SON DAKİKA
Hava Durumu

Zeyniler Haziresi ve Zeyniler Köyü

Şair Lamii Çelebi şöyle anlatır: “Bu hakir buluğ çağına geldiğim sırada merhum babamla gidip mübarek ellerini öpmek nasip oldu ikindi, ak

Haber Giriş Tarihi: 30.09.2013 16:54
Haber Güncellenme Tarihi: 30.09.2013 17:54
Kaynak: Haber Merkezi
https://sehirmedya.com/
Şair Lamii Çelebi şöyle anlatır: “Bu hakir buluğ çağına geldiğim sırada merhum babamla gidip mübarek ellerini öpmek nasip oldu ikindi, akşam ve yatsı namazlarında beraber olduk. Bize bol ikramlarda bulundu. Sofraya beraber oturduk. Mübarek eli bu hakire havlu verdi. Bu vesileyle ellerini tekrar öpmek nasip oldu.” 

Bir zamanlar Zeyniyye dergâhı dervişlerinin ibadet, tefekkür için çıktıkları bu yayla zamanla mamur bir hale gelmiş ve şimdiki Zeyniler köyü oluşmuştur. Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanında Feride’nin gittiği, , kuş uçmaz kervan geçmez, çocuklarının çoğunun adının Ayşe ve Zehra olduğu o ilginç köy işte bu Zeyniler Köyü’dür…

Hazırlayan Ömer Kaptan

 

Arapça da ‘Zeyn’ süs demektir. ‘Zeyn’ ve ‘Eb’ (baba) kelimelerinin birleşmesiyle oluşan Zeynep (babasının süsü) ismini sıkça kullanırız. Türkçede ‘Zeyn’ kelimesinin kullanıldığı en bilinen kalıplardan biri de ‘Zeynettin’dir ki o da ‘dinin süsü’ manasındadır. İşte Zeynüddin Hafi’nin tarikatına bağlı olanlara Zeyn’e bağlı manasında kısaca ‘Zeynî’ denmiştir.

 

Zeyniler ismi de işte buradan geliyor. 17. yy da tarih sahnesinden çekilmiş olan (Kara) bir zamanların büyük tarikatı Zeyniyye’nin ,  külliyesi ve haziresi hakkında geçtiğimiz hafta biraz bilgi vermiştik. Şimdi ise bu külliyenin haziresinde yatan Molla Hayali ve Molla Hüsrev haricindeki diğer ulular hakkında da bilgi verip Zeyniler Köyü’ne geçelim.

 

Kudüs ve Bursa yazımızda Abdul Latif Kutsi Hazretleri’nden bahsetmiştik.  Zeyniyye tarikatını Anadolu’ya  getiren bu büyük alim vefat edince  şimdiki Zeyniler Camisi arkasındaki dergahının olduğu yerde defnedilmişti. Daha sonra orası dergâhının etrafında yapılan cami ve hazire alanıyla birlikte zamanla gelişen büyük bir tarikat merkezi haline gelmişti. Binaların arasında küçülmeden evvel Zaviye şimdiki Zeyniler camii’nin batısında idi. Yerinde şimdi evler yapıldı, Yolun altında şimdiki apartmanların yerinde tekke vardı. (Zaviyenin yeri kazıldığında gürül gürül akan bir su çıktı. Bunun Abdul latif Kutsi’nin çıkardığı su olması gerektir. Bu su sonra temelden bir boru ile kanalizasyona bağlandı. (Turyan))

İşte bu büyük tarikatın başına Abdul latifKutsi hazretlerinden sonra geçen şeyh Tacettin İbrahim Karamani ve ondan sonra geçen şeyh Hacı Halife Kastamoni bu hazirenin diğer ulularındandır.

 

Şeyh Abdul Latif Kutsi Hazretleri’nin hemen yanında medfun bulunan şeyh Tacettin Efendi (ö.1467) aslen Manavgat demirciler köyündendi. Şeyh Abdul Latif Konya’da bulunduğu bir zamanda Tacettin Efendi onu ziyarete Piri halifeyle birlikte gider ve Kutsi’nin isteğiyle Konya’da onun yanında kalır. Daha sonra birlikte Bursa’ya giderler. Şeyhin yanında onun muhabbet ve teveccühüyle manevi dereceler kateden Tacettin Efendi şeyhin vefatından sonra onun yerine geçmiştir. Aynı zamanda kendisi acem hâcelerinden  (hâce ve hoca kelimeleri eskiden tüccar manasında kullanılırdı) olan Tacettin efendi hocasının kabrinin çevresini satın alıp oraya dergâh, mescit ve hamam yaptırdı.

Şeyh Hacı Halife Kastamoni (ö.1489) Şeyh Tacettin’den sonra dergâhın başına geçen kişidir. Büyük bir âlim olup Hocazade ile diyalogları vardı. Bursa’mızın kıymetli alim ve şairi Lamii Çelebi şöyle anlatır “Bu hakir buluğ çağına geldiğim sırada merhum babamla gidip mübarek ellerini öpmek nasip oldu ikindi, akşam ve yatsı namazlarında beraber olduk. Bize bol ikramlarda bulundu. Sofraya beraber oturduk.Mübarek eli bu hakire havlu verdi.Bu vesileyle ellerini tekrar öpmek nasip oldu.” (Turyan)

Zeyniler haziresinde bunlardan başka  Kutbu alem İbrahim Ethem Hz.’nin soyundan gelip Yavuz’un hocası Ataullah efendiye damat olan Anadolu kazaskeri Muallimzade Ahmet Efendi (ö.1572), Alim ve mutasavvıf Muhammed Muhiddin Vefaî, Balat kadısı Abdul Latif’in oğlu olan ve pek çok yerde müderrislik yapan müderris Hızır Şah Menteşevi (ö.1449), Nakşi bendi alimlerinden İsmail Vehbi efendi (ö.1875) ve Karababanzade İbrahim Efendi(ö.1722), Bursa sultaniye medresesi müderrisi İlyas Sinobî (ö.1486), Molla yegan medresesi müderrisi , müverrih , şair İmam Zade Ahmet Efendi, Fatih devri alim ve ediplerinden Bursa müftüsü Hüsam zade Mustafa Efendi , Zeyniler zaviyesinde inzivaya çekilip tevhide müstağrak bir halde erbainini tamamlayan ve bir gün çarşıya çıkıp cümle ihvanına (talebelerine) tekkeye buyurun , bir fakir cenazesi var hizmetinde bulununuz diyerek cemaat toplayıp  o gün kendisi kelime-i tevhidi çeke çeke rahmeti rahmana vasıl olan Mahmut hayran-ı Zeyni efendi ve daha pek çok alim, müderris, kadı, sufi ve gönül ehli şair insanlar burada  medfundurlar.
ZEYNİLER (BEŞEVLER) KÖYÜ
Bursa’da şehir merkezinden dağa doğru bakıldığında hemen herkesin gördüğü ama sonunda ne var diye pek merak etmediği bir yol vardır. Bu yol başlangıcındaki zikzaktan dolayı ‘Z’ harfine benzediği için Z yolu diye bilinir. Özellikle son zamanlarda yamaç paraşütçülerinin sevdiği bir mekân olduğu için biraz daha dikkat çekmeye başladı diyebiliriz. Bazıları bu yolun Uludağ’a kadar çıktığını sanır. Ama merak edip bakmış olanlar bu yolun yamaç paraşütçülerinin atladığı yerde son bulduğunu ve arkasındaki üç beş tane evin oluşturduğu küçük bir köyle bittiğini fark ederler. Muhtemelen buraya daha sonra Beşevler Köyü de bu yüzden denmiştir. Burasının asıl ismi ise Zeyniler köyüdür. Bir zamanların Zeyniler yaylası :

“İranlı hoca Bahşayiş i Kastamonu’lu hoca Rüstem , burada ve Uludağ’daki Zeyni’ye yaylasında derviş ve misafir odaları yaptırmışlar fakirleri toplayıp doyurmuşlardır.”(Turyan)

“Abdul Latif Kutsi’nin halifelerinden Hacı Halife Zeyniler yaylasını vakfetmiştir. Zeyniler yaylasında bulunan Molla Hayalinin vakfiyesi daha sonradan yıkılmıştır. Daha sonra bu yayla Eşrefîlerin eline geçmiştir. Bu köyde 4-5 ev vardır. Bursa’nın hemen üzerindeki bu köye yakın zamanda yeni bir yol yapılmıştır. )” (Kaplanoğlu)

Yukarıda ismi geçen şeyh Tacettin ile ilgili şöyle bir rivayet vardır : “Sevdiklerinden bostancı dedenin şöyle dediği anlatıldı. “bir gün şeyh Tacettin’i kaybettik çok arayıp taradıktan sonra yaylakları olan bir dağda orman içinde ibadetle meşgul iken bulduk. Kendisi orada bir süre üstün riyazette kaldı.” Bundan sonra hacı Rüstem Kastamoni, orada şeyhe sevgi gösterip bir dergah  yaptırdı orası mamur bir yer oldu.“

İşte bir zamanlar Zeyniyye Dergâhı dervişlerinin ibadet, tefekkür için çıktıkları bu yayla zamanla mamur bir hale gelmiş ve şimdiki Zeyniler köyü oluşmuştur. Şimdi yol boyunca içkicilerin, âlemcilerin mekanı olan bu köyün kısa hikayesi işte böyle. Son olarak da köyün, aradan asırlar geçtikten sonra yeniden isminin duyulmasını sağlayan ünlü bir romandan bahsedelim; Çalıkuşu. Reşat Nuri Güntekin’in bu romanında Feride’nin gittiği , kuş uçmaz kervan geçmez ve hiçbir öğretmenin gitmeyi kabul etmeyeceği , çocuklarının çoğunun adının Ayşe ve Zehra olduğu o ilginç köy işte bu Zeyniler Köyü’dür…
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.