli değil?

Bu organizasyonu düzenleyen ve izin alamayan Bursa grubu hemen Meral Akşener’e konuyu intikal ettiriyor. Pası alan Meral Akşener’de konuyu grup toplantısında dile getiriyor; “Bursa Valisi, benim konuşmamın yayınlanmasına izin vermemiş. Arkadaşlarımız şu an kararı oturmak suretiyle protesto ederek, cep telefonlarıyla bu toplantıyı izliyorlar. Hepsini buradan selamlıyorum, var olsunlar” dedi. Bursa İP, böylece adını bir şekilde duyurmuş oluyor. Sormuyor ortalık pandemi ile kavrulurken bu kadar gereksiz bir polemiğin içinde ya da anlamsız bir organizasyona niye kalkışıyorsunuz diye.

Genel başkanı dinlemek için organizasyon yapan İP, bu kez işi protestoya çeviriyor ve Bursa Valiliği’ni hedef alıyor. Sebep?

Sen Valilik olarak izin vermezsen bende cep telefonundan ses sistemi ile Meal Akşener’in 45 dakika Bursalılara dinletirim diyerek ses veriliyor. Polis müdahale etse yaygara daha da büyüyecek. Etmiyor.

Organizasyon maske ve mesafeye özen gösteriliyor ambalajı ile pazarlanıyor. Oysa baştan aşağıya sorumsuzluk ve gereksizlik akıyor.

Meral Akşener’in konuşmasının meydanda dev ekranlarla yansıtılması hiç şüphe yok ki bir miting anlamına gelir. İnsanlar da oraya geldiğinde ve Bursa’dan da bir iki konuşma yapıldığında bunun başka bir ismi yok. Oysa seçim değil, halk oylaması yok, açılış yok, temel atma yok. Yani şu anda bu şartlarda miting yapacak bir durum yok.

Aslında İl Başkanı Selçuk Türkoğlu’nun açıklaması da zaten her şeyi ortaya koyuyor. Türkoğlu, “Peki ne oldu şimdi? İşte Genel Başkanımız konuştu, biz de cep telefonlarımızla yayın yaptık. Ha dev ekrandan yayınlamışız, ha küçük ekranlardan, ne farkı var? Bu bir miting veya yürüyüş talebi değildi. Bayraklı, sloganlı parti yürüyüşü veya eylemi hiç değildi. Bursa’da da bizler, adam gibi muhalefet yaparak fincancı katırlarını ürküttük. Bunun da farkındayız.”

Bu tür eski Türkiye siyasetinin artık karşılığı yok. Vatandaş iktidarı da muhalefeti de sorumlu siyaset anlayışı içinde görmek istiyor. Daha özgür daha vatandaşın derdine çare, ihtiyacına karşılık veren siyaset geçer akçe olarak görülüyor.

Aksi durum sadece tebessüme neden oluyor gerisi gelmiyor.

MHP Mudanya’dan örnek adımlar…

Mudanya’da MHP’nin son iki yıldır sürdürdüğü siyaset gerçekten ilgi görüyor ve farklılık oluşturuyor.

Yerel seçimlerin ardından MHP Mudanya Belediye Meclis Üyesi Bülent Erden beyin başlattığı halka dönük siyaset anlayışı, ilçedeki kalıplaşmış siyaset tarzını sarsarken, henüz görevde bir yılını bile doldurmayan MHP İlçe Başkanı Erkut Seymenler’in yapıcı ve seviyeli siyaseti de her kesimden ilgi görüyor.

Siyasi nezaketi ve seviyeyi hiç kaybetmeden olması gereken modern siyaseti tüm alanlarını kullanan Seymenler yönetimindeki MHP Mudanya yönetimi, gerçekten örnek davranışları ile gündemde kendine oldukça iyi bir yer ediniyor.

Toplumun her kesimiyle kucaklaşan, her kesimin sesini duyar, derdini dinleyen, mahalle mahalle gezerek muhtarlarla bir araya gelen, sivil toplum kuruluşları ile sıcak bir ilişki kuran MHP Mudanya, toplumsal konularda da duyarlılığı ile öne çıkıyor.

İşte siyasette fark oluşturan Erkut Seymenler ve MHP teşkilatı, örnek bir çalışmaya daha imza attı. Göynüklü’de eğitim öğretim veren M. Zeki Yazıcı okulunda sosyal mesafe çizgilerinin boyanmasına yardım ettiler.

Öyle ki ilçe başkanı ilçe sekreteri yöneticileri ellerine boya kovalarını alıp, metre çekip tek tek özenle boyama işlemlerini yaptı.

Bir yerden işe el atmak önemli bir şey. Kimsenin öne çıkmasını beklemeden işi alıp yürümek farklı bir düşünce sisteminin dışa vurumu. Seymenler ve yönetim kurulu arkadaşları farlı bir siyaset anlayışı ile her geçen gün Mudanyalıların daha çok kalbini kazanıyor, gönlüne giriyor.

Ve Ülkücüler yine kendilerine yakışanı, milletin yanında, milletle beraber, omuz omuza, sırt sırta gelecek için mücadele veriyor. Ne güzel.

Gürsu Belediyesi bunu neden yapıyor?

Gürsu Kent Meydanı yapılması için istimlak edilmiş alanla ilgili ilginç bir durum ortaya çıkmış. İlçede tepkiye neden olan durum gerçekten oldukça şaşırtıcı.

İlçede meydan yapılabilecek önemli bir noktada olan Postane ile eski belediye arasında mevcut kütüphanenin arkasında kalan 30 bin metrekarelik alan yıllar önce Gürsu’ya meydan yapılmak üzere istimlak edildi. Buradaki hak sahiplerini büyük kısmı paralarını aldı, bir kısmı ise yargıya giderek istimlak bedellerini yükseltti.

Ancak yapılan istimlak kamu yararına olduğu için bedelleri ödenerek arazilerin kalan kısmının da belediyeye geçmesi gerekiyordu. Mahkemeyi kazanan 7-8 hak sahibine bu alandan yer veriyor belediye iyi mi?

Bugün Bursa’da bir çok belediye meydan açmak için çırpınırken Gürsu Belediyesi açılmış alana ruhsat veriyor. Çok garip. Dahası Gürsu’da kendi meydanı yapılabilecek ve bu kadar bir alanı oluşturma şansı da yok.

Belediyecilik vizyon ve gerçekten bilgi ve beceri işi. Bu kadar basit hatalar ya da saçma kararlarla şehirlerle oynanması doğru değil. Gürsu Belediyesi’nin bu konuyla ilgili umarız geçerli, kabul edilebilir bir gerekçesi vardır?

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.