SON DAKİKA
Hava Durumu

Hakikatin peşinde/7: İkbal'in gülistanına yolculuk

‘’Sen ki AIIah’ın bak diye hitab ettiği varIıksın. Niçin bu yoIdan körIer gibi yürüyüp geçiyorsun? Bahar rüzgârı gibi güIIerin üzerinden ge

Haber Giriş Tarihi: 13.01.2016 13:15
Haber Güncellenme Tarihi: 13.01.2016 14:15
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Hakikatin peşinde/7: İkbal'in gülistanına yolculuk
‘’Sen ki AIIah’ın bak diye hitab ettiği varIıksın. Niçin bu yoIdan körIer gibi yürüyüp geçiyorsun? Bahar rüzgârı gibi güIIerin üzerinden geçip gitme, güIistanın mânâsina dal.’’ diyordu  ünlü Pakistanlı alim Muhammed İkbal. Öylece yürüyüp gittiğim yolları, gündelik yaşamın yarattığı körlüğün ellerine verilmiş bakışımı yüzüme çarparcasına..

2 BETÜL (1)

Meçhule açılan kapılar, garantici yaşama arzusundaki modern insanda, genelde en büyük korkuların kaynağı. Çoğu zaman tek referans dışarısı olarak, kendimizle ilgili olanı bilmek ve kontrol altında tutmak istiyoruz. Dolayısıyla verilen mücadele hep dışarıda oluyor; dinlerde ve tasavvuf ilimlerinde, pek çok manevi öğretide yüceltilen, huzura giden yolda en önemli geçiş olan; insanın kendiyle mücadelesi, kendini tanıması, iyileştirmesi, kendine içtenlikli bakışı yadsınıyor. Patronumuzun  hakkımızda düşündükleri, çevredekilerin bize bakışı, yaşamımızın süresi, 3-5 yıl belki 10 yıl sonraki konumumuz, evleneceğimiz kişi, onunla yaşayacaklarımız, çocuklarımızın okuyacakları okullar ve daha pek çok şey. Her ne kadar planlı, öngörülü olmak güzelse de; yaratılan beklentinin karşılanamaması sonucu  yaşanan hayal kırıklığı ve planımız harici gerçekleşen durumları kabullenmek istemeyen bizler; mutsuz, depresif, ümidini kaybetmiş ya da nevrotik hallere bürünebiliyoruz.  ‘’Tanrı’yı güldürmek istiyorsan ona planlarından bahset’’ denir.

2 BETÜL (5)

Planların, öngörülerin tüm esnekliğiyle yaşandığı,modernizmin hakimiyetine teslim olmamış, rahat ve daha çok kaderci insanların coğrafyası, İkbal’in gülistanına, onun doğduğu topraklarda bakmak istedim. Pakistan’daydım.

 

Yalnız gezmek açısından sıkıntılı olabileceğini düşündüğüm coğrafyalarla ilgili kendimce çeşitli çözümler yaratmaya çalışıyorum. Yazmış olduğum ‘’The impact of islam on Turkish culture’’ (İslam’ın Türk kültürü üzerindeki etkisi) konulu yazıyı, Pakistan’da pek çok kurum ve üniversiteyle paylaştım. Başkent İslamabad’daki Quaid-i Azam üniversitesinden bu yazımın sunumu için davet aldım. Bu vesileyle orada zaman zaman benimle ilgilecek insanlar olabileceği için mutluydum. Gitmeden 3 gün önce Pakistan’ın batısı Peshawar’de bir okula düzenlenen Taliban saldırısında 150 kadar çocuk öldüğü ve yüzlerce yaralı olduğu haberini aldım. Kalacağım yer oraya 150 km kadar uzaktaydı. Bu durum ailemi korkutmuş, Pakistan’da kurduğum kontakların da, gezimi iptal edeceğimi düşünmesine neden olmuştu. Bu coğrafyaların gerçekliğine aşina olmaya giderken, akılcı davranmaya çalışsam da ölüm korkusu hissettiğim bir duygu olmuyor.

2 BETÜL (7)

200 milyona yakın nüfusu, içinde bulunduğu güvenlik sorunu yüzünden yabancı yatırımların gelmeyi tercih etmediği , her gün günde 9-10 saat elektriklerin kesildiği, ciddi boyutta enerji sıkıntısı çeken Pakistan’da, net bir şekilde göze çarpan yaygın bir yoksulluk var. Taliban terörü Afganistan sınırına yakın yerlerde, daha çok Belocistan bölgesinde kendini gösterse de, Pakistan’ın herhangi bir bölgesinde tam olarak Taliban’dan arınmış, güvenli bir bölge olduğundan söz etmek pek mümkün değil.

2 BETÜL (2) 2 BETÜL (3)

Yüzyıllarca süren İngiliz sömürüsünden kurtulduktan sonra, 1947 yılında Hindistan’dan ayrılarak Muhammed Ali Cinnah’ın liderliğinde kurulan Pakistan, bugün Bangladeş olan Doğu Pakistan’dan da 1971 yılında ayrılmış. İngiliz sömürüsünün etkisini , ana dilleri Urduca’ya sık sık karıştırarak konuştukları  ingilizce ile, teni açık renkli ve batıdan gelen insana karşı gösterdikleri aşırı yüceltici tutum ile farketmek mümkün. İngiltere’de doğan kriket  en çok sevdikleri ve takip ettikleri spor. Ancak muhafazakar yaşam tarzlarında İngiliz etkisi hakim olamamış. Cemil Meriç ‘’Yobazlık bir milletin nefsi müdafaasıdır’’ der. İngilizlerin yönetiminde ve pek çok başka dinden insanla yaşayan müslüman bugünkü Pakistan halkı kültürel yapısını belki de bu şekilde korumuş. Halk genelde oldukça muhafazakar.  Kanunlarına göre  ‘’Blasphemy’’ olarak bilinen, kutsallara saygısızlık anlamına gelen suçlara karşı hapis ve ölüme kadar varan cezalar bulunyor.  Dini hassasiyetleri her daim göz önünde bulundurarak sözlere dikkat ederek konuşmak güvenliğiniz için çok önemli.

 

 
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.