Bursa’yı sarsan ve ülke gündemine çıkan CHP Osmangazi’deki taciz skandalı ile ilgili kamuoyunun önüne çıkıp merak edilenleri ve gerçekleri bir türlü açıklamayan CHP İl Başkanı İsmet Karaca, Türkiye’nin en başarılı Büyükşehir Belediye Başkanlarından biri olan Alinur Aktaş’a yönelik algı ve karalama operasyonlarına devam ediyor.

Kendi partisi içindeki rezilliğin hesabını veremeyen, ilçe başkanını istifa ettirerek ve suni gündemler oluşturarak unutturmaya çalışan CHP İl Başkanı İsmet Karaca, yine büyük bir yalan ve algı operasyonuna sarıldı.

Kargaları bile güldürecek Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın görevden alınacağı iddiasını ortaya atan İsmet Karaca, bir de bunun AK Parti içinde konuşuluyor ambalajına sarmış. İlginç.

AK Parti içinde kimlerin konuştuğunu da bir zahmet açıklasa da kamuoyu da gerçeği görse. Belli ki sulandıracak bir şey bulamamış İsmet Karaca. Mahalle dedikodusu tadında paylaşımlar yapmaya başlamış.

Sabahtan akşama kadar kendi partisinin belediye başkanları günlük siyasetin dibine vururken AK Parti’nin birinci sıradaki Büyükşehir Belediye Başkanı olan Alinur Aktaş’ın Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili paylaşımı oldukça rahatsız etmiş İsmet beyi.

Oysa, İsmet Karaca il başkanı olduğu partinin Bursa’daki 3 belediyesinde yaşananlara baksa ağzından çıkanlara kendisi utanacak. Tam 7 yıldır Mudanya’da doğru düzgün bir hizmet yapmayan Hayri Türkyılmaz mesela. Oldukça çarpıcı bir örnek.

Bırakın hizmet yapmayı olanı da yok etmeye azmetmiş bir belediye başkanı. Fakir fukara, garip güraba edebiyatı yapan CHP’nin belediye başkanı Mudanya’nın içinde Güzelyalı’da ve köylerde ana okuluna büyük ihtiyaç varken, gidiyor her üç villadan birinin anaokulu olduğu Bademli’ye anaokulu yapıyor. Hoş onu da bir türlü açamıyor ya neyse.

Mesela Mudanya Yolu Çağrışan bölgesine 11 katlı otel imarı veriyor. Mudanya’nın merkezi ve Güzelyalı’da bile gençlik merkezi yokken Bademli’nin yamacındaki Has köye planlıyor bu işleri. Hoş yaptığı da yok ya…

Kanundan, hukuktan dem vuran İsmet Karaca’nın Gemlik Belediye Başkanı, tam da kuralları uygulaması gereken devlet sorumluluğunda tutuyor gençleri toplayıp kısıtlama olduğu gün balığa çıkıyor iyi mi? Üsteni bir de 144 bin lira ceza ödemek zorunda kalıyor Bursa Valisi Yakup Canbolat’ın talimatıyla.

Dahası bu cezanın ne şekilde ödeneceğine dair de bir açıklama yok. Gemlik Belediye Meclis üyelerine önemli bir görev düşüyor.

Bu para belediyenin kesesinden ödenirse direkt kamu zararı. Başkanın cebinden bu parayı ödemesi gerekiyor.

Ve yasalara saygılı bir belediye başkanının bu ödemeyi asla belediyeye yaptırmaması gerekir. Bekleyip göreceğiz bu ödemeyi ne şekilde yapacaklarını…

Yine İsmet Karaca’nın Nilüfer Belediyesi, aile vakfı olduğu bizzat Mustafa Bozbey tarafından itiraf edilen NİLVAK’la ilgili sıkıntılar devam ederken, açık oto pazarında bu vakfın para basmasına göz yummaya devam ediyor.

Oysa Nilüfer Belediye Başkanı olduğu dönemde Bozbey, kendi ailesine ait vakfa kiralama yaparak görevini kötüye kullanmış, derhal o sözleşmenin iptal edilerek oto pazarının geliri belediyeye aktarılması gerekmez mi?

Örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Kamuoyu her şeyi görüyor. Her şeyi biliyor. Bursalıları ahmak yerine koymak siyaseten yapılacak en büyük hata.

CHP Bursa İl Başkanı öncelikle partisinin üzerindeki sisi bir kaldırmalı, taciz iddialarıyla ilgili ne var ne yoksa onları kamuoyunu ikna edecek şekilde açıklamalı, sonrasında da daha modern bir muhalefet yöntemi izlemeli.

Her gün algı ve iftira operasyonu yaparak, dayanaksız iddialar ortaya koyarak bir adım öteye gitme ihtimali yok. Dahası bu yöntemle AK Parti’nin değil kendinden daha küçük olan İYİ Parti’nin rakibi olur ancak. Buradan uyarmış olayım.

Bir başörtüsü tartışması da Gemlik’te!

Son günlerde ülke gündeminde yeniden alevlenen başörtüsü tartışmalarına bir yenisi de Gemlik’te eklendi. Şikayetvar isimli internet sitesine yazan Hatice A isimli Gemlik’li bir bayanın şikayeti ilçede gündem oldu.  Hatice A, Özdilek AVM’de 4 günlük tanıtım için iş  başvurusu yaptığını ancak başörtülü olduğu gerekçesiyle iş verilmediğini ileri sürdü.

Hatice A isimli vatandaşın ilgili siteye yazdığı şikayet şöyle, “Bursa/Gemlik ilçesinde bulunan Özdilek mağazasında kuzenim 4 günlük iş olduğunu söyledi. Bende kabul ettim ve iş şartlarını konuşmak için yetkilinin numarasını aldım. Konuşmak için mesaj attım. Bana adımı sordu cevaplar cevaplamaz profildeki kişi siz misiniz dedi. Ben de evet deyince ''marka tesettürlü çalıştırmıyor'' dedi. Bu olaya çok şaşırdım gerçekten biz hangi yüzyılda yaşıyoruz. Herkesin eşit olduğu bir yurt da yaşarken böyle zihniyet kaldı mı daha inanamıyorum. Lütfen bu olaya bir el atılmasını istiyorum. Ben sırf tesettürlüyüm diye çalışamayacak mıyım? Üniversite mezunu olmama rağmen sırf tesettürlüyüm diye iş vermemesi onur kırıcı bir durum.”

Gemlik Manşet Gazetesi, konuyu kamuoyu gündemine getirince üst üste açıklamalar geldi. Önce Özdilek bir açıklama yaparak, firma bünyesinde çok sayıda türbanlının çalıştığını, 4 günlük geçici iş ile alakalı da kendilerinin yetkili olmadığını bildirdi.

Tartışmalar üzerine bir açıklama da tanıtım yaptıran Paşabahçe firmasından geldi. Müşteri hizmetleri üzerinden Hatice A.’ya yanıt veren Paşabahçe’nin açıklaması şöyle, “Öncelikle değerli vaktinizi ayırıp görüşlerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz. İletiniz sistemimize kayıt edilmiş olup çözüm sürecimiz başlatılmıştır. Konuyla ilgili gerekli araştırmalar yapılıp, tarafınıza en kısa zamanda bilgi verilecektir. Her türlü görüş ve önerilerinizi bize, 0850 222 1935 nolu . Müşteri Hizmetleri hattımızdan ulaştırabilirsiniz.”

Belli ki bir yerlerde hala başörtüsü tahammülsüzlüğü devam ediyor. Paşabahçe’nin böylesi skandal bir konuyla gündeme gelmesi ne kadar vahim. Türkiye’nin dev kuruluşlarından biri olan ve önemli markaları arasında yer alan Paşabahçe gibi bir kuruluşun doğru ya da yanlış böyle bir tartışmamın içinde olması büyük hata. Bu organizasyon firmasından kaynaklanmış bir saçmalık da olabilir ancak Paşabahçe, çalıştığı firmalara da dikkat etmesi gereken bir marka. Çok yazık…