SON DAKİKA
Hava Durumu

Joe Biden neden rahatsız?

Yazının Giriş Tarihi: 20.08.2020 20:15
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.08.2020 20:15

 Yıl 2008 Ekim ayı; Johns Hopkins Üniversitesi bünyesindeki İpek Yolu Enstitüsü 75 sayfalık bir rapor hazırlıyor, raporda imzası bulunanlardan biri, Halil Magnus Karevelli (kendisi Cumhuriyet gazetesinin ikinci sayfasında yazılar yazan, İsrail yanlısı raporlarıyla meşhur biz zat), raporda Türkiye ile ilgili senaryolar sıralandıktan sonra, CHP bölümünde “Deniz Baykal, CHP genel başkanlığından istifaya ikna edilecek, yerine Kemal Kılıçdaroğlu geçecek” deniyordu.

Raporun ardından, Deniz Baykal defalarca tehdit telefonları ve suikast ihbarları alır, bu gözdağı ve çekil uyarılarına kulak asmayan Baykal, canını kurtarsa da bir kaset komplosuyla parti genel başkanlığını bırakır. Baykal istifaya ikna edilmiş olur.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanı olur.

***************

Yıl 2014, Gezi darbe girişimi, dershane tartışması, 17/25 Aralık yargı/polis darbe girişimi, MİT tırları kumpası v.s. sonrası derin ABD bir rapor daha yayınlar, raporda imzası bulunanlar Eric Edelman, Morton Abromowitz, Henri Barkey gibi derin ABD’nin akilleri.

 Raporda Erdoğan’ın icraatlarından duyulan rahatsızlık defalarca vurgulanıyor, FETÖ’nün başına gelebilecek olaylar tahmin diliyor, darbeden söz ediliyor, Erdoğan’ın otokratik ve diktatör yapısından, Gül ve Gülen’in batı yanlısı ılımlı çizgisinden bahsediliyor, CHP’nin Gülen’in yanında oluşunun altı çizildikten sonra, yaklaşan yerel seçimlerde Erdoğan’ın devrilmesi gerektiği anlatılıyor, yerel seçimlerde AK parti başarı sağlarsa önümüzdeki dönemde Erdoğan’ı devirmek için neler yapılması gerektiği anlatılıyordu.

Yerel seçimler, tamamlanıyor, Cumhurbaşkanlığı seçiminden Recep Tayyip Erdoğan başarıyla çıkıp, parti genel başkanlığı ve başbakanlığı Ahmet Davutoğlu’na devrediyor, Haziran 2015 seçimlerine Davutoğlu başkanlığında giren AK Parti tek başına çoğunluk sağlayacak oyu alamıyor, başbakanın koalisyon ısrarına rağmen, Recep Tayyip Erdoğan’ın ileriyi gören kararıyla seçim yenileniyor ve AK Parti tarihindeki en yüksek oyu alarak yine tek başına iktidar oluyordu.

Ardından 2016 yılında, Davutoğlu görevden el çektiriliyor ve dünyanın en saygın dış politika dergisi Foreign “ABD Ankara’daki adamını kaybetti” manşetini atıyordu. Bu görevden alınmayla ilgili çok daha büyük manşeti ise Ahmet Davutoğlu Şubat 2020 yılında atıyor “Ben başbakan olarak kalsaydım 15 Temmuz olmazdı” şeklinde atıyordu.

***********

15 Temmuz, darbe ve işgal girişimi öncesi yine aynı ekip, raporlar hazırlıyor, Erdoğan’dan ve MİT başkanı Hakan Fidan’dan duydukları rahatsızlıkları ifade ederek, ölümle tehdide varan cümleleri kurmaktan kendini alamıyordu.

Bunları niye hatırladık derseniz? Joe Biden adlı hayduttun bu hafta medyaya yansıyan açıklamaları ile, yukarıda yazılanlar, aynı aklı aklın ürünü. ABD başkan adayı Joe Biden, Erdoğan’dan rahatsızmış, muhalefete destek vererek Erdoğan’ı devirmek gerektiğini düşünüyormuş.

ABD, Erdoğan’dan niye bu kadar rahatsız?

ABD, Erdoğan’ı “devirmek” için niye bu kadar plan yapıyor?

Erdoğan, insanlığın üstüne kara bulut gibi çöken, ruhsuz, her şeyi parayla, petrolle, kaynakla ölçen bu kapitalist düzene isyan ettiği, başka bir dünya, hakça bölüşen, adaletli, mazlumlardan yana bir dünya istediği için hedefte.

Davos’ta “One Minute” derken de,

BM’de “Dünya beşten büyüktür” derken de bu kararlılığı, bu devrimci tavrı görmek mümkün.

Berat Albayrak, canlı yayında yumruğu havaya kaldırınca, “IMF defol bu memleket bizim” der gibi kaldırıyorsa, işte bu asi ruhun, bağımsızlıkçı yeni ve büyük Türkiye’nin var oluşunun fotoğrafını veriyor anlayan gözlere.

15 Temmuz’da bu toprakların insanından unutamayacakları çok büyük bir tokat yedi bu akıl.

 Beslemelerinin devletin içinden temizlenmeye başlanmasından, kiralık katilleri PKK’nın yok ediliş sürecinden,  IMF’ye peşkeş çekilmeyen ülke ekonomisinden, Suriye’nin kuzeyinde kurmaya çabaladığı terör koridorunun delinişinden, Irak’ta kurmaya çabaladığı bölünmüş devlet planının ters yüz oluşundan, Libya’da konmaya çalıştığı petrol kuyularından, Afrika kıtasındaki yağmasının yok olmaya yüz tutmasından, Kudüs’ü başkent ilan eden İsrail’in karşısında duran kararlılıktan, Doğu Akdeniz’e bizi hapseden planı yırtarak, gözlerinin için baka baka hakkını koruyan ve Akdeniz’i, Mavi Vatan ilan edip, günümüz Sevr’ini yırtıp atan Erdoğan liderliğindeki yeni Türkiye’den elbette rahatsızlar.

Joe Bidengiller, Macron’lar, Trump’lar, v.s. gibi haydutlar, elbette rahatsız olacaklar.

Ne diyor Biden? Erdoğan’ı devirmek için, muhalefeti bir araya getirmekten, onlara destek vermekten, PKK’yı onlarla beraber yürümeye ikna etmekten bahsediyor özetle.

“Biden,  bu lafları 7-8 ay önce söylemişmiş, şimdi gündeme getirmek, mağdur algısı yaratmak içinmiş” böyle söylüyor muhaliflerimiz.

Esas soru şu;

Biden niye Erdoğan’a değil de, muhaliflerin topuna destek veriyor?

Muhalif partiler iktidara geldiklerinde, Biden’in hangi rahatsızlığını giderecekler?

FETÖ’ye PKK’ya özgürlük mü verecekler?

Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan vaz mı geçecekler?

Suriye’nin kuzeyindeki terör koridorunu yeniden mi kuracaklar?

Ülke ekonomisini IMF’ye mi teslim edecekler?

Joe Biden ile ülkemizdeki muhalifleri aynı doğruda buluşturup, destek verme noktasına getiren şey ne?

CHP, İP, HDP, SP, ve diğer Biden ortakları bu ortaklığın gerekçelerini bu ülke kamuoyuyla paylaşmak zorundadır.

  Çok uzun oldu farkındayım ama müsaadenizle, son bir soruyla bitirmek istiyorum

Cumhur ittifakının ifade ettiği “Beka Meselesi” ni şimdi daha iyi anladık değil mi?

Selam ve Saygıyla.

   

       

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.