CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu herhangi bir değişiklik olmazsa 26 Mart Cuma günü Bursa’da olacak. 
Bir dizi ziyaretle CHP’li belediyelerin açılış programlarına katılacak. 

CHP Bursa İl Başkanlığı ve milletvekilleri şimdi Kılıçdaroğlu için parlak ambalajlı bir Bursa görüntüsü için harıl harıl çalışıyor. 
Bu çabayı Bursa örgütünü toparlamak ve doğru siyaseti bu şehirde yapmak için harcasaydılar, bugün kendilerini makyajlayıp olduklarından farklı bir görüntü vermeye çalışmak zorunda kalmayacaklardı. 
CHP Bursa’da İl Başkanı İsmet Karaca ve Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş’u derhal görevden almalıdır. 
Aralık ayından itibaren ortaya çıkan taciz olaylarıyla ilgili hala sesleri çıkmadı hala somut bir adım atmadılar. 
Oysa İl Başkanlığı iddiaları kabul etmiş, konuyu da uzun süredir bildiğini itiraf etmişken. Dahası 4 ayı bulan süreçte Bursa Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, bu tartışmalara, ortaya çıkan skandallara rağmen tek satır bir açıklama bile yapmadı. 
Yani Kadın Kolları Başkanı kendi partisi içindeki taciz ve kadına şiddet olaylarına yönelik bir açıklama yapmaktan kaçındı. “Kadına karşı kim ne yaparsa yapsın. Nerede olursa olsun bunlar kabul edilemez” diyemedi. 
Konunun daha kara mizah yanı ise malum 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’nin çıkması yakın zamanın gündemleri. 
Aysel hanım ve ekibi gerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü gerekse İstanbul Sözleşmesi’nin iptali konusunda 40 kaplan gücünde eylemler yaparak. Sosyal medyalarını mesajlar yığarak, sözüm ona kadından yana tavır koyuyorlar. 

Tabi yersen…

Parti içinde mağdur olan kadına sahip çıkmak yerine sessiz kalmayı tercih eden CHP Kadın Kolları İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesiyle kadınların korunmasından vazgeçildiğini ileri sürecek kadar komik açıklamalar yapabiliyor. 

Bu gerçekten bir dram…

Kendilerinde olduğunda sessiz kaldıkları olayları ülke genelinde olduğu zaman hükümete fatura ediyorlar. 
Son aylarda üst üste gelen taciz ve benzeri iddialardan rahatsızlık duymuyorlar. Duysalar, “Yerim siyasetini kadına taciz tecavüz ya da şiddetin olduğu yerde susmak zalime destek vermek olur” deyip seslerini yükseltirdiler.
Tabi kamuoyuna yansıyanlar var bir de yansımayanlar. 
Bunların hepsini parti içinde örtbas etmek, özellikle kadın kollarına yakışmıyor. 
Gereğini yapmak yerine parti zarar görmesin masalı ile susmanın korkunçluğunu düşünebiliyor musunuz?
Son bir yılda siyasetiyle, ortaya koyduğu muhalefetle, Bursa ve millete hizmetle değil sadece skandallar ve polemiklerle gündeme gelebilen CHP’nin İl Başkanı ve Kadın Kolları İl Başkanı'nın bir an önce istifa etmeleri en doğru adım olur. 

Demokrasilerin muhalefetlere ihtiyacı var. 

Ancak CHP Bursa’da muhalefet görevini yerine getirme noktasına bir türlü gelemiyor. Kendi içindeki sorunları ve skandalları örtbas etmeye tüm enerjisini harcıyor.
İnandırıcılığını yitirmiş isimlerle iktidara talip olmak da başka bir mizah tarzı tabi…
Bu arada CHP Bursa’da zaman zaman alevlenen zaman zaman alttan alttan devam eden kavgalar, Kılıçdaroğlu’nun ziyareti öncesi kısa bir ara vermiş durumda. İl binasına uzun süredir gitmeyen ve İl Başkanı ile bir araya gelmeyen milletvekilleri bir süre önce il binasında birlikte görüntü verdi. 
Yine Sıcaksu bölgesindeki otopark ihalesi nedeniyle İsmet Karaca’nın ağır sözlerle hedef aldığı Osmangazi ve Büyükşehir Meclis Üyesi Ercan Korkmaz’la birlikte basın toplantısı düzenleyen Karaca, bir barış havası estirme gayretinde ancak zorlama olduğu da yüzlerdeki ifadelere yansıyor. 

CHP’li dostlara Allah sabır versin diyelim…