SON DAKİKA
Hava Durumu

Kaşıkçı’nın vahim tespitleri!

Yazının Giriş Tarihi: 23.10.2020 23:20
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.10.2020 23:20

Bursa’daki görevinden alınan Sağlık Müdürü Dr. Halim Ömer Kaşıkcı, giderken Yeni Dönem’den Nuri Yavuz’a bir mektup yazmış. Metin oldukça sarsıcı. 
Dahası aslında Bursa’daki rant çetelerinin ve kendilerini Bursa’nın sahibi zanneden belli güç odaklarının kenti nasıl da rehin almaya, çökmeye ve adeta kendileri için özerk bir bölge yapmaya çalıştıklarını göstermesi açısından oldukça önemli. 
Kaşıkçı atandığı gün Sağlık Bakanlığı’nda üst düzey bir bürokratla olan diyaloğuyla başlıyor mektubuna; “Bakanlıkta, atandığım ilk gün üst düzey bir bürokrat arkadaşım bana 'Bursa için sevindim ama senin için üzüldüm, Bursa çok sıkıntılı bir şehir' demişti... Ne demek istediğini anlamam için birkaç hafta yetti aslında! “
Uzatmayalım, özetleyerek devam edelim. 
“Bursa gerçekten farklı bir şehir... Birkaç ay geçince bana alışıp alışmadığımı soranlara şu cevabı vermiştim, 'Bursa'ya alıştım ama pek sevemedim...' Bursa'nın ya da bazı kendini Bursalı addedenlerin ise bana alışamayacağını hissediyordum... 


Zira Bursa'da bazı siyasilerin ve yerel STK'ların alıştığı bürokrat profiline çok uzak olduğumu anlamıştım... 
Çünkü onların menfaatleri Bursa'nın ve kamunun âli menfaatinin çok önünde. Bursa'yı devletin bürokratları değil paralel bazı yapılar yönetmiş yakın zamana kadar, hâlâ daha yönetmek istiyorlar!  Bunu üzülerek söylüyorum; bunun için her yolu kullanıyorlar. Kendini gazeteci zanneden bazı kiralık ya da devre mülk kalemşorlar ise bunun ana aktörleri... 
Algı ve dedikoduyu da bunlar üzerinden yapıyorlar. Ecdat yadigârı bu şehre yakışmayan o kadar çok aktör var ki!..  Şükür ki devlet bunun farkında... 
Bu anlamda AK Parti İl Başkanı Sn. Ayhan Salman ve Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Alinur Aktaş, MHP il yöneticilerinin ve bazı vekillerimizin bu yapıdan istisna olduğunu ifade etmeliyim... 
Hiçbir zaman uygunsuz bir talepleri olmadı... Allah onlardan razı olsun.”
Bütün mücadele işte Bursa’ya çökmek isteyen ya da devranları sürsün isteyen güç odakları ile milletin hizmetinde, milletle beraber, devleti ve milleti için mücadele edenler arasında. Birilerinin gözünü rant hırsı bürümüş ki artık onlar için hiçbir değer, insanı duygu, millet ya da şehir yok. Varsa yoksa pis paraları ve rezillikleri…


Mudanya’da skandal yıkım!

Mudanya’da 1999 Marmara Depremi’nden önce inşa edilen 21 daireli ve 9 kattan oluşan Sardunya sitesindeki bina, temmuz ayında zemin taşıyıcı kolonlarının patlaması nedeniyle tahliye edilmişti. 
Bina tahliye edildikten sonra yapılan incelemelerin ardından binaya yıkım kararı verildi ve dün sabah erken saatlerden itibaren binanın yıkımı kırıcı ve kepçelerle yapılmaya başlandı. 
Yıkım başlamasıyla birlikte bölgeye gelen Şükrüçavuş Mahallesi Muhtarı Şeref Şaş, gereken tüm önlemlerin alınması için yetkilileri arayarak uyardı uyarmasına ama yıkım çalışması kontrolsüz bir şekilde devam etti. 
Binanın alt tarafından geçen caddeye bariyer konuldu ancak uyarıcı bir levha ya da görevli konulmadı. Tüm çabalarına rağmen gereken önlemlerin alınması noktasında ilgili idarenin hassasiyet göstermemesine muhtar Şaş, “Umarım kimseye bir şey olmadan bu büyük ve önemli yıkım biter” şeklinde açıklamada bulundu. 


Ancak öğlenden sonra bina alt yola doğru kontrolsüz bir şekilde yıkıldı. Mahallede yaşayanların deprem oldu paniği ile sokağa fırladıkları olayın ardından bölgeyi toz bulutu kapladı. 
Yine bina sakinlerinden kapanan Dolunay Partisi Kurucu Genel Başkanı Serdar Okuyucu da yaptığı kısa açıklamada, “Can kaybı olmamasına şükrediyoruz. Buna sebep olanlar bedelini ödeyecekler” dedi. 
Ortaya çıkan tablo ise gerçekten can sıkıcı. Bir binayı yıkmayı, güvenlik önlemlerini alarak işi yapmayı bile bilmiyoruz, beceremiyoruz. 


Zaten aylardır o bina kontrolsüz bir şekilde orada duruyor. Her an yıkılma riski var. Binanın sağında solunda binalar v ar ve altından cadde geçiyor. Şimdiye kadar bu önlemlerin çoktan alınıp, o binanın yıkılması gerekiyordu. 
Ancak kimsenin umurunda değil sanırım. Felaket gelmeden önlem almak diye bir anlayışımız yok.


Çok şükür bu olayda ölen yaralanan olmadı ama olabilirdi de. Böyle saçma sapan ve çağdışı bir yöntemle bu işler yürümez. İnsan hayatını öncelikleyen bir yönetim anlayışı yerel idarelere hakim olmak zorunda. 
Ve can alıcı soru: Mudanya özelinde bu durumda kaç bina ya da yapı var bilen var mı acaba?

Ayhan Salman ile yola devam diyenler mi, yoksa Salman'ı devirmek isteyenler mi?

Sonuçta bazı yazılan çizilenler değil istifa nedenim bu tabiri caizse; doku uyumsuzluğu..."
 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.