SON DAKİKA
Hava Durumu

KOBANİ GÖZALTILARI

Yazının Giriş Tarihi: 29.09.2020 22:40
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.09.2020 22:40

6-12 Ekim 2014 tarihinde yaşanan KOBANİ eylemlerindeki rolleri gereği, geçen
hafta göz altına alınan HDP üyeleri ve o dönemin HDP MYK üyeleri ulusal
basınımızda önemli bir tartışma konusu oluşturdu.
Ulusal basınımızda olay o kadar ilginç tartışıldı ki, sanırsın yoldan geçen,
sıradan, masum, namuslu 82 kişiyi yakaladılar, gözaltına aldılar.
HDP, PKK’nın siyasi ayağıdır, HDP, PKK elebaşı Öcalan tarafından
kurdurulmuştur, HDP tüm emirlerini kandilden almaktadır. Milletvekili, belediye
başkanı veya meclis üyesi olacakların isimleri dahi PKK tarafından tek tek
belirlenmektedir. PKK ne emrederse HDP onu yerine getirmekle yükümlüdür,
Kobani eylemlerinde de aynısı yaşanmıştır.
Elbette, gözaltına alınanlara okyanus ötesindeki sahiplerinden de destek
gecikmeden verilmiştir.
Ne olmuştu Ekim 2014 yılında diye kısaca hatırlayacak olursak; ABD’nin kurup,
büyüttüğü ve Irak ve Suriye’de “çilingir” olarak kullandığı DAEŞ, Kobani’ye
saldırıp girmiş, yine bugün ABD’nin petrol bekçiliğine terfi eden ABD’nin kurup,
eğitip, silah ve para verdiği YPG’de, Kobani’yi DAEŞ’ten temizlemek için sözde
hareket başlatmıştı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kobani’de yaşayan ve DEAŞ
katliamından kaçan 300.000 civarında insanı ülkemize almakta hiç tereddüt
etmemişti. Ülkemizdeki PKK tarftarlarıda örgütün emriyle YPG’ye yardım için
sınırı geçip savaşmaya gitmek istemiş ama Türkiye buna izin vermemişti.
Aslında kronolojiyi dönemin HDP eş başkanı Demirtaş’ın 22 Eylül 2014 tarihinde
başlayan ve 1 Ekim’e kadar süren ABD ziyaretiyle başlatmak gerekir. ABD
ziyaretinde kendisine şu an gözaltında olan Nazmi Gür’de eşlik etmişti. Ziyarette
düşünce kuruluşlarıyla kapalı ve açık toplantılara katıla HDP heyetine
yaşanacaklar ve yapılması gerekenler anlatılmıştı.
Demirtaş ülkeye döndüğünde DEAŞ saldırıya başlamış, YPG dünyayı bu saldırıyı
kınamaya çağırmış, tanınmış yabancı “sanatçılar” sosyal medya hesaplarından
Kobani’ye destek paylaşımları bildirmiş, Kandil’deki terör elebaşı Karayılan, 5
Ekim’de açıklama yaparak “7’den 70’e herkesi Kobani’ye sahip çıkmaya,
metropolleri işgal etmeye çağırıyoruz” başlıklı bir açıklama yapmıştı.

Kandilin çağrısını, ABD’nin emrini alan HDP eş başkanı Demirtaş, partisinin
MYK’sını toplayarak aldığı kararı, partisinin resmi sosyal medya hesabından şu
şekilde paylaşmıştı “7’den 70’e bütün halkımızı sakağa çağırıyoruz, çıkın ve her
yeri Kobane’ye çevirin”.
Bu açıklama sonrası İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Diyarbakır, Urfa, Siirt, Şırnak,
Batman, Iğdır gibi toplamda 35 ilde HDPKK terörü esmiş, 49 insan ölmüş, 700
civarı insan yaralanmış, araçlar, binalar ve bir çok yer kundaklanmıştı.
Bu olaylardan dolayı bu hafta yaşanan gözaltılar birçok televizyon kanaldaki
tartışma programına konu oldu. Haber Türk kanalında İsmail Saymaz ve Sevilay
Yükselir bu sorulara cevap verirken İsmail Saymaz “Bu göz altılara anlam
veremediğini, HDP’nin o gün sosyal medyada paylaştığı çağrının parti
tarafından bu sonuçlara ulaşmasının beklenmediğini, talihsizlik yaşandığını”,
Sevilay Yükselir ise “bu operasyonun siyasi bir operasyon olduğunu millet
ittifakını bölmek ve İP’i köşeye sıkıştırmak için” yapıldığını söylediler.
Yukarıda yaptığımız kısa hatırlatmayı okuyunca ya bunlar gazeteci değil ya da
HDP’yi temize çıkartmaya memur edinmiş iki tip diyebilirsiniz.
Gözaltılara ilk tepki, HDP’den önce CHP’den geldi, ittifak ortağına karşı yapılan
bu operasyonu baskıcı, yasakçı, diktatörlük gibi soslara batırarak iktidarı “siyasi
operasyon” yapmakla suçladı. HDP ise yaptığı çağrıyla “demokrasiden yana
tüm güçleri faşist rejime karşı birlik olmaya” davet etti. Sonrasında irili ufaklı
particiklerde HDP’ye destek mesajları yayınladılar.
Partilerin yaptığı bu sığ ve vıcık vıcık “siyasi operasyon” dolu açıklamaları
okuyucunun dikkatine sunup, gereksiz laf kalabalığı olmasın diye atlıyorum.
Bu insanların neden gözaltına alındığıyla ilgili onlarca delil, herkesin
ulaşabileceği uzaklıkta duruyor, bu satırların okuyucuları içinde neden sorusu
sanırım anlamsız bir yer tutar.
Peki ama niye şimdi?
Neden 6 yıl beklendi?
Evet bu soruların herkes tarafından tartışılması makuldür ama buradan millet
ittifakını sıkıştırma, siyasi operasyon gibi cevaplar üretmek gerçekten
komplonun dibi bir pozisyon olur.
Neden şimdi sorusunun sanırım üç cevabı olabilir.

Birincisi; Yargının yavaş işlediği, dosyanın araştırılmasının zaman aldığı,
yargıdaki hainlerin henüz temizlenme aşamasında olduğu gibi bir cevap pekala
bu gecikmeye cevap olarak verilebilir.
İkincisi; Türk Silahlı Kuvvetlerinin son dönemlerde artan operasyonlarının
başarısıyla dört koldan sarılan NATO üssü Kandil’e, Ay Yıldızlı Al Bayrak
çekilecek oluşu, içerdeki PKK kitlesi tarafından, protesto, provokasyon ile
karşılanması ihtimali, bir iç kargaşa çıkmasının engellenmesi için, bu işlerden
2014’te sabıkalı olan bu tipler, şu an içeri alınmış olabilir.
Üçüncüsü ve en güçlüsü; geçtiğimiz hafta ABD’nin Suriye özel temsilcisi
(ABD’nin eski Ankara büyükelçisi) James Jeffrey, Suriye’de PKK/PYD li
teröristlerle Haseke ve Deyrezor şehirlerinde bir dizi toplantı yaptı. Toplantılar
sonucunda, PKK/PYD’ye çeşitli güvencelerin yanı sıra hava savunma sistemi
verildi. Anlamı; size kimse dokunamaz.
Belki de gecikmişte dahi olsa, adalet bile kime, nasıl dokunulacağını teröristlerin
sahibine göstermek istemiştir.

Olaylarda şehit olan vatandaşlarımızı rahmetle anıyorum

Selam ve Saygıyla.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.