SON DAKİKA
Hava Durumu

Karabağ zaferi

Yazının Giriş Tarihi: 13.11.2020 22:14
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.11.2020 22:14

Ermenistan’ın 27 Eylül 2020’de işgal alanını genişletmek için Azerbaycan’a yaptığı saldırı sonunda Kafkasya’da harita değişti. Her ne kadar birkaç defa ateşkes yapıldı ise de Ermenistan’ın saldırısı ile çatışmalar yeniden başladı. Azerbaycan tarafının kesin üstünlüğü ile ve Rusya’nın tehditleri ile nihayet 10 Kasım 2020’de Ermenistan’ın işgalinde kalan bazı yerleri bir ay içinde boşaltması ve boşaltılacak yerlere de Rus askerlerinin beş yıllığına gözlemci olarak yerleştirilmesini öngören anlaşma yapıldı. Ermenistan çaresiz kaldı. Rusya’nın müdahalesi kısmen Ermenistan’ı kurtardı. Anlaşma ile birlikte Erivan’da başlayan gösterilerin nereye varacağını tahmin etmek zordur.
Kırk iki gün süren bu savaşta Azerbaycan’ın hemen her alanda yenilendiği görüldü. Azerbaycan halkı inanılmaz bir yurt sevgisine sahiptir. Karabağ’ın işgalden kurtarılması için büyük bir heyecan dalgası yaşadı.  Yaşı müsait olsun olmasın, büyük kalabalıklar, askere yazılmak için askerlik şubeleri önünde sıralar oluşturdu. Cepheye giden asker aileleri, yakınları tarafından sevinç törenleriyle uğurlandı. Cepheden gelen asker cenazelerini, ailelerin pek çoğu iftiharla karşıladı. Şehit düşenlerin anneleri, babaları gururla çocuklarının tabutunu taşıdı. Oysa otuz yıl öncesinin Azerbaycan halkı yenik, perişan çaresiz ve umutsuzdu.
O dönemde Azerbaycan’ın düzenli ordusu neredeyse yoktu. Derme çatma silahlı gruplar ise cephede savaşmak yerine Bakü’de iktidar mücadelesine taraf olup askeri darbe yapmışlardı. Ebülfezl Elçibey işte böyle bir darbenin sonunda iktidardan uzaklaştırıldı. Oysa günümüzdeki Azerbaycan ordusu oldukça donanımlı, disiplinli ve savaş için her türlü hazırlığa sahip olduğunu gösterdi. Kurtardığı şehir ve köylerde ilk iş olarak Azerbaycan bayrağı asmasının yanında ezan okuması da asli kimliğine dönüşün önemli bir işaretidir. Günümüzde Azerbaycan ordusu ezan sesini, özgürlüğün, kurtuluşun bir sembolü saymaktadır. Azerbaycan ordusundaki bu değişimin gelişerek devam etmesi gerçek kurtuluş için önemli bir adımdır. İslami kimlikten yoksun olan bir ordunun otuz yıl önce küçücük Ermenistan karşısında nasıl çaresiz perişan duruma düştüğünü herkes bilmektedir.
Bütün bunların yanında Azerbaycan tarafı haklı, işgalci Ermenistan ise haksız taraftı. Haklı olmak kadar insanlara güven veren, hedefe kilitleyen başka bir sebep yoktur. Ayrıca geçen otuz yıllık süre içinde Azerbaycan’ın Minsk Grubu adlı ülkeler tarafından oyalandığı, Ermenistan işgalinin kalıcı olması için ona zaman kazandırılmaya çalışıldığı görüldü. Azerbaycan’ın savaşta kaybettiği topraklarını ancak savaşla ve kendine olan güveniyle elde edebileceği ortaya çıkmıştı.
Azerbaycan’ın cephede Ermenistan’a karşı üstünlük sağlaması ile birlikte Azerbaycan’a karşı üç ülkenin tutumu da önemli oldu. Bunlardan Türkiye tutumu önceden belliydi. Çünkü Türkiye her hal ve şartta Azerbaycan’ın yanında olduğunu ihtiyaç duyması halinde bütün imkanlarını da Azerbaycan’ın emrine vereceğini ilan etti. Azerbaycan sokaklarındaki gösterilerde Azerbaycan bayrağı ile birlikte Türkiye bayrağının da taşınması halkın Türkiye’ye karşı duyduğu minneti göstermiştir. Benzeri durumun Türkiye’de de olması iki ülke halkının karşılıklı olarak biri birine duyduğu kardeşliği göstermesi bakımından önemlidir.
Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı üstünlük sağlaması İran’da ise beklenen kaygıyı körükledi. 25 Ekim 2020 tarihli AA haberine göre İran Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Muhammed Pakpur, Kuzey Azerbaycan sınırına Aras Nehri boyunca kuvvet yığdıklarını çünkü “Jeopolitik sınırların değişmesine karşı olduklarını” açıklamıştır.

Jeopolitik sınır nedir? İşgal edilen Karabağ’da hızla ilerleyen Azerbaycan kuvvetlerinin Zengizor’dan Nahçivan’a ulaşması ihtimali İran’ın kaygısını kuvvetlendirmiştir. Zengizor’dan bir koridorla Azerbaycan ve Nahçivan bölgesinin birleştirilmesi ihtimaline karşılık, İran askeri kuvvet yığarak, zorla bunu engellemeye hazırlandığını ilan etti. İran kendi sınırları içinde olmayan Zengizor’da böyle bir değişikliği kendisi için tehdit saydı. Bunu askeri kuvvet kullanarak engelleme hazırlığı ise iki taraflı bir sonuçtur. Bir defa Azerbaycan topraklarının birleştirilmesine engel olmaya hevesleniyor. Azerbaycan’ın bölünmüş olarak kalmasını buna karşılık Ermenistan sınırları içinde yer alan Zengizor’un ise olduğu haliyle Ermenistan’ın elinde kalmasına çabalıyor.
İran tarafı bu askeri hazırlığı yaparken ve Azerbaycan’ı o yığınakla tehdit ederken, 3 Kasım 2020’de İran lideri Hamaney yaptığı açıklamada, Ermenistan’a işgalci demeden, Ermenistan’ın işgalindeki toprakları boşaltmasını istemeden Azerbaycan topraklarının kurtulmasını dilemiştir. Bu dileğin bir riyakarlık örneği olduğu açıktır. Aslında mevcut sınırlara göre Ermenistan’ın İran ile kara bağlantısı vardır. Ermenistan’ın dünya ile teması buradaki Norduz Gümrüğünden yapılmaktadır. İran Aras Nehri boyunca Kuzey Azerbaycan ile komşu olmak yerine hiç olmazsa bir bölümünde de olsa Ermenistan’ın komşuluğunu tercih etmiştir. Dünyanın başka bölgelerinde Şii nüfus ile yakınlık kuran İran için Kuzey Azerbaycan halkının ezici çoğunluğunun Şii olmasının hiçbir önemi yoktur. Hıristiyan Ermenileri tercih etmiştir. Karabağ’ın işgaliyle mağdur ve muhacir olan milyonu aşkın Azerbaycanlılar hakkında bugüne kadar tek cümlesi olmayan Hamaney Azerbaycan’ın topraklarını kurtarmasının yanında Karabağ Ermenilerinin haklarının korunmasını da istemiştir.
Hamaney, İran sınırlarında teröristlerin sınırlarına yerleşmesine izin vermeyeceklerini söyleyerek Azerbaycan ordusu üzerine bir gölge düşürmeye çalıştı. Ya da bu gölgenin unutulmasını engellemeye uğraştı. Oysa on milyonluk Azerbaycan’ın iki buçuk milyonluk Ermenistan’a karşı birkaç ordu çıkaracak ekonomik gücü ve nüfus potansiyeli vardı. Aslında Hamaney, Azerbaycan ordusunu terörist olarak gördüğünü açık etmişti. Gelecekte Azerbaycan’a karşı planladıkları saldırı için kendine göre bir zemin hazırlamıştı. Ancak Hamaney vb kimselerin bu saygısızca iftiraları, Güney Azebaycan halkının olup bitenleri daha kolay görmesine de katkıda bulunmuştu. Nitekim Azerbaycan ordusunun başarılarından özellikle Şuşa’nın kurtarılmasından sonra Tebriz ve Umumiye sokaklarında halkın helva dağıtması Hamaney’e verilen bir cevap olmalıydı.
Rusya ise muhtemelen tehditle Azerbaycan’a kabul ettirdiği anlaşma ile Karabağ’da bazı yerlerin Ermenistan’da kalmasını, Laçin’den Ermenistan’a açılan koridorda ve Nahçivan’dan Azerbaycan ana karasına açılacak geçiş yolunda Rus askerlerinin bulunmasını temin ederek yeniden Azerbaycan’a dönmüş oldu. Anlaşmanın zayıf taraflarından birisi budur. Niha anlaşma ile Rus askerlerinin Azerbaycan’dan çıkması Nahçivan Azerbaycan koridorunun kalıcı hale getirilmesi yüz yıl önce Stalin tarafından kesilen Türkiye’nin nefes borusunun tesisi Türkiye ve Azerbaycan geleceği için önemlidir.
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.