SON DAKİKA
Hava Durumu

Kim / Ne İçin Sokaktayız?

Yazının Giriş Tarihi: 30.07.2016 00:35
Yazının Güncellenme Tarihi: 30.07.2016 00:35
Dün gece Bursa Demokrasi meydanında nöbetteyken, 50- 60 genç ve çocuktan oluşan bir grup önümüzde bayrak açıp slogan atıyordu. Dev bir bayrağın dör bir yanından tutan ve neredeyse tamamı eli ile bozkurt işareti yapan gençlerin attığı iki slogan dikkatimi çekmişti:

"Dik dur eğilme, Bu millet seninle"

"Reeceep Taayyiiip Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan"

MHP'lilere bile adını söyleten Erdoğan ne yaptı? ya da kimdir ki bu insanlar sokaklarda O'nun ardında duruyorlar bu gençler?

Geçen yıl bu zamanlar hepimizin gözünün önünde bir olay yaşanmıştı. İstanbul Gazi mahallesinde bir cenaze töreni esnasında ve takip eden günlerde yüzleri kapalı, ellerinde uzun namlulu gerçek silahlarla yürüyen teröristler vardı. Günlerce onlar orada kelle kesen başkaldıran olmuş, bölgeyi polisin ve devletin giremeyeceği bir yer haline getirmişlerdi. Hiç kimse de müdahale etmiyordu.

Derken her şeye müdahale etmekle suçlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan bu duruma da müdahale etmiş ve 'Polis neden görevini yapmıyor?' deyivermişti. Ertesi gün başlayan müdahale ile de polis bölgeyi silahlı teröristlerden temizlemişti.

O zaman düşünmüştüm: Gazi mahallesine bakan bir emniyet amiri, müdürü, asayiş şube müdürü yok muydu? Kaymakam, il emniyet müdürü, vali yok muydu? İçişleri bakanı, başbakan yok muydu?

Elbette ki vardı. Ama işlerini yapmaları için Erdoğanın höt demesi gerekiyordu.

Geçenlerde bu köşede eğitim ile ilgili yazdığım iki yazıda da benzer durumu yeniden yaşadım. 'Bir milli eğitim ilçe- il müdürünün, devlet okulları ile özel okullar arasındaki not uçurumuna müdahale etme görevini yapması için Erdoğan'ın "Eeey milli eğitim müdürü, bu notlar nedir? nasıl oluyor da devlet okullarının fizik, kimya, matematik... vs not ortalamaları 60'ın altında oluyor? Ve nasıl oluyor da tüm özel okul ve liselerde aynı derslerin not ortalamaları 95- 100 arası oluyor? Neden denetlemiyorsunuz? İşiniz ne sizin?" demesini mi sağlamalıyım?' diye düşünmüştüm.

Aynı şekilde Bursa Şehir gazetesinin yıllardır türlü saldırıları göze alarak Bursa'daki paralel yapılanmasına müdahale etmeyen Belediye başkanları, parti il yöneticileri, valinin görevlerini yapmaları için sesini Erdoğan'a duyurmak zorunda olması mı gerekiyordu? Ve bahsi geçenler Bursa Şehir gazetesinin, sesini Erdoğan'a duyuramayacağını umarak mutlu mutlu keyiflerine mi bakıyorlar. Duyuramasın diye dua mı ediyorlar?

Bakın,

Biz sokaktakiler, Paraleller ile parti terasında nispet yapar gibi foto çektiren, seçimleri nasıl kazandıkları sorusuna 'Valla biz de anlamadık, sanırım biraz MHP den oy geldi' gibi açıklamalar yapan, Kendisini eleştirenlere dava açan il başkanları için sokaklarda değiliz.

Belediyesinin as kadrosunu paralellere teslim etmiş, milletin ekmek ve su parası ile stadyum inşa ederken, tramvayı yerin altından geçirmeye para bulamayan, şehrin en merkezi yerine iğrenç ötesi kuleleri dikmiş olan, darbe gecesi sesi çıkmayıp, sonraki günlerde dev fotosunu medikal parka asan belediye başkanları için sokaklarda değiliz.

Darbe gecesi bilmem kaç katlı apartmanlarının eksi 1. katında saklanmakla övünen, fetönün bir silahlı terör örgütü olduğunu yeni öğrendiğini söyleyen 'ahmak'lar için sokaklarda değiliz.

Bizler her şeye rağmen dik duran, tüm saldırılara karşın boyun eğmeyen, canını, makamını, malını tehlikeye atan Tayyip Erdoğan'lar, Devlet Bahçeli'ler ve bilumum asker- polis- sivil şehidler ve kahramanlar ve en önemlisi kendimiz için sokaklardayız.

Biz Erdoğan yoksa yetim kalacağımızı anladık ve biliyoruz. Onun altındaki bürokrasinin, belediyelerin, vilayetlerin çoğunun kapısından bile giremeyeceğimizi, sesimizi duyuramayacağımızı bildiğimiz için, bizim adımıza, bizim için 'Höt, ne oluyor orada' diyebilecek kahramanlar için sokaklardayız.

Biz sokaktakiler Tayyip Erdoğan'sız yetim kalacağımızı ve O'nun da bizsiz yetim kalacağını bildiğimiz için sokaklardayız.

Ama yağma yok.

Bundan kelli Teyyip Erdoğan da biz olacağız, Devlet Bahçeli de biz olacağız, Ömer Astsubay da biz olacağız. Olmak zorundayız.

Onlar ölürse veya öldürülürse arkamızı dönüp gidecek değiliz.

Sokaklara, Belediyelere, devlet kurumlarına, siyasal parti örgütlerine tıpkı Tayyip Erdopğan gibi müdahale edeceğiz.

Reis artık biziz.

Biz sadakatiz. Cesaretiz, Vefayız, Kahramanlıkız, İmanız, Adamlıkız, Kardeşlikiz.

Haşhaşilere ve arkalarındaki dev küresel güçlere direndiğimiz gibi buradaki kıytırık gölgelere de direneceğiz.

Ölümüne.

Mübarek olsun.

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.