Çok ciddiye alınmadığını düşündüğüm bir vakanın gerçekten ciddiye alınmasının zaruri olduğu kanaatindeyim. Bu vaka ıspanak vakasıdır. Ispanak deyip geçmeyin. İstanbul'da 108, Tekirdağ'da 40 kişi zehirlendi. Neyse ki ölümcül vaka yaşanmadı. Ne var ki, durumları pek de iyi olmayan hastalar da var.

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yetkilileri, 2 Kasım itibariyle gelen şikâyetler üzerine taze ıspanak ve evlerden pişmiş ıspanak yemeği numuneleri alındığını, yapılan testler sonucunda yabancı ottan kaynaklı yoğun miktarda atropin ve scopalamin maddesi tespit edildiğini bildirdi.

Ispanağın arasına karışan madde ise scopalamin içeren solanum americanum (itüzümü) otu çıktı. İstanbul Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü'ne gönderilen 9 numuneden 3'ünde bu zehirli madde çıktı. "Cadı tozu" veya "şeytan nefesi" diye de bilinen scopalamin maddesinin dünyanın en tehlikeli uyuşturucu maddelerinden biri olduğu ve işkence yöntemlerinde bile kullanıldığı söyleniyor. Antropin ise tarım ilacı zehirlenmelerinde tedavi için kullanılan etken bir madde bir morfin türevi.

Bazı yabani bitkilerde doğal olarak bulun atropin ve scopalamin ilaç yapımında da kullanılıyor ancak bunlar zehirli maddeler. Sabah Gazetesinin verdiği haberde bir açıklama yapan Türk Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurşen Başaran, "Susuzluk, görme bozuklukları, mide bulantısı, gözbebeği büyümesi yapar. Yaşlı ve çocuklarda ölümlere bile neden olabilir. Bu bitkiler ıspanakla aynı familyadandır, Yaprakları benzer. Türkiye'de çok yaygın. Yol kenarlarında bile olur. Bu kadar çok kişi zehirlendiyse aynı tarladan çıkmış olması gerek. Komplike bir durum olabilir. Çok iyi incelenip, araştırılması lazım. Gübre kaynaklı nitrat bile olabilir" diyor.

Bence de durumun çok iyi incelenmesi gerekli. Bendeniz septik biriyim. Komplo teorilerini severim ve gerçeklikleri olabileceğine inanırım. Zaten birçok vakada da bu gerçeklikler ispat edildi. Botanik ve kimya bilgisi olan biri bu bitkileri kolayca tanıyabilir. Bu kişinin kötü niyetli olduğunu varsayalım…

Gerisini siz düşünün.

Vakanın diğer ve belki de çok daha önemi bir yönü de Türk Toksikoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Nurşen Başaran’ın dediği gibi Gübre kaynaklı nitrat…

Bu nitrat bomba yapımında da kullanılıyor bildiğiniz gibi. Ne lanet bir madde değil mi?

Bu meselenin bir çözümü var aslında.

Nitratsız, ilaçsız doğal tarım yapılması…

Doğala döner, atalarımızın, dedelerimizin yaptığı gibi tarım yapar ve bunu yaygınlaştırırsak ve de bir yerlerde genetiğiyle oynanmış tohumları değil de doğal, adam gibi tohumları kullanırsak mesele çözülmüş olur…