SON DAKİKA
Hava Durumu

Kutlu Doğum Haftası

Yazının Giriş Tarihi: 29.04.2017 17:32
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.04.2017 17:32
Bundan on yıl önce dönemin Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt tarafından verilen 27 Nisan e-muhtırasının temel iddialarından birisi de : "Kutlu Doğum Haftası kutlamaları ile 23 Nisan törenleri gölgede bırakılmak istenildi" deniliyordu. Oysa şimdi bazı akıllılar ise "Kutlu Doğum Kutlamaları ile FETÖ'nün Dinler Arası Diyalog Çalışmaları yürütülüyor zaten bu haftayı icat edenler de FETÖCÜ'ler" diyerek Türk mucitleri arasında ki yerlerini de almışlardır. Üç yıl öncesine kadar Gülen ve taraftarları hakkında tek kelimelik eleştiri yazısı görülmemiş olan Nuh Albayrak da bu Türk mucitleri arasına katılmıştır.

Tayyip Erdoğan başbakanlığı döneminde uzun bir süre “Medeniyetler Arası İttifak” diye isimlendirilen bir çalışmanın eş başkanlığını yapmıştır. Bu çalışmanın da esas olarak “Dinler Arası Diyaloga” benzer bir iş olduğu da bilinmektedir. Yine bu çalışma kapsamında İstanbul’da “Medeniyetler Arası İttifak Enstitüsü” adıyla kurulan enstitü de halen çalışmalarını Prof. Dr. Bekir Topaloğlu başkanlığında yürütmektedir. “Medeniyetler Arası İttifak” çalışmaları da “Dinler Arası Diyalog”u hatırlatsa bile ondan ilgisizidir. Çünkü Müslümanlar Hıristiyanlar arasında topyekûn bir savaşı öngören “Medeniyetler Arası Çatışma” tezine reddiye mahiyetinde ve onu etkisiz hale getirmek, “çatışma değil işbirliğini” hedef alan bir çalışma olarak isimlendirilmiştir. Çatışma tezinin bu çalışmalarla ne ölçüde etkisiz hale getirildiği elbette bilinmiyor ama çatışmaya bir katkıda bulunmadığı kesinkes söylenebilir.

Şimdi Tayyip Erdoğan'ın Medeniyetler Arasında ki ittifak çalışmalarını ve İstanbul'da kurulmuş olan Medeniyetler arasındaki ittifakın da Hükümetçe desteklendiğini unutan ya da yok sayanların icat yeteneklerine, sapla samanı karıştırma becerilerinden dolayı şaşırma hakkımı kullanıyorum.

Kutlu Doğum Haftası Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği bir çeşit mevlid kandilidir. 1989 yılında DİB bu programı başlattığında DİB Başkanı Sait Yazıcıoğlu idi. Bu şahıs daha sonra AK Parti'den milletvekilliği ve bakanlık yaptı. Bu güne kadar FETÖ ile uzak yakın hiç bir ilişkisi de tespit edilemedi. Kutlu Doğum Haftası’nı faydalı, zararlı, doğru yanlış bulunabilir. Bu ayrı bir tartışma konusudur. Ama beğenmediğiniz her işi FETÖ işi diye isimlendirmeniz teslim ediniz ki bir paranoyadır. Nuh Albayrak vb kimseleri öncelikle psikoloji ilmine sonra da Allah'a havale etmek lazımdır. Erzurumlunun dediği gibi "aklımı kaldıracağım, aklımı koru Allah'ım" demekten başka bir çare ortada görünmüyor.

Kutlu Doğum Haftası faaliyetlerinin temelinde Mümtazer Türköne’nin “1989’da bu faaliyeti başlatma kararını alanlar arasında ben de vardım. Bunun ismini veren de Ayvaz Gökdemir oldu” diye bir yazısında belirtmiş olmasıdır. O dönemde Türköne DİB Yayın Kurulu Danışmanı imiş. Böyle bir kararın alınmasında bir danışmanın katkısı ne kadar olabilir? Bir diğer önemli soru da, Türköne, gençlik öğrencilik döneminde MHP’li idi. MHP içindeki faaliyetlerde yer aldığı için 12 Eylül döneminde Mamak cezaevinde de bir süre yatmıştır. Türköne’nin hayatının her döneminde Gülenci olmadığı açıktır.Hal böyle iken Türköne’nin adı bu işe karıştı diye buradan yola çıkarak, Kutlu Doğum Haftası faaliyetlerini, Gülen işi saymak, FETÖCÜLÜK faaliyetleri arasında ilan etmek inandırıcı değildir.

Hz. Muhammed’in doğum gününü içine alan haftayı, kutlu doğum haftası diye doğrudan O’nu anlatan faaliyetlere ayırmayı, “Hz. Peygamberin fonksiyonunu işlevsiz hale getirme amacı taşıdığı görülen Dinler Arası Diyalog ile eşitlemek” hiç de makul bir iddia değildir. İslam’ın mutlak mana da Hicri takvim uygulaması ile sınırlı olduğu görüşünün de bir mesnedi yoktur. Hatırlanmalıdır ki başlangıçta kandil uygulaması da yoktur. Sonradan ihdas edilmiştir. Hicri takvime göre 30 yıl içinde hemen her yıl günü değişen bir doğum/mevlid günü yerine milat takvimi kullananların bildiği alışık olduğu şekliyle yılın sabit bir gününde Hz. Muhammed’i doğumu münasebetiyle anmak, onun ahlakını, mesajını, çalışmalarını hatırlamak, hatırlatmak dini yozlaştırmak olmadığı gibi Hz. Muhammed’in risalet tarafını önemsiz hale getirmek de değildir.

Hatırlanmalıdır ki Hicri Takvim diye bilinen takvimde aslında Sümerlerden kalma bir takvimdir. Sadece takvim olma özelliği ile bir kutsallığı da yoktur. Ramazan orucu ve hac ibadeti dışında ki diğer faaliyetlerin, ibadetlerin bu takvime göre düzenlenmesini mutlak manada öngören bir hükümde yoktur. Hicret takvimini İslam’ın neredeyse vazgeçilemez bir unsuru bilmek, Hz. Muhammed’in doğumu hakkında ki bir faaliyet haftası hicret takvimi yerine milat takvimi yerine yapılamaz, bu İslam’ı tahrif etmedir iddialarının hem içi boş hem de cehaletin şamatasıdır. On yıl önce 23 Nisan’ı unutturmak için icat edildiği iddia edilen kutlu doğum haftasının bu günlerde paralel din ya da FETÖCÜLÜK sayılması fanatizmden, paranoyadan başka bir şey değildir.
Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.